SETA > Yorum |
Türkiye nin İmajı Made in Türkiye

Türkiye’nin İmajı: Made in Türkiye

Endüstriyel tasarım başvurularında Almanya, İtalya, Fransa, İngiltere ve Japonya’yı geride bırakan Türkiye 2002-2023 döneminde Ar-Ge’ye 166 milyar dolar yatırım yaptı. Türk teknoloji firmalarının ortaya çıkması ve gelişmesi için büyük önem arz eden Ar-Ge yatırımları teknoloji teşvikleriyle desteklendi. Türk teknoloji firmaları milyar dolarlık satışlarla ülkeye büyük miktarda değer kazandırdı ve Made in Turkey markasını “Made in Türkiye” haline taşıdı. Milli Teknoloji Hamlesi olarak ortaya atılan ve yeni sanayileşme hareketinin bir parçası olan süreç ise Türk firmalarını Güney Kore, Japonya ve Almanya seviyelerine taşıyabilir. Ancak böyle bir sürecin tamamlanmasının zaman alacağı göz önünde bulundurulmalı. 2050’de tahminlere göre küresel sanayi üretiminin yüzde 2,5’ini gerçekleştirecek olan Türk sanayisi de yaşanılacak dönüşümün en önemli yapı taşı olacaktır.

Güney Kore, Japonya ve Almanya ürünleri dünya genelinde dayanıklı, kaliteli ve uzun ömürlü gibi olumlu bir algıya sahiptir. Güney Kore 1990’lardan sonra ürettiği ürünlerle küresel imajını kuvvetlendirirken, Almanya ve Japonya daha önce Made in Germany ve Made in Japan ile dünya ticaretini domino etti. Özellikle Almanya ürünleri dayanıklılık ve kalite açısından hala öne çıkıyor ve insanlar tarafından tercih ediliyor. Farklı ülkelerde yapılan anketlerde de benzer bir eğilim ortaya çıkıyor. Değişik ülkelerde üretilen ürünlerle ilgili ankete dünya genelinde katılım gösteren insanlar Güney Kore, Japonya ve Almanya üretimi ürünleri tercih ettiklerini söylüyorlar. Üç ülkenin sahip olduğu küresel imajı destekler şekilde aktörler dünya ticaretinin en büyük üreticileri arasında yer alıyor. Almanya üçüncü, Japonya altıncı ve Güney Kore dokuzuncu en fazla ihracat yapan ülke olarak küresel ticarete dahil oluyorlar. Almanya 2 trilyon doları aşan ihracatıyla, İngiltere ve Fransa’nın toplamından daha fazla malı dünya piyasasına sunuyor. Japonya 1 trilyon dolarlık ihracatıyla Hindistan, İtalya ve Kanada gibi ülkeleri geride bırakıyor. Güney Kore, 900 milyar dolara yaklaşan ihracatıyla Tayvan, Brezilya ve Yunanistan’ın toplam ihracatından daha fazla ürünü dünyanın hizmetine sunuyor. Buradan şu soru akla gelebilir üç ülkeyi diğer ülkelerden ayıran özellikler nedir? Türkiye’de üretilen ürünleri bu üç ülke ürünleri ile kıyaslamak mümkün mü?

KIRILMA NOKTASI

Güney Kore gemicilik sanayi, araç endüstrisi ve iletişim teknolojilerinde küresel bir oyuncu. Samsung, Hyundai, Kia, LG Grup ve Daewoo Shipbuilding olarak öne çıkan Koreli firmalar ülkenin gelişiminde önemli bir rol üstleniyor ve Güney Kore’nin imajını ürettikleri ürünlerle destekliyor. Almanya; BMW, Volkswagen, Siemens, BioNTech, SAP ve Mercedes-Benz ile Made in Germany ismini global hale getiriyor. Japonya; Toyota, Honda, Sony, Nissan, Toshiba ve Canon firmalarıyla neredeyse bütün imalat sanayii ürünlerini üretiyor ve Made in Japan markasının güçlenmesini sağlıyor.

Türkiye iktisadi kalkınma tarihi ve siyasi iradesiyle bu üç ülkeden ayrışıyor. Güney Kore ile benzer taraflar olmasına karşın Türk ürünleri henüz potansiyelini değerlendirebilmiş değil. Fakat 21. yüzyıl Türk ürünlerinin imajında ve küresel tanınırlığında önemli bir kırılma noktası oldu. Türk sanayisinin kapasitesi güçlendikçe daha fazla ürün insanların hizmetine sunuldu. Ortaya çıkan üretim gücü ve teşvik sistemi Türk sanayisini en büyük 12. aktör haline getirdi. Küresel ihracattan alınan pay yüzde 0,6’dan yüzde 1,1’e yaklaştı. 2002-2023 döneminde Türkiye 3,1 trilyon dolarlık ihracat yaparken Türk sanayii ihraç edilen ürünlerde başı çekti. Aynı dönemde Türk Hava Yolları (THY) Türk Telekom, ASELSAN, Baykar, Arçelik, Vestel, LC Waikiki, Ülker, TOGG, İGA, Pegasus, TUSAŞ, Otokar, Koton ve Teknosa gibi Türk firmaları global düzeyde ün kazandılar. Türk savunma sanayii ise mevcut yaşanılan algı değişiminde başat rol üstlendi ve “Made in Turkey” markasını üst bir lige çıkardı.

TÜRKLER YAPABİLİR

Türk turizm ve inşaat firmaları, Türkiye’nin kalkınma yardımları “Made in Turkey” markasının küresel tanınırlığında diğer alanlara kıyasla ciddi katkı sundu. 2002-2023 döneminde Türkiye 92 milyar dolarlık kalkınma yardımı yaptı. İnsani yardım faaliyetlerinde öncü rol üstlendi ve ekonomik kalkınma tecrübesini diğer ülkelerle paylaştı. Türk turizmi hizmet kalitesiyle yabancı turistleri ülkeye çekti ve 2002-2023 döneminde 740 milyona yakın kişinin Türkiye’yi ziyaret etmesini sağladı. Aynı dönemde 600 milyar dolar civarında turizm geliri elde edildi. Türk inşaat firmaları Çinli şirketlerin ardından en fazla müteahhitlik hizmeti veren aktör oldular. 2023’de Türk firmaları 135 ülkede tamamladıkları veya yapımına devam ettikleri projelerle “Made in Turkey” markasına katkı sundular. 12 binden fazla projeyi işleme alan firmalar hastane, köprü, yol, deniz limanı, havalimanı ve diğer birçok yapıda küresel bir kalite oluşturdular. Rusya’dan Güney Afrika’ya Brezilya’dan Endonezya’ya kadar erişen Türk firmalar, Türkiye’nin üretim gücü ve kapasitesinin reklam yüzü haline geldiler. Türk Hava Yolları ise tüm bu atılan adımları en üst seviyeye taşıyacak şekilde başarılar elde etti. Dünyanın en büyük hava yollarından birine dönüşen THY 100’den fazla ülkeye ulaştı ve yılda 15 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleştirdi. Küresel hizmet ihracatında “Made in Turkey” markasını global aktör seviyesine taşıdı ve Türkiye kimliğinin en belirgin özelliğini öne çıkardı. “Türkler Yapabilir”, algısını ve “Made in Turkey” markası bir bütün halinde küresel bir trend haline getiren siyasi idare şimdi ise stratejik bir atılıma hazırlanıyor.

TURKEY DEĞİL TÜRKİYE

Endüstriyel tasarım başvurularında Almanya, İtalya, Fransa, İngiltere ve Japonya’yı geride bırakan Türkiye 2002-2023 döneminde Ar-Ge’ye 166 milyar dolar yatırım yaptı. Türk teknoloji firmalarının ortaya çıkması ve gelişmesi için büyük önem arz eden Ar-Ge yatırımları teknoloji teşvikleriyle desteklendi. Türk teknoloji firmaları milyar dolarlık satışlarla ülkeye büyük miktarda değer kazandırdı ve Made in Turkey markasını “Made in Türkiye” haline taşıdı. Milli Teknoloji Hamlesi olarak ortaya atılan ve yeni sanayileşme hareketinin bir parçası olan süreç ise Türk firmalarını Güney Kore, Japonya ve Almanya seviyelerine taşıyabilir. Ancak böyle bir sürecin tamamlanmasının zaman alacağı göz önünde bulundurulmalı. 2050’de tahminlere göre küresel sanayi üretiminin yüzde 2,5’ini gerçekleştirecek olan Türk sanayisi de yaşanılacak dönüşümün en önemli yapı taşı olacaktır.

[Yeni Şafak, 21 Haziran 2024]