SETA > Yorum |
Yargı Reformu Strateji Belgesi

Yargı Reformu Strateji Belgesi

“Yargı Reformu Strateji Belgesi”, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklandı. Belgenin uzun süredir üzerinde çalışılıyordu. Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, belgenin katılımcı bir anlayışla ve tüm tarafların katkı vereceği bir mahiyette hazırlanmasını çok önemsiyordu.

“Yargı Reformu Strateji Belgesi”, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklandı. Belgenin uzun süredir üzerinde çalışılıyordu. Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, belgenin katılımcı bir anlayışla ve tüm tarafların katkı vereceği bir mahiyette hazırlanmasını çok önemsiyordu.

Açılış konuşmasında, belgenin hazırlanmasında nasıl bir yol takip ettiklerini zaten ayrıntıları ile anlattı. Bakanlıklar, kamu kurumları, Türkiye Barolar Birliği, barolar, üniversiteler, sivil toplum örgütleri uygulamanın içindeki yargı mensupları ve avukatların görüşleri alınmış.

Yedi ayrı büyükşehirde vatandaşlarla yüz yüze görüşmeler gerçekleştirilmiş, yargı mensuplarına yönelik geniş ölçekli anketler düzenlemiş. En nihayetinde toplam 20 bin kişi ile istişare edilmiş.

Uzun, titiz, istişareye ve katkıya açık bir yaklaşımla hazırlandığı için, hemen hemen tüm kesimler açıklanan strateji belgesinin perspektifi ve reform başlıklarını olumlu buldular.

Belirlenen hedeflerin hayata geçirilmesiyle, yargının işlemesinde ve adaletin tam tecellisinde büyük bir ivmenin yakalanacağı aşikâr.

2009 yılından itibaren iki strateji belgesi yayınlanmıştı. 2015 Yargı Reformu Strateji Belgesi'nde öne çıkan; zorunlu ara buluculuk, hukuk kliniği, toplum yararına hukuk hizmeti ve hukuki himaye sigortası gibi bazı hedefler hayata geçirildi.

Yeni açıklanan bu 3. strateji belgesinde; hukukun üstünlüğünün güçlendirilmesi, hak ve özgürlüklerin daha etkin korunup geliştirilmesi, sistemin şeffaflığının artırılması, yargısal süreçlerin basitleştirilmesi, adalete erişimin kolaylaştırılması, savunma hakkının güçlendirilmesi ve makul sürede yargılanma hakkının daha etkin korunması gibi önemli başlıklar var.

Bu başlıkların içerisinde, hukuk eğitiminin beş yıla çıkarılması, hukuk mesleklerine giriş sınavı, avukatlara belli kriterler üzerinden yeşil pasaport verilmesi, hâkim ve savcılar için “coğrafi teminat” getirilmesi, hâkim ve savcılık makamı için yardımcılıkların oluşturulması, tutuklama tedbirinin gelişigüzel kullanılmaması gibi birçok somut hedef var.

***

AK Parti, 2002’de iktidara geldiğinde devletin işleyişinde ve demokrasinin uygulanmasında büyük yapısal problemler vardı. İktidara gelmesinin hemen ardından, reformcu bir anlayışla yargı başta olmak üzere büyük reformlara imza attı. “Sessiz Devrim” olarak nitelendirilen uygulamaları hayata geçirdi.

AK Parti reformlara hız kesmeden devam ederken, FETÖ’nün ülkenin güvenlik ve yargısı başta olmak üzere hayati kurumlarını içeriden çökertmek ve ele geçirmek için uzun süredir plan yaptığı ortaya çıktı.

AK Parti hükûmetleri, 2013 yılından itibaren bir mücadelenin içindeydi.

Çoklu terör örgütlerine karşı mücadele ederken, bir yandan da Türkiye’nin komşularında yaşananlara benzer bir süreci uygulamaya koymak için dışarıdan ve içeriden başlatılan eş zamanlı müdahalelere karşı güçlü durması gerekmekteydi.

Dolayısıyla AK Parti hükûmetlerinin 2013 yılından itibaren öncelikleri zorunlu olarak değişmişti. Öncelik, devletin ve milletin güvenliğini sağlamaktı. Bundan dolayı reformlar, bazı alanlarda hız kesmek zorunda kalmıştı.

Bugüne gelindiğinde…

15  Temmuz FETÖ’cü darbe ve işgal girişimi etkisiz hâle getirildi. Yargı ve güvenlik bürokrasisi başta olmak üzere, devleti FETÖ’den arındırma yolunda önemli adımlar atıldı.

Türkiye’nin bekasına yönelik uluslararası çevrelerin saldırılarına karşı koyabilecek kapasite ve iş birlikleri geliştirildi.

Yeni siyasal sistem kabul edildi. Siyasal sistemin ilk geçiş süreci büyük bir sorun yaşanmadan atlatıldı.

Yerel ve genel seçimler tapıldı. 2023’e kadar kesintisiz bir icraat dönemi var.

Bu yeni dönemde reform siyasetine tekrar ağırlık verileceği, Yargı Reformu Strateji Belgesi'nde ortaya konulan hedeflerden anlaşılıyor.

Açıklanan belge ayrıca, AK Parti’nin reformcu siyasetine yönelik beklentiler açısından da önem arz ediyor.

[Türkiye, 1 Haziran 2019]

İlgili Yazılar
Seçim Ertesi Senaryoları
Yorum
Seçim Ertesi Senaryoları

Mart 2024