- Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve beraberindeki heyet Irak’ta hangi temaslarda bulundu?
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, 18 Ocak Pazartesi başladığı üç günlük resmi Irak ziyaretinde Genelkurmay Başkanı Yaşar Güler eşliğinde üst düzey bir güvenlik heyetine başkanlık etti. Irak medyasında büyük bir ilgi gören Bağdat ziyareti sırasında Akar, mevkidaşı Irak Savunma Bakanı Cuma el-Ceburi ile ayrıntılı bir görüşme gerçekleştirdi. Akar ziyareti sırasında başta Irak Cumhurbaşkanı Berham Salih, Başbakan Mustafa el-Kazımi ve İçişleri Bakanı Osman el-Ganimi olmak üzere pek çok Iraklı yetkiliyle görüştü.
Erbil ziyareti sırasında ise Kürdistan Demokrat Partisi Genel Başkanı Mesud Barzani, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Neçirvan Barzani ve Başbakan Mesrur Barzani ile bir araya geldi. Savunma Bakanı Akar’ın Erbil’de Irak Türkmen Cephesi heyetiyle bir araya gelmesi de önemliydi.
- Görüşmelerde hangi konular gündeme geldi?
Türk heyeti gerginliğin tırmandığı Sincar meselesinin, insansız hava araçları, modern savaş teknolojisi ve Irak İçişleri Bakanlığı ile istihbaratı iş birliği yoluyla ele alabileceğini ifade ederek Irak’a yardım teklifi sundu. Akar ayrıca bölge ile Bağdat arasındaki sorunların diyalog yoluyla ve anayasa çerçevesinde çözülmesini umduğunu dile getirdi.
Yeni sınır kapısının yanı sıra Kazımi’nin Ankara’ya yaptığı ziyarette daha önce sözünü verdiği konularda Irak hükümetince yürütülen çalışmalar da gündeme geldi. Ayrıca su kaynaklarının yönetimi ve iki ülke arasındaki ticaretin teşvik edilmesi gibi farklı konular ele alındı.
- Zamanlama ve gündem açısından ziyaretin önemi nedir?
Üstelik bu ziyaret zamanlama açısından da dikkat çekicidir. Çünkü Joe Biden’ın Amerika Birleşik Devletleri (ABD) başkanlığını devraldığı bir zaman diliminde gerçekleşmiştir. Öte yandan Türkiye, Kuzey Irak’ta PKK üzerindeki baskıyı artırmaya ve Irak topraklarında PKK’ya karşı mücadelesinde Kazımi hükümetini Türkiye ile daha esnek hale getirmek için Irak tarafıyla anlaşmalar yapmaya çalışmaktadır. Dolayısıyla Biden döneminde özellikle Kürt terörist gruplara verdiği destekle tanınan Brett McGurk’ün Ortadoğu temsilcisi olarak atanmasından sonra, yeni ABD yönetiminin Beyaz Saray’a gelişini müteakip önleyici bir adım olduğu söylenebilir.
Ziyaretin içerik açısından önemi ise, PKK’nın halen aktif olduğu ve Irak hükümetinin onayı olmadan Türk kuvvetlerinin hareket edemediği yaklaşık 50 kilometre uzunluğundaki Kani Masi ile Zaho bölgesi arasındaki güvenlik boşluğunun ele alınması ve Sincar Anlaşması’ndan sonra Erbil hükümetinin pozisyonunu görmek için yapılan anlaşmalar çerçevesinde gelmektedir. Hamtir ve Sincar’a kadar Türk askerlerinin daha fazla hareket etmesini sağlayacak bir anlaşmaya varmanın mümkün olup olmadığı değerlendirilecektir.
- Irak tarafının ziyarete yaklaşımı nasıl olmuştur?
Kürt yetkililere gelince, ziyaret iki taraf arasındaki mutabakatın varlığını yansıtmış ve Türkiye savunma bakanının başta Kürdistan Demokrat Partisi olmak üzere Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi özerk hükümetindeki üst düzey yetkililerle görüşmesi gerek ziyaretin öneminin, gerekse Ankara ile Erbil arasındaki ilişkilerin derinliğinin bir göstergesi olmuştur. Bölgesel Yönetim Başkanı Neçirvan Barzani terör örgütü DAEŞ ile mücadelede sağladığı destekten ötürü Türkiye’ye şükranlarını ifade etmiştir.
Akar, Erbil şehrindeki Irak Türkmen Cephesi ofisini de ziyaret etti. Başta bölgesel hükümette Azınlık İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Aydın Maruf Selim olmak üzere üst düzey yetkililerden oluşan bir heyet ile görüşmeler gerçekleştirdi. Akar, ülkesinin Irak Türkmen Cephesi’ne desteğini sürdürdüğünü belirterek “83 milyon Türk’ün kalbi sizinle” ifadesini kullandı.
- Ziyaret sonrasında neler bekleniyor?
Bilhassa Bağdat ile Erbil arasındaki Sincar Anlaşması’nın henüz uygulanmamasından ötürü PKK’nın Sincar bölgesindeki etkinliğini artırılmasından duyulan endişe sürmektedir. Türkiye’nin Bağdat hükümeti ve bölgesel hükümetin desteğine, süregelen endişeleri gidermeye ve bu örgüt ile mücadelede koordinasyona ihtiyacı vardır. Nitekim bir hafta önce, Irak askeri birlikleri harekete geçerek PKK ile PYD arasındaki tedarik hattını kesmek üzere Irak-Suriye sınırına yakın bir bölgede konuşlandı. Dolayısıyla Irak tarafı ile yapılacak bir anlaşma sayesinde iki taraf arasındaki sınırların gözetlenmesi amacıyla Türk insansız hava araçları kullanılması muhtemeldir. Belki de önümüzdeki dönemde Ankara, Kuzey Irak’a yönelik askeri operasyonlarını genişletme yoluna gidebilecek, PKK militanlarına karşı bir Türk askeri kara operasyonu yakın zamanda gündeme gelebilecektir.
Bu gelişmeler Türkiye ve Kuzey Irak bölgesi açısından, bilhassa petrol satış kanalı ve Irak’ın tek ticari sınır kapısı olması bakımından ekonomi alanında son derece önem arz etmektedir. Bu doğrultuda uygun koşullar sağlanarak kalıcı bir iş birliği ve başta güvenlik olmak üzere tüm konularda koordinasyon dahilinde ilişkilerin geliştirilmesi gerekmektedir.