AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, 2013 yılında Türkiye ve Mısır ilişkilerinin bozulmasından sonra bir ilk olan ve Türk ve Mısır dışişleri bakanlıkları heyetleri arasında Mısır'ın başkenti Kahire'de gerçekleştirilen siyasi istişareler, dikkatleri iki ülke arasında yeniden yeşermeye başlayan ilişkilere çekti.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, katıldığı bir canlı yayında, Türkiye ile Mısır arasında, önce istihbaratlar arasında başlayan görüşmelerin, dışişleri bakanlıkları aracılığıyla devam etmesinin kararlaştırıldığını belirtmişti.
Diplomaside bazen kırgınlıklar yaşanabileceğini ancak ortak niyet konulduktan sonra ilişkilerin daha kolay ilerleyeceğini ifade eden Çavuşoğlu, Mısır'ın Türkiye'den bir heyeti davet ettiğini ve mayıs başında bir heyetin Mısır'a gideceğini söylemişti.
Görüşme öncesinde Çavuşoğlu'nun yaptığı açıklama ve Mısır Dışişleri Bakanlığından yapılan, "İstikşafi görüşmeler iki ülke arasındaki ilişkilerin ikili düzeyde ve bölgesel bağlamda normalleşmesine yol açabilecek gerekli adımlar üzerinde odaklanacaktır." açıklaması iki ülke tarafından atılan ve siyasi ilişkilerin geliştirilmesini hedefleyen adımın önemine işaret ediyordu.
Bu açıklama sonrasında 5 Mayıs tarihinde Mısır Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Hamdi Sanad Loza ile Türkiye Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Sedat Önal'ın başkanlık ettiği heyetler arasında siyasi istişareler gerçekleştirildi.
TRT Haber'e konuşan Çavuşoğlu, görüşmelerin pozitif bir ortamda gerçekleştiğini belirterek, "Ortak açıklamada vurgulandığı gibi pozitif bir atmosfer içinde görüşmeler yapıldı. İkili ilişkilerde neler yapılabilir? Bunu ele aldı arkadaşlarımız. Ayrıca her iki ülkeyi ilgilendiren bölgesel konuları da ele aldılar. Libya, Suriye, Irak, Doğu Akdeniz konusu hepimiz için önemli, Mısır için de önemli. Her zaman söylüyoruz. Mısır ile burada yapabileceğimiz bir iş birliğinden Mısır da çok karlı çıkacaktır. İlişkiler o noktaya geldiğinde bunları da elbette görüşürüz." ifadesini kullandı.
İlerleyen dönemlerde söz konusu görüşmelerin dış işleri bakanları düzeyinde gerçekleşmesi bekleniyor. Bu kapsamda, Türkiye ve Mısır arasında son zamanlarda yaşanan olumlu siyasi gelişmeler sonucunda ortaya çıkan olumlu hava ve atılan adımlar iki ülke arasında ekonomik ve ticari ilişkilerin ve iş birliklerinin geliştirilmesi hem Doğu Akdeniz bölgesi hem de iki ülke için büyük fırsatlara kapı açabilir.
"İki ülke arasındaki dış ticaret potansiyeli 10 milyar doların üzerinde"
Konuya ilişkin AA muhabirine açıklamada bulunan SETA Ekonomi Direktörlüğü Araştırma Asistanı Deniz İstikbal, Türkiye ve Mısır arasındaki ilişkilerin boyutunun tarihsel kimliğin bir yansıması olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:"Tolunoğulları, Memlük, Osmanlı gibi Türk devletleri için vazgeçilmez konumuyla Mısır Batı Asya'nın Afrika'ya açılan kapısı. Cumhuriyetin ilanıyla farklı bir boyuta evrilen ilişkiler dünya savaşları, Sovyet-ABD rekabeti, İsrail-Arap çatışması ve birçok sorunun içinden yoğrularak gelen köklü bir perspektif. Siyasi ilişkilerin normalleşmesi ise sadece iki ülkeye değil birçok aktöre yarar getirebilecek potansiyele sahip. Türkiye için Kuzey Afrika'ya olan dış ticareti ve yatırımları artırabilecekken, Mısır açısından Türk dünyasıyla iş birliğini geliştirmek için yeni bir fırsat.
Bu fırsatın küresel salgın döneminde iki ülke arasındaki ticarete yarar getirmesi ulusal ekonomilere farklı fırsatlar sunabilir.2013'te 5 milyar dolara yaklaşan ikili ticaret hacmi ilişkilerin bozulmasıyla 3,5 milyar dolara kadar gerilemiş ancak daha sonra artış göstermiştir. İki ülke arasındaki dış ticaret potansiyeli göz önüne alındığında 10 milyar doların üzerinde bir potansiyelin olduğunu söylemek mümkün."
İstikbal, birçok Türk firmasının Mısır da yatırımlarının bulunduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"2020'de Türkiye'nin Mısır'a ihracatı 3,13 milyar dolar Mısır'dan ithalat 1,72 milyar dolar. Bu haliyle Türkiye'nin en büyük Afrika dış ticaret partneri olan Mısır'da birçok Türk firmasının da yatırımı mevcut. Türkiye'nin Mısır'da toplam yatırımları 1,5 milyar dolara yakınken Mısır'ın Türkiye'deki yatırım stoku düşük bir seviyede. Dış ticaretin geliştiği sektörlere bakıldığında demir ve çelik, enerji, makineler, mobilya ve plastik ürünleri büyük bir paya sahip.
Siyasi ilişkilerin gelişmesine paralel şekilde diğer sektörlerinde kısa süre içinde gelişim göstermesi mümkün. Örneğin 2013-2020 yılları arasında toplam dış ticaret hacmi 39 milyar dolar. Afrika gibi Türkiye için çok kritik bir bölgede 39 milyar dolarlık ticaret aynı yıllar arasında kıtaya ile yapılan dış ticaretin büyük bir kısmını oluşturuyor.
Bu haliyle Türkiye ve Mısır arasındaki ilişkilerin boyutu sadece ekonomi veya siyasi açısından değerlendirilmemeli. İki ülkeye yarar sağlayacak ekonomik iş birliği birçok alana yansıyabilir. Mevcut alanların başında bölgenin güvenliği, istikrarı ve kalkınması geliyor."
Mısır ve Türkiye arasındaki ilişkilerinin sadece iki ülke açısından değil Batı Asya ve Afrika perspektifiyle değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden İstikbal, "İki ülkenin ilişkilerinin normalleşme sürecine girmesi siyasi ve ekonomik alanda bölgenin istikrar kazanmasına yardımcı olabilir. İstikrarın ardından ise bölgeler arasındaki ekonomik ilişki iyileşme gösterecektir. Türk firmalarını Libya, Irak, Kuveyt ve Katar'da gördüğümüz gibi mevcut ülkelerde de daha fazla görmek mümkün hale gelecektir. Ancak bunun için orta vadeli bir sürenin beklenmesini gerekebilir. Ekonomik gelişmenin temel bileşeni diyalog yollarının açık, sürekli ve güvenilir olması. Bu açıdan Türkiye’nin son dönemde daha fazla vurguladığı diyalog ortamı tarafların birbirlerine karşı benimsediği politikaları değiştirebilir." şeklinde konuştu.
İstikbal, Türkiye açısından Mısır'ın, Afrika'ya açılan tarihsel bağlara sahip önemli bir aktör olduğuna vurgu yaparak, şunları kaydetti:
"Mısır açısından Türkiye, Avrupa ve Asya’nın buluşma noktası ve kalkınma tecrübesine sahip güçlü bir dış ticaret ülkesi. Her iki ülkenin de siyasi ilişkilerde yakalayabilecekleri ivme kısa, orta ve uzun vadede yeni fırsatlar doğurabilir. Türkiye Asya'nın Avrupa ile birleştiği kavşak nokta, Mısır Asya'nın Afrika ile buluştuğu tarihsel köklere sahip ülkesi. Tarihsel bağlara dayanan, iki tarafı memnun eden, yeni iş birliği alanları yaratan ve bölgesel kalkınmaya katkı sağlayacak yeni bir ilişki bütünü Batı Asya ve Afrika’nın ihtiyaç duyduğu bir gelişme. Bu açıdan Türkiye ve Mısır müzakereleri ülke halklarına yarar sağlayacak potansiyele sahip ve gerekli olan bir yaklaşım. "
[AA, 11 Mayıs 2021]