8 Kasım 2016 Salı günü New York emlak patronu ve televizyon fenomeni Donald John Trump ABD’nin 45. başkanı seçildi. Bu sonucu aslında hiç kimse beklemiyordu. Seçim gününe kadar kamuoyu yoklamaları çok büyük oranda seçimleri eski Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’ın kazanacağını öngörüyordu. Bununla birlikte seçim günü yaptığı açıklamalarda Cumhuriyetçi Parti’nin başkan adayı Trump oy verme ve sayma sistemlerinde son anda Clinton taraftarlarınca bazı uygunsuz işlemler yapılacağını söylüyor ve seçimi kaybetmesi durumunda sonuçları kabul etmeyeceğinin işaretlerini veriyordu. Ancak sandıkların açılmasını müteakiben Demokrat Parti adayı için şok edici sonuçlar gelmeye başladı. Özellikle partinin en sadık seçmen kitlesini oluşturan Wisconsin ve Michigan gibi eyaletlerde Cumhuriyetçi Parti adayı Trump ilk saatlerden itibaren öne geçmeye başlamıştı. Gece yarısına yaklaşıldığı saatlerde sonuçlar az çok belli oldu. ABD’de pek çok insanı şaşırtan bir sonuçla Donald Trump 45. ABD başkanı seçildi. Tıpkı Al Gore-Bush yarışında olduğu gibi bu seçimlerde de başkan delege çoğunluğu ile seçilirken (304-227) genel oylarda Hillary Clinton Trump’tan yaklaşık üç milyon daha fazla oy aldı.
Seçim sonuçlarının açıklanmasından itibaren bu şaşırtıcı seçim sonuçlarıyla ilgili yüzlerce değerlendirme yapıldı. İlk etapta kamuoyu araştırma şirketleri bu kadar büyük bir yanılma payını haftalarca hem müşterilerine hem de halka açıklamaya çalıştı. Oldukça kutuplaşmış kabul edilen ve oy geçişliliklerinin az olacağı tahmininde bulunulan seçmen kitlesinin kilit bir kısmının oy verme davranışında gösterdiği değişiklik sonrasında daha detaylı çalışmalara konu oldu. Bir yandan sosyologlar özellikle ABD’nin iç bölgelerinde beyaz orta ve alt sınıf sosyolojisi, politik eğilimleri ve sorunlarına dair son birkaç senedir yapılan ancak ilgi görmeyen çalışmaları yeniden ortaya çıkarırken öte yandan farklı araş- tırmacılar da Trump’ın seçim zaferini Batı Avrupa’da genel olarak yükseliş trendinde olan popülist aşırı dalganın parçası olarak ele alan daha kapsamlı çalışmalara yöneldi. Bu sonucun ne kadarının lokal dinamikler ve ne kadarının küresel dalgadan kaynaklandığı ise hala sorulmaya devam ediyor.
Kitap: Trump’ın Bir Yılıhttps://t.co/leDvwAqTmn | @KilicKanat @lesleydudden @SerraDiptas @jackson_hannon1 pic.twitter.com/oTwUTNZSPG
— SETA (@setavakfi) 10 Ocak 2018
Trump’ın karakteri, siyaset ve kampanya yapış biçiminin bu seçim zaferindeki rolü ise bambaşka bir tartışmayı beraberinde getirdi. Siyasi olarak doğruculuk ve mevcut etik standartların hiçe sayılması bu noktada Amerikan politikasının geleceği konusunda farklı bir tartışmayı ateşledi. Seçimlerin sonuçlarının açıklanmasını müteakiben Demokrat Parti içinde bu sonuçlar ile ilgili hesaplaşma halen tam olarak yapılamadı. Şimdiye kadar kaybedilen geleneksel Demokrat eyaletler ve burada yaşanan değişimin sebebinden çok Rusya’nın seçime müdahalesi ve bununla ilgili iddialar gündeme getirildi. Trump’ın seçimi kazanmasından hemen sonra başlatılan soruşturmalar seçimler konusunda Demokrat Parti içindeki hesaplaşmayı da bir oranda geciktirmiş oldu. Daha sonrasında FBI eski direktörü Robert Mueller’in özel yetkili soruşturmacı olarak atandığı bu soruşturma Trump’ın ilk senesinde en çok tartışılan meseleler arasında yer aldı. Bunun yanında Demokrat Parti ve daha sonra yazdığı kitapta Hillary Clinton özellikle FBI Başkanı Comey’nin seçimlerden çok kısa bir süre önce kendi mailleri ile ilgili Kongreye gönderdiği mektubu kampanyalarını en fazla yaralayan unsur olarak ortaya koydu.1
Neden Trump’ın kazandığı sorusuna önümüzdeki dönem değişik cevaplar verilecek ve bu konudaki çalışmalar Amerikan iç politikası ve sosyolojisi ile ilgili farklı tartışmaları da beraberinde getirecek. Kendisini alternatif sağ olarak adlandıran grupların Trump’ın seçimindeki rolü ve bundan sonra Amerikan toplumuna yapacağı etki, mevcut siyasal kutuplaşmanın alacağı şekil ve Trump’ın siyaset yapış biçimi bu tartışmaların sadece küçük bir kısmını oluşturacak. Bu kitapta Trump’ın seçimi kazanmasından hemen sonra başlayan süreci, bir yıllık dönemde izlediği iç ve dış politikaları ve geçiş dönemi ile birlikte kendi A takımını oluşturma sürecinde yaşadığı iniş çıkışları sunduk.
1 Hillary Clinton, What Happened, (Simon&Schuster, New York: 2017)..