SETA > Enerji |
Perspektif Türkiye nin Enerji Merkezi Olma Sürecinde TANAP Projesi

Perspektif: Türkiye’nin Enerji Merkezi Olma Sürecinde TANAP Projesi

TANAP nedir? Türkiye’nin enerji arz güvenliği bakımından TANAP’ın önemi nedir? Türkiye’nin enerjide merkez ülke olma vizyonunda TANAP nasıl bir rol oynayacaktır?

Paylaş
Dosyayı İndir

Kısa adı TANAP (Trans Anatolian Natural Gas Pipeline) olan Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı projesi Azerbaycan sınırları içerisinde bulunan Hazar Denizi’ndeki gaz sahalarından çıkarılan doğal gazın öncelikle Türkiye ve sonrasında Avrupa’ya transfer edilmesi için hayata geçirilen Güney Gaz Koridoru projesinin Türkiye ayağını oluşturmaktadır. Şah Deniz 2 Gaz Sahası olarak da bilinen söz konusu rezerv bölgesinde bulunan doğal gaz öncelikle Güney Kafkasya Boru Hattı (SCP) ile Türkiye’ye ulaştırılacak ve ardından TANAP vasıtasıyla Trans-Adriyatik Boru Hattı’na (TAP) bağlanarak Avrupa’ya iletilecektir (Harita 1). Bu yönüyle TANAP Türkiye ve küresel enerji piyasaları açısından çok önemli bir yere sahiptir.

TANAP’ın Türkiye sınırlarındaki başlangıç noktası Ardahan-Posof, Türkiye’den çıkış noktası ise Edirne-İpsala olarak belirlenmiştir. Söz konusu proje toplam yirmi il üzerinden geçerek Yunanistan sınırına ulaşmaktadır. Toplam uzunluğu 1.850 kilometre olan TANAP’ta yatırım tutarı ise yaklaşık 8 milyar dolar olarak hesaplanmaktadır. Bu yatırım Türkiye’ye ekonomik olarak fayda sağlamanın yanında bölge ülkeleriyle ilişkilerin gelişmesine de yol açacaktır.

Azerbaycan ve Türkiye arasında ilk olarak Ekim 2007’de Şah Deniz 2 Gaz Sahası’nda bulunan doğal gaz rezervlerinin satış ve transferi konularında anlaşmalar sağlanmış ve bu doğrultuda çalışmalar başlatılmıştır. Ardından 26 Haziran 2012’de iki ülke arasında imzalanan TANAP anlaşmasıyla projeye resmiyet kazandırılmıştır.4 Bu süreçte altyapı ve üstyapı çalışmaları devam ederken açılışın 12 Haziran 2018’de yapılması ve 30 Haziran 2018’de ise ilk gaz transferinin gerçekleştirilmesi planlanmaktadır.5 Türkiye’ye ilk etapta 2 milyar metreküp miktarında bir gaz akışı sağlayacak olan bu transferin kademeli şekilde artarak 6 milyar metreküp seviyesine ulaştırılması beklenmektedir.6.