2016 seçimleri öncesinde Trump’ın karakterini sorunlu bulan ve ülke için ‘doğru seçim’ olmadığını söyleyen dünyanın en zengin adamı Musk nasıl oldu da en ateşli Trump destekçilerinden birine dönüştü? Bu sorunun cevabı Musk’ın kişisel serüveniyle yakın dönem Amerikan siyasetinin dönüşümü arasındaki örtüşmede yatıyor sanki. Ülkenin geleneksel siyasi elitlerinin giderek ülke gerçeklerinden kopuk siyaset yapmaları, seçmen nezdinde Trump ve Musk gibi sistem ve sıra dışı isimlere teveccühü artırdı. Ekonomik krizlerin, savaşların ve sosyal çöküntünün faturasını ödemekten bıkan kitleler Trump gibi siyaset dışından bir siyasetçiye yönelirken, Musk da sıra dışı fikirleri ve teknolojik inovasyon konusundaki öncülüğüyle ayrıksı bir iş adamı profil çizdi. Amerikan toplumunun farklı liderlik arayışının bir özeti olarak okunabilecek Trump-Musk birlikteliği, seçmenin siyasi doğruculuğa, bürokratik hantallığa ve müesses nizama itirazının bir sonucu olarak ortaya çıktı.
Demokratlardan Soğuma Süreci
Geçmişte hem Demokrat hem de Cumhuriyetçi adaylara destek veren Musk’ın Trump’ın ilk başkanlık döneminde Paris İklim Anlaşması’ndan çekilmesini eleştirmesi yönetime mesafeli durduğunu gösteriyordu. 2020 seçimlerinde Biden’ı destekleyen Musk’ın Demokratlardan uzaklaşmaya başlamasının nedenleri arasında pandemi döneminde alınan tedbirler ve yönetimin Tesla ve SpaceX gibi şirketlerin işini zorlaştıran regülasyonlar var. Gene bu dönemde oğlunun cinsiyet değiştirmesinin ve California gibi eyaletlerin okulların trans ameliyatlarıyla ilgili kararlarının Musk’ın dönüşümünde kritik etkisi olduğu biliniyor. Oğlunun duyarlılık kasma (woke) virüsü tarafından öldürüldüğünü söyleyen Musk, Tesla’yı California’dan Texas’a taşıyarak tepki koymuştu.
Demokratların bir yandan ilerici siyaset adına külfetli regülasyonlarla teknolojik gelişmeyi engellediğini bir yandan da siyasi doğruculuk ve duyarlılık üzerinden gençlerin zihinlerini zehirlediklerini iddia eden Musk giderek muhafazakâr Cumhuriyetçilere yakınlaşıyordu. Pandemi döneminde aşı ve tedbirler üzerinden çıkan siyasi kutuplaşmada, ‘farklı seslerin’ bastırıldığına kani olan Musk, bu tartışmaların en yoğun yaşandığı ve kamuoyu diskurunu belirleme etkisi olan Twitter’ı satın aldı. İsmini X olarak değiştirdiği bu platformu ifade hürriyeti adına aldığını ve zarar etse de umurunda olmayacağını söyleyen Musk, daha önce yasaklanan Trump ve 6 Ocak baskınını savunucularının hesaplarını tekrar açma kararı aldı. Aşırı sağcı ve komplo teorisi üreten hesapların dönüşüne de izin veren Musk, kendini adeta mutlak ifade hürriyeti havarisi ilan ederek Trumpçılığa hızlı adımlarla ilerledi.
Trump Suikastı
Hakkında Trump kampanyasına bağış yaptığı haberleri dolaşırken bunları yalanlayan ve kampanya dışında America PAC adıyla bir siyasi aksiyon komitesi kuran Musk, Trump’ın adaylığına desteğini Trump suikastı girişiminin üzerinden saatler geçmeden açıkladı. Trump’ın suikast anlarındaki cesaretini övmekle bitiremeyen Musk, bir süredir Trump’a destek toplamak için aktif biçimde zaten çalışıyordu. Özellikle teknoloji liderlerinin ve kripto dünyasının devlet regülasyonlarını kaldırma sözü veren Trump’ın yanında yer almasında etkili olan Musk, Kamala Harris aleyhindeki paylaşımlarıyla da kampanya döneminin etkili figürlerinden biri haline geldi. Amerikan siyasetinde zengin iş adamları ve milyarderlerin siyasete etki etmesi alışılmış olsa da Musk’ın bu kadar açık ve aktif desteği sıradan bir olay değildi. Suikastın oluşturduğu siyasi havayı değerlendirmeye kararlı olan Trump, Musk ve başka milyarderlerin yoğun desteğiyle Harris’i yenmeyi başardı.
Büyük Egoların Çatışması
Trump’ın seçim zaferi sonrasında Tesla ve SpaceX gibi firmalarının borsa performansları sayesinde servetine milyarlarca dolar katan Musk, kripto para birimi DOGE’a göndermeyle kurulan Hükümet Verimliliği Bakanlığı’nı yönetmeye başladı. Ana akım medya ve bazı Demokratlar başkanlık geçiş sürecinde Trump’la çok fazla yakın zaman geçiren Musk’ın ‘gerçek başkan’ olduğu şeklinde yakıştırmalarla Trump’ı ajite etmeye çalıştılar. Trump’ın Musk’ın Mar-a-Lago’da çok vakit geçirmesinden rahatsız olduğu yönünde haberler de basına yansıdı ancak Trump en azından şimdilik bu ilişkinin devam etmesini istiyor. DOGE üzerinden federal hükümette son derece agresif bir küçültme operasyonu başlatan Trump, Musk’ın çok hızlı bir biçimde sistemde şok etkisi yaratmasından memnun görünüyor. Buna rağmen DOGE’un yetkisinin sınırlarını aştığı ve mahrem bilgi sistemlerine girmek gibi illegal işlere imza atmaya çalıştığı yönündeki tartışmalar, Musk’ın Oval Ofis’te ne yapmaya çalıştıklarını anlatmak zorunda kalmasına yol açtı.
Bununla yetinmeyerek, Trump’ın Musk’la yan yana Fox News’a mülakat vermesi ve aralarının ne kadar iyi olduğunu göstermeye çalışması içerdeki başka Trumpçıların Musk’tan rahatsız olduğunun yeni bir işaretiydi. Bu rahatsızlığın ilk örneği H1-B vizeleriyle ilgili yaşanmış ve Steve Bannon gibi daha ideolojik Trumpçı isimlerin bu vizelerin Amerikan vatandaşları aleyhine yabancı çalışanların tercih edilmesini sağladığını savunmalarıydı. Tesla ve SpaceX de dahil olmak üzere dev Amerikan teknoloji firmalarının yurt dışından çalışan bulmasını kolaylaştıran H1-B vizelerinin lehinde tavır alan Trump bu tartışmayı şimdilik kapatmış görünüyor. Ayrıca DOGE çalışanlarının Musk’ın yakın adamı olmaları ve farklı bakanlıklardaki agresif tavırları dolayısıyla tepki topladıkları da biliniyor. Musk’ın Trumpçı yelpaze içerisindeki farklı kanatların zaman zaman çatışmasını yönetme kabiliyeti kendi kalıcılığını ve etkisini de belirleyecektir.
Musk’ın Trump’tan daha etkili olduğu gibi tartışmalar ve Musk’ın gerçek başkan olduğu şeklindeki yakıştırmalar bu iki güçlü egonun çatışması ihtimalini artırıyor. Trump’ın ilk döneminde sürekli birilerini kovması istediklerini yapmayıp kendisini ‘idare etmeye’ çalışmalarından kaynaklanıyordu. Bu sefer kendine çok daha sadık bir ekiple iktidara gelen Trump’ın önümüzdeki dönemde istikrar sağlama kabiliyeti, Musk’ın etkisinin sınırlarını da belirleyecektir. Pandemi süreciyle birlikte görece hızlı ve radikal bir dönüşümle kendi ifadesiyle ‘solun sevgilisi’ olmaktan Trumpçılığa evirilen Musk, Amerikan müesses nizamına başkaldırının ve Washington karşıtı siyasetin sembollerinden biri haline geliyor. Ancak Trump ve Musk’ın devlet gelenekleri ve bürokrasinin adeta ‘içinden geçerek’ hayata geçirdiği anti-Washington siyaset pratiği halkın beklediği pozitif sonuçları vermeyebilir. Böyle bir senaryoda Trump başarısızlığın faturasını etrafındaki Musk gibi Trumpçı figürlere kesmekte geç kalmayacaktır.
[Yeni Şafak, 21 Şubat 2025]