SETA > Yorum |
Bir Konuşsan Belki İkna Edersin

Bir Konuşsan, Belki İkna Edersin!

Bilgen’in yakında tecavüzcülerin, ırz düşmanlarının, kafa kesen DAEŞ canilerinin cenazesine gitmesini bekliyoruz. Tüm duyarlılığı ile geride kalanların acısını paylaşsın.

Abdulbaki Sönmez…

Terör örgütünün iddiasına göre Ankara saldırısını gerçekleştiren canlı bomba.HDP ilk defa bir terör eylemini PKK’ya mal etmek konusunda bu kadar net. "Kara Murat benim" edası ile ortaya atıldılar: "Hayır bu cani saldırıyı PYD yapmadı. Bizimkiler yaptı, biz yaptık."

Çünkü ihalenin PYD’ye kalmasını istemiyorlar. "DAEŞ’e karşı özgürlük savaşı yürüten iyi çocuk PYD" imajını kurtarmak istiyorlar. Bir kez daha siyaseti teröre, sözü kurşuna feda ediyorlar.

***

Tuba Hezer…

HDP Van Milletvekili. PKK’nın iddiasına göre Ankara saldırısını düzenleyen Abdulbaki Sönmez’in taziye çadırına gitti. İçeride ne dediğini bilemiyoruz ama taziyeye gittiğine göre herhalde "Çok iyi adamdı rahmetli. Karıncayı bile incitmezdi" demiştir.

Neticede emir kulu. Kandil ne derse o!

Dün HDP listesinden milletvekili olması emredildi, bugün taziye çadırına gitmesi. Yarın tayini dağ kadrosunu çıkarsa oraya da gider!

***

Ayhan Bilgen…

Bir zamanlar insan hakları savunucusuydu. Şimdi yine savunuyor, terör haklarını!

HDP’nin Türkiyelileşme tiyatrosunun figüranlarından, parti sözcüsü. Parti pis işlerinin bir kısmını Bilgen’e yaptırıyor; insanların gözünün içine baka baka yalan söyleme, terörü savunma.

Abdulbaki Sönmez’in taziye çadırını ziyaret eden HDP Milletvekili Tuba Hezer’i savunmak da Bilgen’e düştü: "Ölenlerin kimliğine bakmaksızın ölenlerin ailelerinin acılarını paylaşıyoruz. Olaya insan hakları bağlamıyla yaklaşıyoruz. Cenaze geride kalanların acısıdır, her katıldığınız cenazede söylenenlerin ortağı olmazsınız."

Bilgen’in yakında tecavüzcülerin, ırz düşmanlarının, kafa kesen DAEŞ canilerinin cenazesine gitmesini bekliyoruz. Tüm duyarlılığı ile geride kalanların acısını paylaşsın. Ne de olsa insan hakları ne de olsa büyük insanlık…

***

Kemal Kılıçdaroğlu…

Türkiye’nin ana muhalefet partisinin genel başkanı. Çok laf edip, hiçbir şey söylememe ustası.

Sivilleri kendine kalkan yapıp, yerleşim yerlerine hendek kazan, güvenlik güçlerine roketatarlarla, keskin nişancı tüfekleriyle, asfalta gömülmüş tonlarca patlayıcıyla saldıranlara bizim çocuklar muamelesi yapıyor. Gidip "o gençlerle" konuşacakmış. "Neden elinize silah aldınız, derdiniz nedir" diyecekmiş.

En son böyle naif bir hayali Ayşen Gruda kurmuştu. Bundan iki sene önce 2013 yılında "PKK mağaralarına giderim. Çünkü onlar bana bir şey yapmazlar. Onlar da benim filmlerimle büyüdüler. Masal anlatsam bile beni dinlerler" demişti Gruda. Ki kendi çapında haklı bile görülebilirdi. Ne de olsa ana muhalefet lideri değil ve önemli bir şartı var: "Devlet benden bunu isterse…"

PKK’nın iddiasına göre şimdi o gençlerden birisi Ankara eyleminin canlı bombacısı. Kılıçdaroğlu tutarsız, Kılıçdaroğlu anlayamıyor, Kılıçdaroğlu yine konuşuyor ama hiçbir şey söylemiyor:

"Teröristin taziye çadırına gitmek doğru değildir ve bu ülkeye ihanettir, asla kabul etmiyorum. Parlamento’ya geleceksin, Türkiye Cumhuriyeti’nden aylık alacaksın, ‘namusun ve şerefin üzerine’ yemin edeceksin, sonra kalkacaksın teröristi ödüllendirir, terör eylemini özendirir gibi çadırına gideceksin. Kınıyoruz ve kabul etmiyoruz."

Keşke bu kadar kızmadan önce gidip bir konuşsaydı Sayın Kılıçdaroğlu, belki ikna ederdi!

[Bugün, 25 Şubat 2016].