Cumhurbaşkanı Erdoğan belli bir süredir kendi partisine yönelik mesajlar veriyor. İl ve ilçe teşkilatlarına, belediye başkanlarına, milletvekillerine sürekli uyarılarda bulunuyor.
Metal yorgunluğu ibaresiyle başladı. Partisinin üyelerine bunun bir bayrak yarışı olduğunu söyledi. Uzun süredir görevde bulunan kimselerin iktidar olmaktan dolayı yorgun düşmüş olabileceğini bu kimselerin görevi başkalarına sorunsuzca devretmesi gerekebileceğini anlattı.
Siyaset tarihinde hep yerinde tespitler yapabilme ve bunları icraata geçirebilme vasfıyla tanıdığımız Cumhurbaşkanı şimdi partiye yönelik bu tür değerlendirmelerde bulunuyor. Bu nedenle yakın dönemde AK Parti'de hareketlenme ve değişim beklemek şaşırtıcı olmaz.
Kolay değil.
Bir siyasi partinin 15 yıl boyunca iktidarda kalması ve her seçim başarısını tekrar etmesi eşi benzeri zor görülebilecek bir durumdur.
AK Parti kadroları ve liderliği bu başarıyı gösterdi.
Her seferinde güven tazeleyerek iktidara geldi.
Ama hepimiz biliyoruz ki her şeyin bir ömrü var.
Metal bile yoruluyorsa insanın yorulması da son derece doğaldır.
İktidarda olan kurumların yorulması ve yıpranması çok daha kolaydır.
Türkiye kolay günlerden geçmiyor.
Darbe ve terör gibi en şiddetli olaylarla karşı karşıya kaldığımız zamanlar oldu.
Tüm bunlar atlatıldı.
Ve hatta denebilir ki son bir yıl içerisinde dengeler yerine oturdu.
15 Temmuz darbe girişiminden bu yana FETÖ ile mücadele etkin bir biçimde devam ediyor.
Son iki yıldır PKK'ya karşı yürütlen operasyonlar çok keskin sonuçlar verdi.
Geçtimiz yedi sekiz aylık süreç içerisinde Türkiye kronik terör saldırılarıyla sarsılmıyor.
Tabii ki terör eylemleri zaman zaman kendini gösteriyor ancak her tarafı terör örgütleriyle çevrili bir ülke olmasına rağmen Türkiye sürekli ve sistematik terör saldırılarını bertaraf etmeyi başardı.
Ekonomik olarak döviz dalganmalarının durduğu ve piyasaların kendi kendini sürdürebildiği bir döneme girdik.
Toplumsal olarak birçok fay hattı defalardır kaşınmasına rağmen, sular o alanda da durulmuş gibi görünüyor.
Yani birçok açıdan hayatta kalabilmeyi garanti edebilmiş bir Türkiye var karşımızda.
Gerçekten kolay değil.
Dikkat ederseniz çevremizdeki birçok ülke çöktü.
Avrupa Birliği üyesi ülkeler bile ciddi sorunlarla karşı karşıya. Herkes Türkiye'nin çökeceğini düşünüyordu.
Ama şükürler olsun bu olmadı. Fırtınalar atlatıldı.
Şimdi yükseliş ve yeniden tırmanış zamanı. Bunu savaş sonrası inşa süreci gibi değerlendirmek lazım.
Ekonomik büyüme rakamlarını artırmak, güvenliğin yanına huzur koymak, altyapının üzerine üsyapı inşa etmek gerekecek.
Bunlar sadece bir liderliğin üstlenebileceğinden öte çaba ve enerji gerektiriyor.
Sağlam irade, güçlü hükümet ve kurumsallaşmış yapılar gerektiriyor.
İktidar partisi olan AK Parti bu zincirin en önemli halkalarından birisi.
Tüm bu kurumsallaşmış yeniden yükseliş çabalarının insan kaynağını AK Parti sağlayacak.
Ülke bir yükseliş serüvenine girecekse şayet AK Partinin bunun yakıtını üretebiliyor olması gerekir.
Aksi halde beklenen ilerleme kaydedilemez.
İşte tam da bu nedenle tam da bu tarihte AK Parti'nin öncelikle kendini yenilemesine şahitlik edeğiz.
Belki büyük kadro değişimleri olmaz ama çok kilit değişimler olabilecek gibi duruyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan 2019'a doğru giderken AK Parti'ye bir dizayn getirecek.
Yeni şartlara göre modifiye edecek.
[Takvim, 22 Ağustos 2017].