BATILI medya organları aynı nakaratı tekrarlamaya başladılar. Diyorlar ki "Türkiye batı için önemli bir ülke. Ancak bu yönetimiyle batı Türkiye ile yeterince verimli bir ortaklık kuramıyor. Bu nedenle özgür dünyanın çıkarları ve demokrasi için Türkiye dönüşmeli. Erdoğan rejimi bir an önce sonlanmalı" Söylediklerinin Türkçe tercümesi aşağı yukarı böyle. Peki, bundan ne anlamalıyız, bu sözleri sarf ederek ne demek istiyorlar; "Eskiden Türkiye'yi rahatça kontrol ederdik. Yürü dediğimiz yerde yürür, dur dediğimiz yerde dururdu. Bunun karşılığında biz de Türkiye'yi fazla üzmezdik. İnsan haklarından, demokrasiden bahsetmediğimiz gibi diğer ülkelere de örnek gösterirdik. Şimdi Türkiye palazlandı. Bizim sözümüzü dinlemediği gibi tekerimize çomak sokuyor. Türkiye'nin acilen eski günlerine geri dönmesi lazım." Bu nasıl olacak? Şu an tam olarak onun örneğini yaşıyoruz. Çeşitli enstrümanlarla yola getiremedikleri Türkiye'yi ekonomiyle, dolarla, yaptırım tehditleriyle uysallaştırmaya çalışıyorlar. "Uslu çocuk" olmamanın bedelini ödetmeye çalışıyorlar. İki seçenekli bir plan var kafalarında. Tüm bunların sonunda ya başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere Türkiye'yi yönetenlere diz çöktürecekler ya da Türk milletini canından bezdirerek iktidar değişikliği yapacaklar. İlkinin olmayacağını gördüler. Gezi kalkışması ile başlayıp, 17-25 Aralık yargı darbesi girişimi ile devam eden, nihayetinde 15 Temmuz'la zirvesini bulan süreçte yaşadıklarımızın hepsi Cumhurbaşkanı Erdoğan'a diz çöktürme çabalarıydı. İçerideki işbirlikçileri vasıtasıyla Erdoğan'la pazarlık etmek istediler. Milli iradeye ortak çıkmaya, ülkeyi beraber yönetmeye kalktılar. Dış politikadan yatırımlara kadar pek çok alanda kendi dedikleri olsun istediler. Günün sonunda Türkiye'nin bu metotlarla "yola gelmeyeceğini" anladılar. Şimdi milleti yıldırmaya çalışıyorlar. Dolar yükselirse, ekonomik kriz çıkarsa, dükkânlar kapanırsa, insanlar işsiz kalırsa Türk milleti Erdoğan'dan ve AK Parti'den yüz çevirir zannediyorlar. Erdoğan'ın yerine daha piyasacı, liberal, batı ile uyumlu, orta yolcu, sesini yükseltmeyen bir siyasi aktör düşlüyorlar. Emin olun istedikleri bu değişiklik gerçekleşirse bugün işi gücü bırakıp Türkiye hakkında çarşaf çarşaf karalama kampanyası yapan batılı medya organlarında çok olumlu haberler çıkacak. Türkiye'nin nasıl toparlandığından, itibar kazandığından, güvenilir bir ortak olduğundan bahsedilecek. Bugün bizi kıyasıya eleştirenlerin övgülerini kazanacağız. Ama bağımsızlığımızın önemli bir kısmını ve onurumuzu kaybetmiş olacağız. Çok şükür... Türk milleti olup biteni gayet net görüyor. Ona göre de tedbirini alacaktır. O günler çok gerilerde kaldı. Türkiye'de dönüşüm olacaksa millet istediği için olacak. İktidar el değiştirirse sandıktan çıkan iradeyle değişecek. Siyaset tablosu farklılaşacaksa millet farklılaştıracak. Şimdiye kadar olduğu gibi şimdiden sonra da milli irade ne yönde tecelli ederse Türkiye'nin istikameti o olacaktır. Ve bu birileri değil Türk milleti öyle istediği için olacaktır!.

[Takvim, 8 Ağustos 2018]