Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı Washington Ofisi (SETA DC) tarafından düzenlenen panelde konuşan SETA DC Araştırma Direktörü Kılıç Buğra Kanat, ABD'nin Ortadoğu'da son yıllardaki adımlarını "taktiksel manevralar" ile atmasının bölgesel ittifaklara zarar verdiğini söyledi.
Washington'da, SETA DC Koordinatörü Kadir Üstün'ün moderatörlüğündeki "Türk-Amerikan İlişkilerinin Geleceğine Bakmak" başlıklı panele, Kılıç Buğra Kanat ile ABD Dışişleri Bakanlığından Richard Outzen ve savunma alanında danışmanlık yapan Mark Kimmitt konuşmacı olarak katıldı.
Türk-Amerikan ilişkilerinin hiçbir zaman "kolay" olmadığını söyleyen Outzen, ilişkilerdeki en temel iki sorunun, 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi ve daha genel anlamda Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen'in ABD'de yaşaması ile ABD'nin terör örgütü PKK/YPG'ye silah vermesi olduğunu belirtti.
Outzen, "Eğer ABD, 'YPG ile ilişkilerim taktiksel' diyorsa kastettiğinin bu olduğunu bilin ancak bu noktada Türkiye'nin ABD-YPG ilişkisine dair taşıdığı endişeleri anlamak lazım." dedi.
"Taktiksel adımlar ittifaklara zarar veriyor"
Türk-Amerikan ilişkilerinde her zaman iniş ve çıkışlar olduğuna dikkati çeken Kanat ise mevcut koşullarda ikili ilişkileri geliştirecek bir altyapının şu aşamada eksikliğinin hissedildiğini dile getirdi.
ABD'nin son yıllardaki Ortadoğu politikalarını daha geniş bir strateji üzerine değil de taktik adımlar zemininde kurmaya başladığını düşünen çok sayıda kişi olduğunu kaydeden Kanat, bunun bölgesel ittifaklara zarar verdiğini vurguladı.
Suriye özelinde Türkiye'nin tek taraflı politikalarla hareket etmek yerine ABD'nin de içinde olduğu çok taraflı adımlar atmak istediğini anlatan Kanat, Washington'ın kararsız politikaları nedeniyle bu harmoninin yakalanamadığını söyledi.
Türkiye'deki anti-Amerikan söylemin ABD'nin kararsız ve çelişkili politikaları yüzünden son dönemde arttığı tespitinde bulunan Kanat, Washington'ın hem Ortadoğu hem de Türkiye ilişkilerindeki esneklik ve kırmızı çizgilerini daha net ortaya koyması gerektiğini vurguladı.
"Sorunlar yapısal değil, konjonktürel"
Türk-Amerikan ilişkilerindeki sorunların yapısal değil konjonktürel olduğunu savunan Kimmitt de iki ülke adına daha sağlıklı halkla ilişkiler ve kamu diplomasisi süreçlerine ihtiyaç olduğuna dikkati çekti.
Kimmitt, "Ortadoğu'daki kötü hikayenin başlangıcının 2003 yılında ABD'nin Irak'ı işgal etmesi" olduğunu dile getirerek, bu adımın sonraki boşluklara yol açtığını sözlerine ekledi.
[AA, 9 Kasım 2017]