Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), Irak'ın kuzeyinde başlattığı yeni bir operasyon silsilesiyle yeniden gündeme damga vurdu. Daha önce 2019 (Pençe-1,2,3), 2020 (Pençe-Kartal,Kaplan) ve 2021 ( Pençe Kartal 2, Şimşek, Yıldırım) yıllarında icra edilen operasyonlara bir yenisi daha eklendi. Pençe Kilit Operasyonu olarak duyurulan harekatla, örgüt için kilit nitelikte olan başta örgütün askeri kanadı HPG'nin ana karargâh bölgesi olan Zap, Avaşin-Basyan ve Metina bölgelerindeki örgüte ait sığınak, mağara, tünel, mühimmat depoları ve kampların hedef alındığı, Millî Savunma Bakanlığı tarafından yapılan duyuruda ifade edildi.
AKINCI TİHA da Pençe Kilit Harekatı'nda
Operasyon öncesinde tespit edilen hedeflerin yumuşatılması, hava harekâtı ile ateş altına alınarak ifa edildi. Sonrasında hava hücum harekâtı öncesinde bölgede konuşlu Fırtına, ÇNRA ve diğer topçu unsurları tarafından da belirlenen hedefler imha edildi. Geçtiğimiz yıl TSK'nın envanterine giren AKINCI TİHA da ilk büyük ölçekli operasyonunda yer alarak, vazifesini başarıyla tatbik etti.
Açık kaynaklara göre Linik, Balinda, Rashava, Hetuta ve Amedi tepesinin yoğun bir şekilde ateş altına alınarak vurulduğu iddia edilmekte. Başta hava kuvvetleri olmak üzere, ateş destek vasıtaları, ATAK helikopterleri, İHA/SİHA'larla desteklenen komando ve özel kuvvetler karadan tatbik edilen sızma ve hava hücum harekâtı ile bölgeye intikal etti. Yine açık kaynaklarda iddia edildiği üzere, Linik, Varhala, Reş ve Brindara bölgelerine indirme yapılarak Karadağ, Şikefta Brindara, Hore, Varhala, ve Linik bölgelerine TSK unsurları konuşlandı. Geçtiğimiz Ekim ayında TSK'ya bağlı komando ve özel kuvvetler tarafından gerçekleştirilen operasyonda Varhala bölgesindeki tünel hatları hedef alınmış, örgütün sözde Zap eyalet sorumlusu ve özel kuvvetler sorumlusunun da aralarında bulunduğu üst düzey teröristler etkisiz hale getirilmişti.
HPG'nin Ana Karargâhı Zap Öncelikli Hedef
Nitekim, yumuşatma ve sızma safhalarını müteakip kuşatma, temas ve son olarak imha safhalarının gerçekleştirileceği göz önünde bulundurulduğunda, harekatın ilk aşamada Zap bölgesini yoğunluklu olarak hedef aldığı söylenebilir. Zap bölgesine konuşlanmak üzere sevk edilen helikopterlerin Şeladize'de görüldüğü, TSK'nın Linik güneyindeki üs noktalarına sevkiyat yaptığı ve Peşmerge unsurlarının Şeladize bölgesine sevkiyat yaptığı açık kaynaklarda iddia edilmekte. Dereluk-Şeladize hattının kontrol edilmesi, Gara'nın Zap bölgesiyle irtibatının koparılması bakımından son derece mühim. Yine PKK'nın ana kamp bölgelerinden sınıra yaklaşık 19 km uzaklıkta 25 km uzunluktaki 2250 rakımlı Linik dağı bölgesinin kontrol altına alınması, örgütün Balinda vadisine erişimini engelleyeceğinden, ikmal hatlarına ket vuracağı ve PKK'nın Avaşin güneyine tedarikini zorlaştıracağı bazı askeri uzmanlar tarafından ifade edilmekte. Harekatın kuşatma evresinde, örgütün 40 km'den uzun bir hatta, birden fazla noktadan giriş yapılarak, dar bir alana hapsedilmeye çalışıldığı askeri uzmanlar tarafından öngörülmekte.
Örgütün Irak'ın kuzeyinde bazı bölgelerde varlığını hâlen sürdürmeye, yeniden barınma alanları ve mevziler oluşturmaya devam ettiğinin ve geniş çaplı bir saldırı hazırlığı içinde olduğunun tespit edilmesi üzerine başlatılan Pençe Kilit Operasyonunda, bu yazının kaleme alındığı tarihe kadar, 42 terörist unsurun etkisiz hale getirildiği bildirildi. Öte yandan, Mu. Ütğm. Ömer Delibaş teröristler tarafından önceden yerleştirilen EYP'nin patlaması sonucu; P.Tğm. Kaan Kanlıkuyu, teröristler tarafından yapılan roketatarlı saldırı sonucunda şehit oldu. Gelinen noktada harekatın en dikkat çekici yönü, TSK'nın son derece hedef odaklı ve hazırlıklı oluşunun gözlemlenmesi. Asgari güç kullanımı ve en az zayiat ile en etkili operasyonun ifa edilmeye çalışıldığı düşünüldüğünde, bölgede TSK varlığının derinleştirilmesine önem atfedilmeli. Bu maksatla, bölgede tahripten ziyade kalıcı bir iz bırakılması, daha sıkı kontrol ve kalıcı konuşlanma ile PKK'nın yeniden canlanmasına ket vurulması operasyonun nihai hedefleri arasında bulunmalı.
Ana Strateji Terör Örgütü ile Mücadelenin Askeri ve İstihbarı Koluna Coğrafi Derinlik Kazandırılması
Esasında, 2016 yılından başlayan ve 2019 yılından itibaren giderek artan özel kuvvetler marifetiyle yürütülen konvansiyonel operasyonlarda, Türkiye'nin askeri varlığını derinleştirdiği bir operasyon modeli benimsendiği açıkça gözlemleniyor. Dahası, Millî İstihbarat Teşkilatı (MİT) da etkin istihbarat ve İHA/SİHA operasyonlarıyla, örgüt liderlerini tasfiye ederek terör örgütü ile mücadelenin askeri ve istihbarı koluna coğrafi derinlik kazandırılmasına katkıda bulunuyor. Bu etkili işbirliğinin en güncel örneği ise Pençe Kilit Operasyonunun başlatılmasının akabinde, PKK'nın bileşenlerinden YPJ'nin Savunma Bürosu eşbaşkanı Ronahi Kobani kod adlı Rodin Abdulkadir ve iki korumasının Ayn el Arap kırsalında etkisiz hale getirildiği SİHA operasyonu oldu.
Elbette bu hususta birkaç parametrenin sürdürülebilirliği önem arz etmekte. Birincisi, üst düzey PKK liderlerini ve operatif unsurlarını hedef alan SİHA ve özel kuvvet operasyonlarının devamlılığının sağlanması. Özellikle kırmızı kategoride arananların etkisiz hale getirildiği operasyonlarda örgütün kurucu hafızasının da tasfiye edildiği, örgütün materyal kaynaklarının hedef alındığı operasyonların neticesinde örgüt kapasitesinin zayıflatıldığı ve son olarak örgütün operasyonel unsurlarının hedef alınarak örgütün hareket esnekliği ve manevra kabiliyetinin kısıtlandığı öngörülebilir. Bir diğer parametre ise, PKK'ya yönelik sıkı askeri gözetleme, keşif ve istihbarat (ISR) faaliyetlerinin sürdürülebilirliği. Esasında gelişmiş ISR yetenekleri Türkiye'nin, son dönemde uyguladığı sürekli baskılama ve bastırma stratejisinin başarısının en önemli hamilleri arasında. Söz konusu yeteneklerin ve donanımların terörle mücadelede araçsallaştırılması, örgüte dair sürpriz faktörünü neredeyse ortadan kaldırarak, örgütün öngörülebilirliğine vasıta oldu.
[Sabah, 23 Nisan 2022].