Birleşmiş Milletler'de Suriye kararlarının Rus-Çin vetosuna takılmasının ardından kurulan "Suriye Halkı'nın Dostları Grubu" beşinci toplantısını Roma'da yaptı. Önceki dört toplantı Suriyeli muhaliflere retorik destek, siyasi güce dönüşmemiş diplomatik tanınma ve "ağıza çalınan bir parmak bal" niteliğinde maddi yardım sundu. Yaklaşık iki senedir "Suriye Halkı'nın Düşmanları Grubu"nun tam teçhizatlı ve savaş ahlakından yoksun asker ve paramiliter güçleriyle mücadele eden muhalefet, Roma toplantısını boykot etme kararını, çiçeği burnunda ABD Dışişleri Bakanı John Kerry "yardımlar somutlaşacak" mesajıyla iptal etti.
Kerry'nin mesajı sonrasında Roma'ya giden muhalefet aslında devrimin başından beri uluslararası camiaya yönelik tavır almada zorlanmaktaydı. Bunun asli sebebi uluslararası toplumun, özellikle ABD'nin, muhaliflere karşı pozisyonundaki muğlaklıktı. Örneğin, ABD şimdiye kadar muhaliflere somut yardımda bulunmadığı gibi somut yardımda bulunmak isteyen özellikle Körfez ülkelerini de sıklıkla engellemekteydi.
TEK SOMUT ŞEY SİLAH VE İSTİHBARAT
Ortaya çıkan tablo dışardan askeri ve finansal akışın devam ettiği Baas rejimi ile, askeri ambargoya tabi tutulan muhalifleri karşı karşıya bırakmakta. Bu da doğal olarak sahada oyunun değişmemesine ve akan kanın devam etmesine sebep olmakta. Bu sebeptendir ki muhalefetin "somut" kelimesinden şu noktada anladığı ve tatmin olacağı tek şey silah ve istihbarat yardımıdır.
Roma toplantısı'ndan çıkan en "somut" sonuç ise ABD'nin muhaliflere vereceği 60 milyon dolarlık yardım oldu. ABD daha önce Hillary Clinton'un da vaad ettiği "askeri olmayan yardım" sözünü yinelerken, ABD ile muhalefetin "somut" kelimesinden anladıkları arasında hala büyük bir uçurumun olduğu da ortaya koyulmuş oldu. Yine de ABD'nin Suriye yaklaşımında bir yeniden gözden geçirme içerisinde olduğu söylenebilir.
NE ESEDLİ NE DE ESEDSİZ!
Geçtiğimiz hafta Berlin'de Rus mevkidaşı Sergey Lavrov'la görüşen Kerry, Rusya ile Suriye konusunda asgari müşterekleri bulma çabasında. Libya sonrası Suriye meselesi ile kendisini Ortadoğu coğrafyasına tekrar kritik aktör olarak sokan Rusya, ABD'nin "Baas sonrası İslamcı iktidarı" endişesini paylaşmakta. Sahada güçlenen İslami unsurların beslediği bu düşünce dolayısıyla, hem Rusya'da hem de ABD'de "bir an önce kötü de olsa bir çözüm bulunmazsa yeni bir Afganistan'la karşılaşırız" çağrıları karşılık bulmakta. Bu sebepten iki ülke de Esedli veya Esedsiz bir siyasi çözüm formülü arayışında. ABD "maddi yardımla" muhalefet üzerindeki nüfuzunu artıracağını, Rusya ise BM kartıyla Baas rejimini masaya oturtacağını düşünmekte.
ABD ve Rusya'nın kilit aktörler olduğu tartışma götürmez. Fakat Suriye krizinin sadece bu iki ülke tarafından çözülebilmesi de mümkün değil. ABD bu güne kadarki etkisiz rolü, Rusya da rejime verdiği karşılıksız destek ile Suriye meselesinde nihai karar verici olma şansını kaybetti. Mevcut şartlar altında iki ülkenin desteklemesi halinde bile kalıcı bir siyasi çözümün bulunması oldukça düşük bir ihtimal. Çünkü sahadaki mevcut denge ve rejimin hava üstünlüğü, Esedsiz bir siyasi çözümü rejim ve "Suriye Halkı'nın Düşmanları Grubu" tarafından kabul edilebilir kılmamakta. Esedli bir çözüm ise hem siyasi hem de askeri muhalefetin kırmızı çizgisi durumunda. ABD son hamleleriyle "rejimle diyalog yapmadığı için eleştirdiği" siyasi muhalefeti masaya oturmaya ikna edeceğini düşünse de ABD'nin bu düşünceyi sadece askeri muhalefet i&