SETA > Yorum |
Cenevre 2'den Ne Bekliyoruz

Cenevre 2'den Ne Bekliyoruz?

Suriye'nin asli muhalefeti masaya Baas rejiminden daha güçlü oturmadığı müddetçe Suriye'de diplomasi yoluyla gerçek barış gelmez.

Başlıktaki soruyu "Cenevre 2'den ne beklemiyoruz?" şeklinde de sorabiliriz. Zira Cenevre 2 beklentilerin olduğu bir toplantıdan ziyade beklentilerin olmadığı bir toplantı aslında.
Hangi sorunu çözmeye yoğunlaşmalıyız sorusundan çok masaya kaç sandalye koyalım sorusunun sorulduğu bir toplantı. Uluslararası toplumun önce kendisinin yerleştiği masaya Suriye muhalefetinin üvey evlat olarak oturtulmaya çalışıldığı bir toplantı. Cenevre ve havalisinin otellerini kalkındıran ama Suriye halkını nasiplendirmeyen bir toplantı.

Rusya, 3 yıldır sahada şekillendirdiği Suriye'yi bu sefer de masada şekillendirme çabası içerisinde. ABD de sahada şekillendiremediği Suriye'ye masada şekil verme peşinde. İran Cenevre'de imzaladığı nükleer anlaşmadan sonra yine Cenevre ve havalisinde diplomasi resmine girme uğraşında. Bu resmin, 3 senedir Suriye'de acımasızca kan döken İran imajını diplomatikleştireceğini veya daha da iyisi "diplomatik bir şekilde kan dökmesi" için cevaz vereceğini düşünüyor. Avrupa muhabbetten kopuk, ABD ve Rusya'nın ayak izlerini takip ediyor.

ÇÖZÜM GÜÇLÜ MUHALEFET

Cenevre 1'i başarısızlığa uğratan dinamikler, Cenevre 2'yi de başarısızlığa uğratmak ve Cenevre 3 eliyle yine turizm sektörünü kalkındırmak için gün sayıyor. Çok net söylüyorum: Suriye'nin asli muhalefeti masaya Baas rejiminden daha güçlü oturmadığı müddetçe Suriye'de diplomasi yoluyla gerçek barış gelmez.

Muhalefet Cenevre 2 sürecinde katılım konusunda gidip gelmeler yaşadı. Aslında silahlı kanadın tavrı netti. Katılmak istemiyorlardı. Çünkü toplantıdan bir sonuç çıkmayacağını biliyorlardı. Siyasi muhalefet ise her zamanki gibi bölünmeler yaşadı. Bölünmenin sebebi Cenevre 2'den sonuç umanlarla ummayanlar arasında değildi. Bu konuda herkes aynı fikirde. Barış masasından kaçan muhalefet imajını vermeyelim diyenlerle, bu mesajı vermemize gerek yok diyenler arasındaydı. Suud, Cenevre'yi ABD'ye karşı koz olarak kullandı. Adamı Koalisyon Başkanı Ahmed Cerbe üzerinden ikircikli mesajlar gönderdi. Resmen papatya fallarının açıldığı bir süreç oldu. Katılacağız, katılmayacağız, katılacağız, katılmayacağız...

Türkiye ve Katar ise Cenevre 2'den beklenti içerisinde olmasalar da muhaliflerin katılmasının hiç olmazsa algı açısından önemli olduğunu düşündüler. Suriye muhalefetinin asli pozisyonunun organik aktörler tarafından uluslararası bir toplantıda tarihe not düşürülmesini anlamlı buldular.

KARAR SURİYE HALKINA AİT

Nihayetinde Suriye'de barış gelecekse bu Cenevre'de alınmış bir kararla gelmeyecek. Asıl hayati olan sahadaki aktörlerin bu kararı nasıl algıladığı ve uyguladığıdır. Bu sebepten Cenevre'yi nihai karar mercii olarak görmek yanlış. Nihai karar mercii sahada 3 senedir fedakârlık yapan aktörlerdir.
Baas rejimi ve ABD de dahil olmak üzere avaneleri, Cenevre'den bir terör toplantısı çıkarma derdindeler. Suriye muhalefetini kendilerinin büyüttükleri IŞİD gibi terör odaklarıyla terbiye etmek istiyorlar. Fakat hedefleri IŞİD değil, İslami Cephe. Suriye'nin askeri muhalefetinin büyük çoğunluğunu temsil eden İslami Cephe, Cenevre 2'cilerin radarında ve rejim destekçilerinin niyeti Cephe'yi terörle ilişkilendirmek.

Oysa Suriye'de sadece Baas rejimi ve İran gibi ülkelerin devlet terörü ve yine onların yarattığı muhalif süsü verilmiş IŞİD ve PYD gibi terör odakları var. Buyurun size terör listesi...