Bilgi kirliliği ve suyu bulandırmak böyle bir şey. Birileri içi boş bir laf ediyor. Cevabını veriyorsun. Ama susmuyor. Yüz metre öteye gidip tekrar aynı lafı ediyor. Bunu yıllarca FETÖ'cüler yaptılar. Sonra Esed'ciler çok yaptı. Neden Esed'i tanımıyoruz? Tanısak pek bir süper olur korosu vardı. Bunun gereksiz ve aceleci bir tutum olduğunu uzun uzun anlatıyoruz. Aynı adam bir başka adreste aynı lafları tekrar ediyor. Şimdilerde benzerini S-400'ler konusunda görüyoruz. Bir büyükelçi emeklisi hem de NATO işlerine bakmış bir büyükelçi beyanat vermiş. Özeti şu: Eğer S-400'ler alınırsa, Türkiye NATO bağlamında caydırıcılıktan yoksun bir üye olarak algılanırmış. Bu da bizi Rusya'ya edilgen yaparmış. Bakmayın sayın sefirin edilgen cümleler kurarak müphemlik yaratma gayretine, teknik kavramlar kullanıyormuş gibi lügat parçalamasına falan. Aslında basitçe şunu söylüyor: "NATO bizi korumayabilir. Rusya'nın kucağına düşebiliriz." Kimse sormuyor tabi, "nasıl olacak o iş?" diye. NATO bir ittifak örgütüdür. Asıl özelliği caydırıcılığıdır. Bazı üyeleri koruyup bazı üyeleri korumadığı görüntüsü veya algısı sadece Türkiye'ye değil tüm NATO'ya zarar verir. Türkiye'yi terk etmek, Almanya'yı terk etmektir. Almanya'yı terk etmek Avrupa'yı terk etmektir. Avrupa'yı terk etmek NATO için dünyayı terk etmektir. Eğer zaten iş bu aşamaya varmışsa, Türkiye en uyumlu üye olsa da NATO'yu kurtaramaz. Böyle bir NATO da zaten Türkiye'yi koruyamaz. Ama sabık sefirimiz aba altından sopayı Amerikan tarafına göstermek yerine bize göstermeyi tercih ediyor. Merak ediyorum NATO toplantılarında acaba nasıl davranırdı. Tanımam, etmem. Kimseyi zan altında bırakmak da istemem. Ama bu kompleksli tavır yanlış bir uluslararası ilişkiler okumasının sonucudur. NATO bizim nihai hedefimiz değil en güçlü araçlarımızdan biridir. Hepsi o kadar daha ötesi değil. Bu tür örgütlere üye olduğunuzda bir miktar otonomi paylaşırsınız karşılığında güvenlik alırsınız. Soğuk Savaş yıllarında hem Türkiye hem de tüm diğer NATO üyeleri kendi güvenliklerini tek başına sağlama şansına sahip olmadığından NATO'ya sıkı sıkı yapıştılar. Hatta bu uğurda NATO'nun Türkiye'yi fazla kontrol eder hale geldiği de artık sır değil. Aslında bu günlerde Türkiye'nin otonom bir aktör olma gayretinin altında da bu yatıyor. Türkiye bir yandan içerideki NATO etkisini kırıyor bir yandan da dışarıda NATO'ya olan bağımlılığını azaltmaya çalışıyor. S-400 alamazsanız Patriotlar için birilerinin insafına kalırsınız. S-400'ü alırsanız hem NATO'ya hem de Rusya'ya karşı daha güvenli olursunuz. Mesele bu kadar basit. S-400 almak Rusya'nın kontrolüne girmek olmaz. Aksine Türkiye NATO'da kalacak ve keyfini çıkartacak. Bu zamana kadar Türkiye NATO'nun sadık bir müttefiki olmuştu. Şimdi biraz da faydasını görme zamanı. NATO Türkiye'ye çok lazım. Ama S-400'ler de lazım. Yarın öbür gün kimin Türkiye'ye zarar verecek olduğu belli olmaz. Türkiye farklı tür araçları elinde tutsun da gerilim başladığında hangi enstrüman gerekirse envanterden onu çıkarabilsin.
[Sabah, 10 Mart 2019].