Bolton geldi. Yanında Dunford ve Jeffrey de var. Türkiye ve Amerika arasında sert bir müzakere olacak. Bolton daha gelmeden niyetinin halis olmadığını hissettirmek için elinden geleni yaptı. Trump'la Erdoğan arasında varılan uzlaşıyı bozmak veya ötelemek istiyor gibi. Toplantı öncesinde yaptığı açıklamalar başka anlama gelmez. Ankara'nın öfkesini çekecek her türlü lafı etti. Şimdi de müzakere ediyoruz numarası çekecek. Baştan beri tahmin ediyoruz. Trump istese bile ekibi bu çekilmeyi zorlaştırmak için her yolu deneyecek. Bu nedenle yapılacak görüşmelerin çok çetin geçeceğini tahmin ediyoruz. Bolton sert yapacaktır. Çekilme sözünü reddetmeyecektir. Ama sürekli işi yokuşa sürecektir. Mesela çekilmenin kolay olmayacağını uzun uzun anlatacaktır. PYD unsurlarını ikna etmenin zorluklarına değinecektir. Silahları toplamanın başlı başına zor olduğunu söyleyecektir. PYD dışındaki Kürt grupların korunması gerektiğini anlatacaktır. DEAŞ meselesini açacaktır. Rusları soracaktır. Yani kısaca gök kubbenin altında her ne varsa müzakere etmek isteyecektir. Konuyu dağıttıkça dağıtacaktır. Müzakereler içinden çıkılamaz hale gelsin istiyor. Konudan konuya atlayacaktır. Böylesi bir karmaşanın içinde bu işin ne kadar da zor olduğunu anlatıp tek bir oturumda çözülemeyeceğini ima edecektir. Her şeyi deneyecektir. Buna karşın Türk tarafının ise derli toplu olmaya ihtiyacı var. Odak kesinliklekaybedilmemeli. Karşı tarafa her türlü meselenin çözülebileceği ancak öncelikle PYD'ye odaklanmak gerektiği sürekli hatırlatılmalı. Odak kaymasına müsaade edilmemeli. Bu zamana kadar olan bitenleri konuşmakla vakit kaybedilmemeli. Çok uzun vadeli planlamalar yapılmasına da müsaade edilmemeli. Mesela Amerikalılar Suriye'nin geleceğine dair planları bile masaya yatırmaya kalkabilir. Hatta bu çerçevede Esed'in geleceği gibi cazip maddeler bile ortaya atılabilir. Ama bunların hiçbirinin bugün bir anlamı yok. Uzun vadeli hesaplar yapılacak bir noktada değiliz. Onları sonra yaparız. Öncelikle önümüzdeki acil sorunları çözelim. Güveni ve işbirliğini tesis edelim. Sonrasına bakarız. Zira ortada açık bir taahhüt var. Ve biz bu taahhüt nedeniyle askeri operasyonu kısa süreliğine askıya aldık. Ancak "bu durum daha fazla sürdürülemez" demek lazım. Türkiye Bolton'a şunu çok net biçimde anlatmak zorunda. PYD meselesi çözülmeden hiçbir mesele çözülemez. Gündemi şişirmeye gerek yok. Ayrıca Türkiye PYD meselesini 120gün sonra çözülecek ve bitecek bir olay görmüyor. Amerika çekilme sözünde samimiyse bugün hemen bazı adımlar atmak zorunda. "Şimdilik kenarda oturun bekleyin" demenin bir anlamı yok. İşbirliğine şimdiden başlayalım. Türkiye en fazla bir ay içerisinde Münbiç'in çözülmesinitalep etmeli. Bununla da yetinmemeli. Türkiye yine bir ay içerisinde Fırat'ın doğusuna ayak basmalı. İster Amerika'nın boşaltacağı birkaç üs bölgesi olsun... İster Türkiye'nin giriş yapacağı bazı şehir merkezleri olsun... Türkiye kısa süre içinde bölgeye giriş yapmak zorunda. Bence Bolton'la yapılacak müzakerenin ana gündem maddesi bu olmalı. Aksi halde Bolton'un zaman kazanma gayretinde olduğu ortaya çıkar. Eğer gerçekten bir anlaşma olacaksa neden aylarca bekliyoruz. Şimdiden adım adım ilerleyebiliriz. Bu konu Bolton'un önüne sürekli getirilmeli.
[Sabah, 8 Ocak 2019].