Tillerson geldi. Geçti. Uzun uzun görüşmeler yaptı. Ne çıktı derseniz? Çok bir şey çıkmadı.
Yapılan açıklamalar durumu kaba taslak ortaya çıkartıyor. Bu zamana kadar Amerika Türkiye'yi oyalama peşindeydi. Şimdi Türkiye Amerika'yı oyalıyor.
Sahada kendi işini yapıyor.
Tillerson'a da görüşelim diyor. Ortak koordinasyon mekanizmaları kuralım.
Birbirimizin önceliklerini göz ardı etmeyelim. Bilumum geçiştirici ve yatıştırıcı hikâye.
Neden?
Çünkü sahada bizim işler yolunda gidiyor.
Kazanıyoruz.
Kazanmaya da devam edeceğiz.
Şimdilik Afrin operasyonuna yönelik eleştirileri göz ardı etmenin ve yatıştırmanın yollarını bulmalıyız.
Bu tür görüşmeler yoluyla her şeyin normal olduğunu söylemeliyiz.
Görüşmeler yoluyla çözüm arıyor gibi yapmalıyız. Aynısını yapıyoruz.
Zaten Tillerson Türkiye'ye gelmeden ne söyleyeceği belliydi. Hem Afrin'e hem de Membiç'e yönelik Türkiye'yi sınırlandırmaya çalışacaktı.
Afrin konusunda "Türkiye sınırlı hareket etmeli" gibi içi boş laflar ediliyordu. Buna benzer lafları yine etmiştir.
Membiç konusunda da zaman kazanmanın peşinde olacaklardı.
Görüşmeden yine o çıktı. Ortada net bir teklif yok. Yol haritası yok. Görüşelim, konuşalım tarzı açıklamalar.
Yani esasında somut sonuç yok.
Türkiye açısından zaten daha fazla bir beklentiye girmeye gerek yok.
Amerikalıların durduk yere Membiç'ten vaz geçmesini beklemeyin. Taktik veya stratejik bir önemi olmasa dahi Amerika Membiç'i durduk yere bırakmaz. Bırakmaya hazır olsa bile pazarlık yapmak ister.
Şimdilik zaten bekliyor.
Afrin operasyonunun sonucunu görmek istiyor.
Türkiye'nin ayağı takılsın diye bekliyor.
O zaman Membiç meselesini konuşmak zorunda bile kalmayacağını düşünüyor.
Elinde herhangi bir plan da yok.
O yüzden zaman kazanmak ve Türkiye'nin başarısız olmasını beklemekten başka düşüncesi yok.
Buna karşılık Türkiye ne istediğini biliyor. Ne yapacağını hesapladı.
Adım adım gidiyor. Amerika'nın da bir boşluk içinde olduğunu görüyor.
Bu boşluğu değerlendiriyor.
Afrin'i tertemiz yapıp Membiç ve İdlib'e yönelecek. Afrin'i temizlediğinde eli
çok daha güçlü olacak. Amerika'yı zor
tercihe itecek.
Bu resmin içinde Rusya var. İran var. İsrail girmek üzere. Amerika vakti zamanında Rusya'ya terk ettiği topraklara geri girmek istediğinde Türkiye'ye daha fazla ihtiyaç duyacak.
O zamana kadar ağır ağır ilerleyecek Türkiye. Gün gelecek.
Fırat'ın doğusu Kandil'e kadar hepsi masaya yatırılacak. Şimdilik bu tür diplomatik müzakerelerle Amerika üzerindeki baskıyı sürdürmek en ideal pozisyon olarak görünüyor.
CEPHE GERİSİ
Bugünlerde Hatay çok hareketli.
Bölgeye ne zaman gitseniz cephe gerisine has bir havayı koklamanız mümkün. Askerlerimiz sahada çatışırken sivil bürokratlarımız da son derece yoğun bir çaba sarf ediyor. Kendi üzerine düşen kısmını yerine getirmek için ellerinden geleni yapıyor.
Bu operasyonun görünen kahramanları kadar görünmeyen kahramanları da var.
Hassa, Kırıkhan, Yayladağı ve diğer ilçelerde görevli tüm sivil bürokrasi bu işin parçası olmuş.
Kaymakamlar, AFAD, Kızılay ve diğer tüm kurumlar askerlerimize büyük destek veriyor.
Onlara da çok teşekkür borçluyuz.
[Takvim, 18 Şubat 2018]