Eski Başkan Donald Trump, 4 Nisan’da New York’ta savcılığa teslim olarak tarihe geçti. Hakkında dava açılan ilk ve tek Amerikan Başkanı Trump’a kelepçe takılmadı ve suçlu fotoğrafı çekilmedi. Tutuklanma işlemleri sonrasında hâkim önüne çıkan Trump, ‘suçlu değilim’ ifadeleriyle kendine atfedilen ‘ikinci bir suçu örtbas etmek için birinci dereceden belgede sahtecilik’ suçlamasını reddetti. Savcının iddianamesinde Trump’ın sus payı ödemelerinin kamuoyuna yansımasını engellemek istediği ve bu şekilde başkan adaylığı kampanyasını akamete uğratacak bilgileri kamuoyundan gizlemeye çalıştığı ithamı yer alıyor.
Savcı Bragg’in bu suçun 9 aylık bir zaman diliminde 34 ayrı defa gerçekleştiğini iddia etmesinin amacı, Trump’ın bir defalık bir yanlış yapmadığını ve örtbas ‘niyetinin’ sistematik bir biçimde başkanlık seçimi kampanyasına avantaj sağlamaya yönelik olduğunu ispatlamaktı. Belgede sahtecilik ‘kabahat’ seviyesinde bir suç sayılırken bunun başka bir suçu örtmek için yapıldığının ispatlanması ortada bir ‘büyük suç’ olduğunu göstermiş olacak. Trump bu davada suçlu bulunursa 4 yıllık bir hapis cezasıyla yüz yüze kalacak ancak ilk kez hüküm giyeceği için bu cezanın azaltılıp ertelenmesi büyük ihtimal. Daha önemlisi, Trump’ın sicil kaydına büyük suç işlemiş bir hükümlü (felon) olduğunun işlenmesi olacak.
Trump’ın tutuklanma işlemleri sırasında hâkimin kendisine sosyal medya kullanımıyla ilgili uyarı yaptığı ancak buna bir yasak getirmediği basına yansıdı. Trump salıverilmesinin hemen ardından aracından attığı mesajlarla hâkimi dinlemeyeceğini gösterdi. Akşam saatlerinde Florida’ya dönerek burada taraftarlarına bir miting düzenleyen Trump, bu davanın savcı ve hakimine ağır sözler etmekle yetinmedi. Kendisine karşı devam eden bütün soruşturmaların koordineli bir siyasi operasyon olduğunu iddia etti. Gündüz Manhattan’da tutuklanan suçlu görüntüsüyle akşam Amerika’nın başkanlığına oynayan bir aday görüntüsünün yarattığı tezat, yorgun Trump’ın haletiruhiyesine de yansımıştı.
Florida’daki miting konuşmasında hâkimin kızının Başkan Yardımcısı Kamala Harris’e çalıştığını gündeme getiren ve savcının Sorosçu olduğunu iddia eden Trump’ın öfkesi tabanını hareketlendirdi. Trump’ın kendine siyasi operasyon yapıldığını iddia etmesinin kendi tabanında ciddi bir karşılık bulacağı ve aday adaylığı yarışında avantaj yarattığı ortada. Birkaç gün içinde 8 milyon dolar kampanya bağışı toplayan Trump’ın tutuklanmasına partinin önde gelenleri de tepki göstermek zorunda kaldı. New York’taki davanın diğer soruşturmalar kadar ağır bir suç ithamı içermemesi ve hakkında dava açılan ilk başkan olması Cumhuriyetçi elitleri Trump’ı destekleyen açıklama yapmaya zorladı. Bununla birlikte yeni davalar açılırsa bu isimlerin Trump’a aynı hararetle arka çıkmayacaklarını ve hatta bunu Trump’tan kurtulmak için bir fırsat bileceklerini tahmin etmek zor değil.
Trump’ın tabanı mağduriyet anlatısını benimseyerek onu Cumhuriyetçi Parti’nin 2024 adaylığında avantajlı konuma getirebilir. Bunun DeSantis gibi en ciddi potansiyel rakiplerinin bile karşı duramayacakları bir dalga yaratması da mümkün. Trumpçı tabanın oylarına ihtiyacı olan DeSantis gibi isimlerin Trump’ın mağduriyet anlatısı etrafında konsolide olan bu kitlenin teveccühünü kazanmaları hiç de kolay olmayacak. Ancak Trump’a karşı diğer soruşturmalardan da yeni iddianameler çıkarsa bu sefer mağduriyet anlatısı bir türlü başı hukukla dertten kurtulmayan biri imajına evirilebilir.
Trump’ın parti içindeki bütün engelleri aşıp yeni iddianamelerin etkisini de lehine çevirip adaylığı kazanması mümkün. Ancak bu süreçte yıpranacak Trump’ın (New York’taki dava aleyhine sonuçlanırsa) büyük suç işlemiş bir hükümlü olarak halkın önüne çıkması gerekebilir. Başkanlık seçimlerinde özellikle bağımsızların desteğini alması gereken Trump’ın bu davayı %60 oranında haklı gören bu kitleden destek bulması hiç de kolay olmayacak. Bu sebeple birçok Cumhuriyetçi Trump’a şimdilerde destek vererek ortada bir siyasi kumpas olduğunu söylese de hüküm giymesi veya yeni davalar açılması durumunda eski Başkan’ı yalnız bırakabilir. 2024 için DeSantis gibi potansiyel bir aday varken aşırı yıpranmış ve 2020 seçimleriyle 2022 ara seçimlerini de kaybetmiş bir Trump’ın tekrar aday olmasını tercih etmeyeceklerdir.
Trump’ın ‘mağduriyet’ iddiasının tabanında bulduğu karşılığın başkanlık seçim kampanyasına taşınması çok zor. Siyaset kurumunun bütün normlarını altüst eden ve kurumlarına savaş açan Trump’ın 2016’da yakaladığı dip dalgayı tekrar yakalaması hiç de kolay olmayacak. İki kere azledilerek başkanlığı kaybeden Trump’a yakın adayların ara seçimlerde başarısız olması da havasını söndürmüştü. New York davasının yarattığı mağduriyet anlatısı kampanyasına yeni bir enerji kattı ve parti içindeki rakiplerine karşı şimdilik bir avantaj sağladı. Ancak adaylığı garantilemesi için bu avantajı kalıcı kılması gerekiyor. Adaylığı garantiledikten sonra da başkanlığı kazanmak için mağduriyet söylemini tabanı dışındaki kitleleri peşine takacak şekilde pozitif bir kampanyaya dönüştürmesi kolay olmayacak. Diğer bir deyişle, Trump’ın yine bir ilke imza atması gerekecek.
[Yeni Şafak, 6 Nisan 2023]