SETA > Dijital Medya |

Sosyal Medya SosyalleÅŸtirir Mi?

Bir mesajın/iletinin bir kaynaktan alıcıya ulaÅŸma sürecine genel olarak iletiÅŸim, bu süreci mümkün kılan araçlara da iletiÅŸim araçları deniyor.

Radyo, televizyon, internet derken iletiÅŸim kanalları çeÅŸitlendikçe iletiÅŸimin doÄŸası da deÄŸiÅŸmeye baÅŸladı. 21. yüzyılın ilk on yılı, internetin hayatımızı ele geçirmeye baÅŸladığı ve artık internetsiz yapamadığımız bir dönem oldu. EÄŸer modern dönem, hakikatin () yerini gerçeÄŸe () bıraktığı bir dönem ise içinde bulunduÄŸumuz bilgi ve teknoloji çağı da herhalde gerçeÄŸin, yerini sanal gerçeÄŸe bırakmaya baÅŸladığı bir dönem olsa gerek. Bilginin üretiminde, paylaşımında ve yeniden üretiminde internet temelli teknolojilerin yaygın olarak kullanılmaya baÅŸladığı bu dönemde sosyal medya, adeta bir sosyal paylaşım alanı olarak kendi gerçekliÄŸini oluÅŸturuyor. En genel anlamda sosyal medya, insanların fikirlerini, görüÅŸlerini, deneyimlerini, perspektiflerini paylaÅŸmak ve birbirleriyle iletiÅŸim halinde bulunmak için kullandıkları “online platformlar” olarak tanımlanabilir.

Buradaki kilit kavramlar, pek tabii ki, “sosyal” ve “medya” kavramları. Ä°nternetin, bir mesajı alıcıya ulaÅŸtırma fonksiyonu sebebiyle çok güçlü bir medya alanı olduÄŸuna ÅŸüphe yok. Ancak internet üzerinden insanların bir bilgi paylaşımında bulunmalarının ve iletiÅŸim halinde bulunmalarının, onların sosyal hale geldiklerine delalet edeceÄŸi konusunun sorgulanması gerektiÄŸi açık. Sosyal medya olarak nitelendirilen iletiÅŸim araçlarının insanlara saÄŸladığı imkân ve kolaylıklar elbette gözardı edilemez. Ancak bu sosyal medya araçlarının gerçeÄŸin ve sosyal hayatın bizatihi kendisi olmadığının, sadece sanal bir gerçeklik boyutu oluÅŸturduÄŸunun iyi idrak edilmesi gerekiyor.  

Sanal sosyalleÅŸme gerçek midir?

Akıllı ve fiziksel melekeleri olgun bir insan düÅŸünün; temel ihtiyaçlarını bilgisayar (internet) üzerinden karşılayabiliyor. Herkesle görüntülü konuÅŸuyor, hesabına para yatırıp baÅŸka hesaplara para gönderiyor, tüm alışveriÅŸini internetten yapıyor, okul derslerini internetten alıyor vs. Bu listeyi istediÄŸiniz kadar uzatabilirsiniz. Özetle söylemek istediÄŸim ÅŸey, bir ekrandan tüm hayatını düzenleyebildiÄŸi bir dünyada acaba insan, hâlâ “sosyal bir varlık” olarak tanımlanabilir mi? Ä°çinde bulunduÄŸumuz “kaçınılmaz sanallıklar dünyasında” insan, doÄŸrudan temas etmesi ve yaÅŸaması gereken birçok ÅŸeyi bilgisayar ve cep telefonunun ekranından tecrübe ediyor. Hayatımızı kolaylaÅŸtıran tarafları hususunda kimsenin bir itirazı olmayabilir; ama sosyal medyanın insanı aslında “asosyalleÅŸtiren” bir tarafı olduÄŸunu da görmemiz lazım. Ä°nsanlarla konuÅŸmuyoruz, onların ekrana yansıyan suretleriyle konuÅŸuyoruz; insanları görmüyoruz, onların ekrana yansıyan suretlerini görüyoruz. Aradaki farkı anlamazsak, o zaman sosyal medya ile gerçekten sosyalleÅŸtiÄŸimizi zannederiz. Hâlbuki olan biten, “sanal bir sosyalleÅŸme” ve gerçeÄŸin çarpıtılmış bir yansımasından baÅŸka bir ÅŸey deÄŸil. Çarpıtılmış diyorum, çünkü internet temelli yeni teknolojiler o an içinde olduÄŸumuz gerçeÄŸi farklı bir biçimde yansıtma imkânı veriyor. Hem görsel, hem de sözel anlamda nasıl olmasını istiyorsak ekranın diÄŸer tarafındaki kiÅŸiye öyle bir sanal gerçek inÅŸa etmek mümkün bu sanal âlemde. Bu aslında sadece sosyal medyanın deÄŸil temel anlamda modern iletiÅŸim araçlarının temel bir sorunsalı. Olanı yeniden yorumlayarak olması istendiÄŸi ÅŸekilde yansıtmak önce kameraların, sonra televizyonların ve ÅŸimdi internet mecrasının yapısal bir özelliÄŸi olarak devam ediyor. Sosyal medya ile insanların farklı coÄŸrafyalardaki insanlarla etkileÅŸime girebildikleri veya daha hızlı organize olabildikleri söylenebilir; bu ve benzeri birçok faydalı ve anlamlı boyutu da var sosyal medya araçlarının. Ancak bunların birer fonksiyon olduÄŸunu unutmamak lazım. Asıl olarak dünya üzerinde milyonlarca insanın nasıl sosyal medya üzerinden “sosyalleÅŸme” etiketi altında sanal bir gerçekliÄŸe düÅŸtüÄŸüne bakmak lazım. Bu sanal gerçeklik âleminde bilhassa gençler, sanal iliÅŸkilerle vakitlerini geçirirken gerçek hayata saÄŸlam bir adım atamamanın sıkıntısını yaşıyorlar.

Dijital kapitalizm çağı

Sosyal medya araçlarının, sanal gerçeklik tartışmasından farklı ve daha “duygusal” boyutları da bulunuyor. Bugün Facebook için 50 milyar dolar, Twitter içinse 10 milyar dolar deÄŸer biçiliyor. Daha baÅŸka birçok site ve internet tabanlı sosyal aÄŸ mevcut ve bunların toplamda yüklüce bir piyasa karşılığı var. Elbette bunların hemen hepsi, sosyal medyanın anavatanı olan ABD’de. Ä°nternetin, kapitalizme yeni ve küresel bir boyut kazandırdığı ve bu sayede tüm dünyanın dijital bir piyasa/pazar haline ge(tiri)ldiÄŸi yaklaşımı, günümüzü çok iyi özetleyen bir anlatım olarak görülmeli. Son on yıldır Google’sız yapamayan insanoÄŸlu, artık sosyal medyasız da yapamayacak hale geliyor. Bu internet bağımlısı insan motifi, gerçek insanlarla dahi irtibatını artık bilgisayar veya cep telefonu üzerinden kurmaya baÅŸlayan bir tüketici haline geliyor. EÄŸer dijital kapitalizm tanımlaması büyük oranda doÄŸru bir niteleme ise internet bunun ana motoru. Sosyal medya da dâhil, insanların internet bağımlısı olmalarına zemin hazırlayan tüm internet tabanlı iletiÅŸim araçları da, doÄŸrudan ya da dolaylı olarak bu dijital kapitalizmin yedek askerleri konumunda. Yani iletiÅŸim amacıyla bilgisayarının başına oturan bir genç, önce zamanının bir bölümünü, sonra ise hayatının bir bölümünü ekran karşısında “harcamaya” baÅŸlıyor. Bu bağımlılık etkisinin yıllar içerisinde nasıl bir toplumsal etki meydana getireceÄŸini zaman gösterecek. Ancak ÅŸimdiden görünen ÅŸey ÅŸu: Son yıllarda sosyal medya ile insanların sosyalleÅŸme düzeyi deÄŸil, Amerikan merkezli sosyal aÄŸ ÅŸirketlerinin piyasa deÄŸerleri arttı.

GerçeÄŸe yabancılaÅŸmak

Sonuç olarak sosyal medya, özünde sanal bir gerçeklik ortamı olduÄŸu için insanları ancak sanal olarak sosyalleÅŸtirir. Mesele bunun farkında olmak. Bunun farkında olarak sosyal medyayı kullanan bilinçli bir kullanıcı, nesne konumundaki bir tüketiciye dönüÅŸmeden sanal âlemdeki varlığını idame ettirebilir. Bu haliyle sosyal medya bir imkân. Ancak, maalesef, dünyada ve Türkiye’de genelde internet, özelde ise sosyal medya bağımlısı milyonlarca insan bu bilinçten yoksun bir biçimde kendilerini sanal gerçeklikte var kılma çabası içinde yaşıyor. Asıl sorun insanların sanal âlemdeki arkadaÅŸlıklarını gerçek hayattakinin yerine koyması ya da internet üzerinden oynadığı oyundaki olayların gerçek hayatını ele geçirmesi. Belki de zaman içinde olan ÅŸey, insanın gerçeÄŸe yabancılaÅŸması. Sanal âlemde ilerleyen insan, gerçeÄŸe ve bir bakıma kendisine de yabancılaşıyor. Sosyal medya da bir yönüyle insanları iletiÅŸime geçirirken diÄŸer yönüyle insanları bilgisayar veya cep telefonuna bağımlı hale getirerek esasen asosyalleÅŸtirmektir. Rene Magritte’nin ünlü pipo tablosunun altında “Bu bir pipo deÄŸildir” yazar; yani ressam, oradakinin sadece bir pipo resmi olduÄŸunu anlatır. “Gerçek” ile “gerçeÄŸin yansıması” arasındaki farkın ayırdına varmak için basit ama kolay unutulmayacak bir örnek. Benzer bir ÅŸekilde birinin Facebook giriÅŸine “Bu gerçek hayat deÄŸildir” ya da “GiriÅŸ yaptığınız yer sizin hayatınız deÄŸildir” yazması lazım; belki pek iÅŸe yaramaz ama… 

Mostar / Nisan