Kim demiş HDP milletvekillerinin tek derdi, PKK'ya destek olmak diye. Neymiş efendim, HDP milletvekillerinin tek gündemi, PKK'yı temize çıkarmakmış!
Tamam dağdaki PKK'lı teröristlere canlı kalkan olmaya giden HDP'li milletvekilleri olabilir.
"PKK şerefimizdir" diyen HDP'li milletvekilleri olduğu da doğrudur.
Kendi aracıyla dağdaki teröriste gıda maddesi götüren milletvekillerinden de bahsedilebilir.
Bir milletvekilinin PKK için kuryelik yaptığını belgeleyen görüntülerden de söz edilebilir.
HDP'li milletvekillerinin öldürülen PKK'lı teröristlerin cesetlerini devletten almak, onların cenazelerine katılmak, onlara şehit demek, onların tabutlarını taşımak, öçlerinin alınacağını kamuoyuna ilan etmek gibi hobileri de olabilir.Hepsi tamam, ama yine de HDP'yi bu milletvekilleri üzerinden değerlendirmeyelim lütfen.
Bakın, başka gündemleri olan HDP'li milletvekilleri de var. Mesela Hüda Kaya.
Geçenlerde "başörtüsünün bedelini biz ödedik, kaymağını onlar yedi" diye bir beyanda bulunmuş.
Bu haberi de bize Zaman yetiştirmiş.
"Onlar" demiş Hüda Hanım, Erdoğan ve AK Partilileri kastetmiş.
Yani, "başörtüsü sorunu"nu çözenleri koymuş hedef tahtasına.
Lafı eğip bükmeye lüzum yok, ben bu tavra ifrit oluyorum.
Düpedüz "mağduriyet tekeli" oluşturmak bu.
Ama hakkını teslim etmek gerek, Hüda Hanım HDP'de siyaset yapmayı öğrenmiş.
Tam HDP siyaseti bu.
Yıllardır, HDP ve selefi diğer partiler "Kürtlerin mağduriyeti" üzerinden bir tekel oluşturmaya çalıştılar.
"Benim mağduriyetim, benim inisiyatifim" dediler.
"İnisiyatif aldırmam, çözdürmem, çözülecekse ben çözerim" diye efelendiler.
Sorunun çözümü içi adım atılmasına engel olmaya çalıştılar. Kendileri de adım atmadılar.
Sorunun, büyümesini, büyüdükçe de kendilerini büyütmesini beklediler.
O yüzden sorunun derinleşmesi için ellerinden geleni yaptılar.
"Kürtlerin mağduriyeti" üzerinden bir tekel oluşturma çabası yetmedi, şimdi de kalkmış "başörtüsü mağduriyeti" üzerinden bir tekel oluşturmaya çalışıyorlar.
HDP'nin Hüda Kaya'yı aday göstermesi tam da böylesi bir stratejinin ürünüydü.
Şimdi de yeni seçim öncesinde Hüda Hanım rolünü oynuyor.
Oynuyor, oynamasına da, sahne uçmuş farkında değil.
Meğer BDP, Meclis'te başörtüsü yasağının kaldırılması ile ilgili tekliflerde bulunmuş. AK Parti o zaman ona destek vermemiş!
Yalan söyleyen tarih utansın!
Başörtüsü mağduriyeti salt şahsınızın ya da ailenizin mağduriyeti değil Hüda Hanım.
Bu, bir toplum kesiminin, bir neslin mağduriyeti. Adalet sahibi, vicdanlı insanlardan beklenen, mağduru takdir etmesi değil, mağduru gözetmesidir.
Takdir edilmesi gereken, mağduriyeti giderendir.
Ve Hüda Hanım, bu örnekte mağduriyeti gideren AK Parti ve onun lideri Recep Tayyip Erdoğan'dır.
Mağduriyetin kendisi bir ödüllendirilme vesilesi olamaz.
Hem siz bırakın şimdi çözülmüş bir mesele üzerinden duygu siyaseti yapmayı da, karşı karşıya kaldığımız terör sorununu aşmak için partiniz ve şahsınız gerçekten ne yapıyorsunuz onu söyleyin.
Elinizi kim tutuyor, hele onu bir deyin!
Söyleyemezsiniz gerçi ya, boş verin, işinize bakın...
[Sabah, 1 Ekim 2015]