Avusturya'da yapılan seçimlere aşırı sağ damgasını vurdu. Aşırı sağın mülteci, yabancı ama özellikle de İslam düşmanı söylemleri seçimlerin ana gündemi haline geldi. Türkiye'de kamuoyuna pek yansımasa da seçim sürecinde, muhtemelen Avusturya devleti içindeki farklı siyasi kanatlarca, Viyana Üniversitesi İslam Pedagojisi bölüm başkanı Ednan Aslanın İslami Kreşler raporu ve Avusturya Halk Partisi Milletvekili adayı Efgani Dönmez'in İslamcı Aşırılıkla mücadele platformu ile ilgili ilginç bilgiler basına sızdırıldı. Avusturya'da İslamofobi endüstrisinin nasıl çalıştığı ile ilgili çarpıcı örnekler olduğundan bu iki skandal üzerinde durmalıyız.
Falter Dergisinin yayınladığı bilgilere göre İslami Kreşler ile ilgili Dışişleri ve Uyum Bakanı Sebastian Kurz tarafından Ednan Aslana ısmarlanan araştırmada beklenen sonuçlar çıkmayınca, Kurz'un bürokratları söz konusu raporda istedikleri sonucu verecek değişiklikler yaptılar. Sonuçta bilimsel bir araştırmanın sonuçları çarpıtılarak Avusturya'daki İslami kreşlerde çocukların radikalize edildiği iddiası ile İslami kreşlere yönelik büyük bir kampanya başlatıldı. Kreşler polis tarafından basıldı hatta içerişinde küçük yaşta çocukların bulunduğu bazı kreşlere aşırı sağcılar tarafından saldırılar yapıldı.
Seçim döneminde ortaya saçılan diğer skandal ise 2013 yılında yeşiller partisinden Milletvekili olduğu dönemde faşist bir edayla AK Parti taraftarlarına alarak Avusturya'yı terk etmeleri çağrısında bulunan Efgani Dönmez'in kurduğu radikalizmle mücadele platformu ile ilgiliydi. Söz konusu platformda çalışan kişiler tarafından Falter dergisine sızdırılan bilgilere göre Avusturya'daki İslami kuruluşların Avusturya dışından finansmanına karşı çıkan Efgani Dönmez'in aşırılıkla mücadele platformu Suudi Arabistan tarafından finanse edilmektedir. Falter dergisinin iddialarına göre iç yazışmalarda Efgani Dönmez başında bulunduğu STK'nın çalışanlarına temel hedeflerinin Türkiye ve Katarı kötülemek, Suudi Arabistan ise propagandasını yapmak olduğunu belirtmektedir. Efgani Dönmez bu hedefi ise yanlış anlaşılmaya mahal vermeyecek şekilde basit bir şekilde özetlemektedir: "Türkiye+ Katar = Kötü, Suudi Arabistan, = İyi".
Bu iki örnek Suudi Arabistan gibi ülkeleri Avusturya aşırı sağına bağlayan kirli ilişkiler ağını ortaya koymaktadır. Burada açıkça görülmektedir ki İslamofobi ya da İslam düşmanlığı farklı siyasi aktörlerce kendi siyasi ajandalarına hizmet edecek şekilde körüklenmektedir. Bu aktörlerin sağladığı finansman ile Avusturya'da bir İslamofobi Endüstrisi ortaya çıkmış durumdadır. İslami Kreşler raporuna imza atan Ednan Aslan, ya da 'Uyum Sürecinde Camilerin Rolü' gibi raporlar hazırlayan Heiko Heinisch gibi akademisyenler bu endüstriden finansal kazanç sağlarken Efgani Dönmez, Sebastian Kurz gibi isimler ise buradan siyasal kazanç elde etmektedirler. Avusturya, küresel düzlemde İslamofobi Endüstrisinin nasıl çalıştığı ile ilgili çarpıcı bir örnek teşkil etmektedir. Bu mekanizma diğer ülkelerde de ayni şekilde işlemektedir.
[Fikriyat, 30 Ekim 2017].