Münih Güvenlik Konferansı’nda Amerikan Başkan Yardımcısı Mike Pence’in açıklamalarının Alman medyasına yansıma biçimi Washington ile Berlin arasındaki çatlağın giderek büyüdüğünü gösteriyor.
Alman medyasında yer alan “İran Anlaşması: Pence Avrupa’ya baskıyı artırıyor”, “Kuzey Akım 2: Amerikan Başkan Yardımcısı Pence Almanya’yı uyardı”, “Münih Güvenlik Konferansı: Açık ifadeler, derin çatlaklar” ve “Almanya ve ABD: Hâlâ yürüyen bir ilişki var mı?” gibi başlıklar ciddi bir soruna işaret ediyor.
Konferansta konuşan Alman Şansölyesi Merkel’in, Amerikan Ticaret Bakanlığı tarafından Trump’a sunulduğu iddia edilen bir raporda Alman otomobil şirketlerinin ABD güvenliği için bir tehdit olarak sunulmasını “Bu bizim için korkutucu. Biz otomobillerimizle gurur duyuyoruz” sözleriyle eleştirmesi Almanlar açısından sorunun boyutlarını gösteriyor.
Almanya’da yapılan araştırmalar, Trump’ın söz konusu raporu esas alarak Almanya’dan ithal edilen otomobillere ekstra yüzde 25 gümrük vergisi getirmesinin Almanya’nın ABD’ye yönelik otomobil ihracatını yarı yarıya azaltacağını ve bunun da yıllık yaklaşık 18 milyar doların üzerinde bir kayıp anlamına geleceğini öngörüyor.
Zenginliğini bir ticaret devleti olmasına borçlu olan Almanya açısından, ihracatına darbe vuracak bu tür adımların çok büyük endişe kaynağı olduğuna kuşku yok.
Bu açıdan bakıldığında, Alman otomobil şirketlerinin Amerikan güvenliği için tehdit olmasından çok, Washington’un gümrük vergilerini artırma planlarının Almanya için daha büyük tehdit olarak öne çıktığını ifade etmek gerekir.
Pence’in konferansta değindiği diğer bir konu olan Kuzey Akım 2 projesinin sonlandırılması talebi de Almanya’da ciddi endişe ile karşılanıyor. “Avrupalılar kendi elleriyle Rusya’ya olan bağımlılıklarını artırırken Batı’nın güvenliğini garanti edemeyiz” şeklindeki sözleriyle Almanya’yı uyaran Pence, Rusya’dan doğalgaz ithalatında krizlere açık Ukrayna rotasına alternatif oluşturma çabası içerisindeki Berlin’i rahatsız ediyor.
Şansölye Merkel konferanstaki konuşmasında Kuzey Akım 2 projesini savunarak, “Bir Rus gaz molekülü, ister Ukrayna isterse Baltık Denizi yoluyla gelsin, aynı Rus gaz molekülüdür” sözleriyle gazın hangi yoldan geldiğinin önemi olmadığını anlatmaya çalıştı. Ancak bu argümanının sadece Amerikalıları değil AB’nin doğudaki üyelerini de ikna etmeyeceği belli. Polonya başta olmak üzere birçok Doğu Avrupa ülkesinin şiddetle bu projeye karşı çıktığı biliniyor. Moskova’nın saldırgan politikalarının ödüllendirilmesi olarak gördükleri Kuzey Akım 2 projesinin, ayrıca enerji alanında Rusya’ya olan bağımlılığın artması sonucunu doğuracağını düşünüyorlar.
Bu Doğu Avrupa ülkeleri, Rusya’ya olan bağımlılığı artırmak yerine ABD’den sıvılaştırılmış gaz alınmasının daha doğru olacağını söylüyorlar ki, bu konuda Washington ile aynı çizgide olduklarına şüphe yok. Zira, Amerikan yönetiminin Almanya ve diğer Avrupa ülkelerine Rusya’dan doğalgaz alımı konusunda baskı yaparken sahip olduğu hedeflerden biri, son dönemde ciddi oranda üretimini artırdığı sıvılaştırılmış gaz için yeni müşteriler bulmak.
Amerikan Başkan Yardımcısı Pence’in Münih’teki konuşmasında dile getirdiği bir diğer konu olan İran yaptırımları meselesi de Almanya ile ABD arasındaki sorun alanlarından biri.
Avrupa Birliği’nin Amerikan yaptırımlarını delmek için geliştirdiği Instex eksenli mekanizmayı eleştiren Amerikan yönetimi, bu çerçevede İran ile ticareti sürdüren şirketlerin de yaptırımların hedefi olabileceği tehdidinde bulunuyor. Pence, bir kez daha AB ülkelerinin de, ABD gibi İran Nükleer Anlaşmasından ayrılmasını talep etti.
Almanya, bu konuda doğrudan ABD ile karşı karşıya gelmek yerine Fransa ve İngiltere ile birlikte hareket ederek Washington’un bütün tepkisini üzerine çekmek istemiyor. Bu yüzden Amerikan Instex üç ülkenin ortaklığıyla kuruldu.
ABD ile Almanya arasında bir başka sorun alanı olan askerî harcamaların artırılması konusu da Pence’in Münih’teki konuşmasında gündeme geldi. Başkan Trump’ın baskısıyla bazı NATO üyelerinin savunma harcamalarını GSYH’larının yüzde 2’si düzeyine çıkarmasını öven Pence’in bu düzeyin gerisinde kaldıkları için uyardığı ülkeler arasında Almanya da vardı.
Pence’in Trump’ı aratmayacak tavırları karşısında, Merkel’in Münih Güvenlik Konferansı’nın bir başka katılımcısı olan Temsilciler Meclisi Sözcüsü Nancy Pelosi’yle kameralara yansıyan samimi görüntüleri sanki “Bu Trump-Pence ikilisinden kurtar bizi Nancy!” mesajı gibi hatıralarda kaldı.
[Türkiye, 20 Şubat 2019].