İsrail’e Karşı Soykırım Davası’nda Önleyici Tedbirler Kararı
İsrail’in Gazze saldırılarının soykırım tartışmasına neden olan boyutları nelerdir? Güney Afrika Cumhuriyeti’nin Uluslararası Adalet Divanı’na yaptığı başvurusunun ve önleyici tedbir talebinin içeriği nedir? Divanın önleyici tedbir kararının içeriği ve anlamı nedir?
İsrail 7 Ekim 2023’ten beri Gazze’ye yaptığı saldırılarla, İkinci Dünya Savaşı’ndan beri insanlığın gördüğü en ağır insan hakları ihalelerine yol açmaya devam ediyor. Dört aya yaklaşan ve halen devam eden saldırılarda şu ana kadar büyük bir çoğunluğu çocuklardan ve kadınlardan oluşan en az 26 bin sivil hayatını kaybetmiş durumda. 2 milyondan fazla nüfusun yaklaşık 365 mil kare gibi dar bir alana sıkıştığı Gazze şeridinde hastaneler, okullar, ibadethaneler, konutlar, mülteci kampları, iletişim ve ulaşım hatları tamamen tahrip edilmiş ve Gazze bir bütün olarak neredeyse yaşanamaz hale getirilmiş vaziyette. Daracık alanlara sıkıştırılmış 100 binlerce sivilin gıdaya, sağlık desteğine ve barınmaya ulaşımı engellenmekte ve Filistin halkı ağır saldırıların hedefi olmaktadır. Ölen ya da yaralanan Filistinlilerin sayısının çokluğunun yanı sıra İsrail’in eylem biçimi Gazze’de esasen bir soykırım gerçekleştirildiğine dair yaygın bir kanaat oluşmasına neden olmaktadır. İsrail’in saldırılarının artık yalnızca “savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar” olarak adlandırılmakla kalmayıp “soykırıma varan eylemler” ya da “soykırım” olarak da nitelendirildiğini görmekteyiz. Sivil nüfusu zorla göç ettirme ya da toplu katliam yoluyla etnik açıdan homojen bir coğrafi bölge oluşturma eylemleri etnik temizlik suçunu oluştururken Filistinlilerin kısmen…
Çalışmayı incelemek için burayı tıklayın.
Etiketler »
İlgili Yazılar