SETA > Etkinlikler |
1 Senesinde 17 Aralık Darbe Girişimini Yeniden Düşünmek

1. Senesinde 17 Aralık Darbe Girişimini Yeniden Düşünmek

SETA İstanbul, 17 Aralık 2013'te yaşananların Türkiye siyaseti açısından anlamını çözümlemek ve diğer vesayet girişimleriyle karşılaştırmak amacıyla bir panel düzenledi.

1. Senesinde 17 Aralık Darbe Girişimini Yeniden Düşünmek

PANEL | 17 ARALIK 2014
 

TARİH: 17 ARALIK 2014 SAAT: 12:00 - 14:00 YER: SETA Ankara

Moderatör Burhanettin Duran
Konuşmacılar
  • Osman Can, SETA
  • Mücahit Küçükyılmaz 
  • Murat Yılmaz

Moderatörlüğünü SETA Genel Koordinatörü Prof. Dr Burhanettin Duran’ın yaptığı, 1. Senesinde 17 Aralık Darbe Girişimini Yeniden Düşünmek isimli panel Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Can, Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE) İç Politika ve Demokratikleşme Programı Koordinatörü Dr. Murat Yılmaz ve Araştırmacı Yazar Dr. Mücahit Küçükyılmaz’ın katılımıyla gerçekleşti.

CAN: HUKUK 17 ARALIK’TA BİR MASKE OLARAK KULLANILMIŞTIR

Panelde ilk söz alan konuşmacı Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Osman Can, hukuk ve siyaset arasındaki tarihsel ilişkiden bahsederek sunumuna başladı. Türkiye örneğinde hukuka sadece adalet ekseninde bakılamayacağını belirten Can, hukukun siyaset ile içiçe geçmiş durumda olduğuna dikkat çekti. Türkiye gibi demokrasi açısından geçmişte sorunlar yaşamış ülkelerde hukukun vesayetin bir aracı olarak kullanabileceğine dikkat çeken Can, Gülen Hareketi’nin ontolojik yapısı gereği egemenliği elinde tutabilmek amacıyla hukuku araçsallaştırdığını vurguladı. Gülen hareketini, dini bir hareketten ziyade seküler olmayan politik bir yapı olarak nitelendiren Can, hareketin hukuku iktidara tesir etme ve ulaşma aracı olarak kullandığına dikkat çekti. Gülen hareketinin, yargı, emniyet ve bürokraside oluşturduğu egemenliği pratiğe dökme amacıyla darbe girişimine başladığını belirten Can, kendi meşruiyetini toplumdan almayan yapıların kendilerini hukukla meşrulaştırmaya çalıştığını ifade ederek 17 Aralık’ın bir yolsuzluk meselesi olmadığına hukukun sadece maske olduğuna dikkat çekti.

YILMAZ: GÜLEN HAREKETİ, YARGI VE EMNİYET ÜZERİNDEN KENDİSİNİ MEŞRULAŞTIRMAYA ÇALIŞTI

Panelin ikinci konuşmacısı SDE Uzmanı Dr. Murat Yılmaz, Türkiye siyaseti açısından 17 Aralık’ın anlamını ele aldığı konuşmasında, AK Parti’nin Kemalist vesayete karşı bir ‘üst sürüm’ olarak ortaya çıktığını belirterek sözlerine başladı. Türkiye’deki vesayet rejiminin tarihine değinen Yılmaz, Gülen Cemaati’nin yargı ve emniyet sektörü üzerinde kastlaşmış bir yapı olarak vesayetçi bir yapıya dönüştüğünü belirtti. AK Parti’nin iktidara gelmesinin ardından askeri vesayete karşı verdiği mücadele sırasında Gülen Cemaati’nin yargı ve emniyet sektörlerinde gittikçe güçlendiğini ifade etti. Demokratik rejim karşısında asimetrik bir mücadele yürütülerek yargı ve emniyette bir anlamda özerkliğin ilan edildiğini söyledi. 17 Aralık sürecinde asıl amaçlananın AK Parti liderliği ile halk arasındaki bağın koparılması ve etkisiz bırakılması olduğuna değinen Yılmaz, yolsuzluk söylemiyle demokratik siyasete yöneltilen bu girişimin meşrulaştırılmaya çalışıldığını dile getirdi.

KÜÇÜKYILMAZ: GÜLEN HAREKETİ KENDİ ALGISINI KENDİ İNŞA ETTİ

Panel’de son konuşmacı olarak söz alan Araştırmacı Yazar Mücahit Küçükyılmaz Gülen hareketinin siyasal bir harekete dönüşüm sürecini anlattı. Küçükyılmaz, küresel aktörlerle de yakın ilişkisi olan Gülen Cemaati’nin zaman içerisinde siyasal tarafının ağır basmasıyla birlikte diğer cemaatlerle arasının açıldığını vurguladı. Davos ve Mavi Marmara olaylarındaki tutumunun cemaatin siyasallaşmasını ortaya koyan en somut örneklerden olduğunu ifade eden Küçükyılmaz, bir iman hareketinden eğitim-kültür hareketine; 90’lı yıllarla beraber sivil toplum örgütü mahiyetine bürünen cemaatin siyasal alanda etkin olma arzusunu 17 Aralık sürecinde de ortaya koyduğunu belirtti. İletişimde algının olgudan önemli olduğuna vurguda bulunan Küçükyılmaz, Gülen Hareketi’nin yaptığı dört hareketle kendi algısını kendisinin oluşturduğunun altını çizerek bunların; beddua videosu, MİT tırlarının durdurulması, suç oluşmadan yapılan telefon dinlemeleri ve Dışişleri Bakanlığı’nda ulusal güvenliği ilgilendiren toplantının ses kaydının sızdırılmasının oluşturduğu olumsuz bir algılar olduğunu belirtti.

Toplantı, konuşmacılara yöneltilen soruların cevaplanmasının ardından sona erdi.

 

1. Senesinde 17 Aralık Darbe Girişimini Yeniden Düşünmek1. Senesinde 17 Aralık Darbe Girişimini Yeniden Düşünmek1. Senesinde 17 Aralık Darbe Girişimini Yeniden Düşünmek1. Senesinde 17 Aralık Darbe Girişimini Yeniden Düşünmek1. Senesinde 17 Aralık Darbe Girişimini Yeniden Düşünmek1. Senesinde 17 Aralık Darbe Girişimini Yeniden Düşünmek