SETA > Yorum |

Sürdürülebilir Büyüme ve Başkanlık

Başkanlık sisteminin cari ekonomipolitik güç dengeleri açısından en önemli yansıması, devlet-özel sektör ilişkilerinin normalleşmesi ve kalkınma odaklı bir rekabet ortamının oluşmasıdır.

Türkiye ekonomisinin gaz-fren tartışmaları sonrası mütevazı bir büyüme patikasına oturduÄŸu günümüzde siyasi ve entelektüel tartışmaların odak noktası sürdürülebilir büyüme olmak durumunda. Derinlemesine bakıldığında önümüzdeki dönemde cari açığı kalıcı olarak düÅŸürmeye odaklı para, kur ve tedarik politikaları; yüksek katma deÄŸerli sektörlerde üretim ve ihracatı artırma yolları; giriÅŸimcilik iklimi ve verimliliÄŸin geliÅŸtirilmesi; büyüme finansmanının iç tasarruflarla yapılması; ekonomik hayatın hukuki ve kurumsal altyapısının güçlendirilmesi; mesleki eÄŸitim ve yükseköÄŸretim reformu ile beÅŸeri sermaye açıklarının giderilmesi; özel tekeller kırılarak rekabet ortamının derinleÅŸtirilmesi; enerji ve istihdam maliyetlerinin düÅŸürülmesi sıkça gündeme gelecek.

Türkiye'nin 'orta gelir tuzağı'nı aşıp reel-ekonomi odaklı 'Yeni Kalkınma Hikâyesi'ni hızla gerçekleÅŸtirebilmek için baÅŸkanlık sisteminin saÄŸlayabileceÄŸi yüksek yönetiÅŸim ve koordinasyon kabiliyetine ÅŸiddetle ihtiyacı var. On yıldır baÅŸarıyla uygulanan ve makroekonomik/ finansal istikrar yanında mali disiplin, yüksek doÄŸrudan yabancı sermaye ve portföy akışları ile kamu altyapı yatırımlarına dayalı kalkınma hikayesi miadını doldurdu. Küresel ekonomideki durgunluk ve düÅŸen talep eÄŸilimleri ışığında özellikle yükselen ekonomiler tarafından agresif biçimde uygulanan büyümeyi arttırıcı sanayi, teknoloji, AR-GE ve insan kaynağı yönetimi politikalarının süratle devreye girmesi noktasında genel bir uzlaşı var. Fiyat istikrarı ile mali disiplini koruyarak iÅŸsizliÄŸi düzenli biçimde düÅŸürecek düzeyde istihdam dostu, sürdürülebilir, kapsayıcı ve adil ekonomik büyüme ivmesinin yakalanması ekonominin para, maliye, sanayi, teknoloji, insan kaynağı, eÄŸitim, yatırım gibi farklı alanlarının etkin bir eÅŸgüdümle yönetilmesini gerekli kılıyor. Küresel ekonomide kur savaÅŸları, yeni-korumacılık, teknolojik rekabet, enerji ve jeopolitik etki alanı çatışmaları kızışırken zayıf ekonomik koordinasyon mimarileri ile yol almak zor.

YÖNETİŞİM REFORMU

Yapısal dönüÅŸümde uzun vadeli baÅŸarı için hem iç uyum, koordinasyon ve kurumsal bütünlüÄŸü açısından; hem içerideki (TÜSÄ°AD benzeri) baskı ve çıkar gruplarına karşı görece politika özerkliÄŸi açısından; hem de küresel ekonomideki çok yönlü geliÅŸmeleri bütünlüklü olarak analiz edip dinamik tepkiler verebilmek açısından dönüÅŸtürücü gücü yüksek bir yönetiÅŸim mimarisinin oluÅŸması ÅŸart. Biz özellikle reel ekonomi ve bilgi teknoloji yoÄŸun alanlarda böyle bir mimarinin, ancak farklı bakanlıkları, bürokratik ve düzenleyici kuruluÅŸları merkezi bir koordinasyon çatısı atında birleÅŸtiren ve güçlü siyasi irade ile desteklenen baÅŸkanlık sistemi ile mümkün olabileceÄŸini düÅŸünüyoruz.

BaÅŸbakanlık ve Ekonomiden Sorumlu BaÅŸbakan Yardımcılığı tarafından koordine edilen ekonomi yönetimi, aralarında hiyerarÅŸik bir iliÅŸki olmayan bakanlıklar ile düzenleyici-bürokratik kuruluÅŸların konu bazında iÅŸbirliÄŸine gittikleri dağınık bir yapıya sahip. Bu kurumların etkin biçimde iÅŸbirliÄŸi yapma istekleri, baÄŸlı oldukları üst otoritenin siyasi güç temerküzü ile doÄŸru orantılı. En ufak bir zayıflama sinyali alındığında klasik bürokratik çatışmalar ve dirençler kolaylıkla su yüzüne çıkabiliyor. Türkiye'nin kamu yönetimi geleneÄŸinde kalkınmacı devletlerdeki 'süper bakanlık' örnekleri bulunmadığından, baÅŸkanlık sistemi çatısı altında bir yönetsel merkezileÅŸmeye gidilmesi birçok koordinasyon sorununu kendiliÄŸinden çözer. Bu doÄŸrultuda ekonomik ve sosyal politikaları yürüten mevcut bazı bakanlıklar birleÅŸtirilip yükseköÄŸretim ile biliÅŸim baÅŸta olmak üzere stratejik alanlarda yeni bakanlıklarla daha entegre bir yapı oluÅŸturulabilir. Ekonomik karar alma ve uygulama süreçlerini hızlandırmaya odaklı yükselen ekonomilerdeki büyüme dostu kurumsal mimari örneklerinden ilhamla farklı modeller çalışılabilir.

EKONOMÄ°K VESAYETÄ° GERÄ°LETME

BaÅŸkanlık sisteminin cari ekonomipolitik güç dengeleri açısından en önemli yansıması ise, devlet-özel sektör iliÅŸkilerinin normalleÅŸmesi ve kalkınma odaklı bir rekabet ortamının oluÅŸmasıdır. Türkiye'de parlamenter rejimin parçalı ve dağınık yapısının TÜSÄ°AD gibi siyasi otoriteyi ekonomik vesayet altında tutarak imtiyazlı ÅŸartlarda zenginleÅŸmeyi hedefleyen baskı gruplarına saÄŸladıkları boÅŸluklar ancak baÅŸkanlık sistemi ile doldurulabilir. BaÅŸkanlık sistemine geçiÅŸ, küresel sermaye ile kurdukları simbiyotik iliÅŸkiler üzerinden yerel siyaseti tasarlayan bu çevreleri kalıcı olarak piyasa aktörlerine dönüÅŸtüreceÄŸi ve ekonomide gerçek rekabetin önünü açacağı için çok deÄŸerli.

[2 Mayıs 2015, Sabah Perspektif]