SETA > Etkinlikler |
15 Temmuz un Ardından Batı nın Türkiye ye Karşı Tutumu

15 Temmuz’un Ardından Batı’nın Türkiye’ye Karşı Tutumu

Tarih: 25 Ağustos 2016
Bitiş: 25 Ağustos 2016
Saat: 14:00 - 16:00
Adres: Defterdar Mah. Savaklar Caddesi. No:41-43

SETA Avrupa Araştırmaları Direktörlüğü, Batı’nın 15 Temmuz darbe girişimi karşısındaki tutumunu masaya yatırdı. 15 Temmuz darbe girişimine Batı nasıl tepki verdi? Batı medyasında darbe girişimi ile ilgili ön plana çıkan temalar ne oldu? Darbe girişimi sonrasında Batı, Türkiye’ye yeterli destek verdi mi? Bunlar ve daha birçok sorunun cevabı SETA İstanbul’da gerçekleştirilen panelde tartışıldı.

SETA İstanbul Stratejik Araştırmalar Direktörlüğü Araştırmacısı Veysel Kurt’un moderatörlüğünde gerçekleştirilen “15 Temmuz’un Ardından Batı’nın Türkiye’ye Karşı Tutumu” başlıklı panele konuşmacı olarak SETA İstanbul Avrupa Araştırmaları Direktörlüğü araştırmacısı Prof. Dr. Kemal İnat, Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Balcı veMilliyet gazetesi köşe yazarı Nagehan Alçı katıldı.

İlk konuşmacı olarak söz alan Milliyet gazetesi yazarı Nagehan Alçı konuşmasında “15 Temmuz darbe girişimini Batı medyası nasıl okudu?” sorusuna odaklandı. Alçı darbe girişimini başından beri yabancı basından takip etmeye gayret gösterdiğini ve 15 Temmuz akşamı darbe girişimi başladığında Batı medyasında öncelikle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türkiye’den ayrıldığı yönünde propaganda tarzı haberler yapıldığını söyledi. Alçı, bu propagandanın Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) medyadaki elemanlarınca başlatıldığını ifade etti. 15 Temmuz’dan kısa bir süre geçtikten sonra darbe girişiminin ve katliamın Amerikan medyasında bir iki cümleyle geçiştirildiğini söyleyen Alçı, bu aşamada Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türkiye’yi yeniden dizayn edeceğine dair makaleler yazıldığını ve 15 Temmuz’un bir “senaryo” olarak lanse edilmeye çalışıldığını ifade etti. Bu dahilde, Alçı’ya göre, Batı medyası 15 Temmuz sürecinde “ortak tavır” sergiledi ve süreci yanlış yorumladı.

İkinci konuşmacı Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Balcı, konuşmasına Batılı entelektüellerin “sağ” ve “sol” olarak değerlendirilmesi gerektiğini anlatarak başladı ve sonrasında bu ayrım üzerinden Batılı entelektüellerin, 15 Temmuz darbe girişimini nasıl yorumladığını analiz etti. Balcı’ya göre, Batı’daki sol entelektüeller, PKK terörünü bir “direniş” hareketi olarak gördükleri için uzun süredir AK Parti karşıtlığı üzerinde birleşmişlerdir. Bunu entelektüelleri “direniş romantizmi” olarak yorumlayan Balcı, 15 Temmuz sürecinde FETÖ elemanlarının sözde “direniş” çabalarının da bu şekilde görüldüğünü söyledi. Batı’daki sağ entelektüellerin meseleye bakışını ise “iyi Müslümanlar” ve “kötü Müslümanlar” olarak ikiye ayıran Balcı, “ılımlı İslam, diyalog ve medeniyetler arası işbirliği” gibi söylemleri kullanmaları sebebiyle FETÖ benzeri grupların Batı’daki sağ entelektüeller tarafından “iyi Müslümanlar” olarak görüldüğünü ve geriye kalanların “kötü Müslümanlar” olarak tanımlandığını söyledi. Balcı, Batılı entelektüellerin 15 Temmuz sürecinde sağ ve sol entelektüellerin AK Parti ve Erdoğan karşıtlığı üzerinden birleştiğini söyleyerek konuşmasını sonlandırdı.

Son konuşmacı SETA İstanbul Avrupa Araştırmaları Direktörlüğü araştırmacısı Prof. Dr. Kemal İnat ise Alman medyası özelinde Batı medyasının 15 Temmuz darbe girişimini nasıl yorumladığını ve Amerika ile Avrupa’nın darbe girişimine ilişkin tutumunun temel sebeplerini dinleyicilerle paylaştı. Batı medyasının 15 Temmuz öncesinde yaptığı haberlerle darbeye hazırlık yaptığını dile getiren İnat, konuşmasında Alman gazetelerinde Fransa ve Birleşik Krallık liderlerinden daha çok Türkiye lideri Erdoğan’ın haber yapıldığını ve bu haberlerde Erdoğan’ın bir “diktatör” veya “otoriter” olarak gösterildiğini ifade etti. İnat, darbe girişimi süresince ve sonrasında Batı’nın böyle bir tutum takınmasında, yurt dışında Türkiye aleyhine lobi faaliyetlerinde bulunan bazı Türkiye kökenli vatandaşların ve grupların da önemli rolünün olduğunu söyledi. Konuşmasının sonunda İnat, 15 Temmuz sürecinde ve sonrasında Avrupa medyasının takındığı tavrın, Avrupa’nın temel değerleri ile uyuşmadığını ifade etti.

Panel, soru-cevap bölümünün ardından sona erdi.

[efsflexvideo type="youtube" url="https://www.youtube.com/watch?v=YDXKC8pmFyc" allowfullscreen="yes" widescreen="yes" width="420" height="315"/].


Etiketler »