İsrail’in 7 Ekim 2023’te Gazze’ye yönelik başlattığı ağır askeri saldırılar, dünyanın en yoğun yerleşimine sahip bir bölgesinde şu ana kadar yaklaşık üç ayda 7 bin 729’u çocuk olmak üzere 21 bin 110’dan fazla Filistinlinin ölümüne ve 55 bin 243’ten fazla Filistinlinin de yaralanmasına yol açmıştır. Halen devam eden saldırıların daha ne kadar sivilin hayatını kaybetmesine ya da yaralanmasına yol açacağı ise belirsizdir. Ölen ya da yaralanan Filistinli sayısının büyüklüğünün yanı sıra İsrail’in eylemlerinin biçimi de Gazze’de esasen bir soykırım gerçekleştirdiğine dair yaygın bir kanaatin oluşmasına neden olmuştur. İsrail saldırıları savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar oluşturmakla birlikte bu saldırıların “soykırıma varan eylemler” olarak nitelendirildiğini de görmekteyiz. Eylemlerin niteliği bağlamında etnik temizlik ve soykırım suçunun unsurlarını da bulmak mümkün dür. Zira sivil nüfusu zorla göç ettirme ya da toplu katliam yoluyla etnik açıdan homojen bir coğrafi bölge oluşturma eylemleri etnik temizlik suçunu oluştururken Filistinlilerin kısmen ya da tamamen yok edilmesi niyetinin varlığının kanıtlanması durumunda ise soykırım suçundan bahsedilebilecektir...
İsrail’e Karşı Soykırım Davası ve Yansımaları
Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılmasına İlişkin Sözleşme’nin temel nitelikleri nelerdir? Güney Afrika Cumhuriyeti’nin İsrail’e karşı açtığı soykırım davasının esasları nelerdir? Uluslararası Adalet Divanının İsrail’in eylemlerini soykırım suçu açısından ele almasının önemli sonuçları nelerdir?
Etiketler »
İlgili Yazılar