SETA > Yorum |
30 Haziran Muhalefetin Mursi'yi Devirmek için Son Şansı

30 Haziran, Muhalefetin Mursi'yi Devirmek için Son Şansı

Mısır'da 30 Haziran yaklaştıkça gerginlik artıyor. Bunu, Kahire sokaklarında insanların gözlerine baktığınızda da, esnafların dükkânlarına yeni kepenkler taktırdığını gördüğünüzde de anlayabiliyorsunuz. Çok daha reel emareler de yok değil. Turistik kentler Luksor ve İskenderiye'den Tanta'ya kadar düğmeye basılmış gibi kontrollü bir şiddet dalgası 30 Haziran'da finali yapmak üzere yola çıkmış durumda. Mısır'da fülul (eski rejim taraftarları) ve seküler/liberal muhalefet ‘Temarrud' yani ‘İsyan' adını verdikleri bir süreç ile birinci yılının sonunda yani 30 Haziran'da, Mısır halkının seçimle iktidara taşıdığı ilk Cumhurbaşkanı olan Muhammed Mursi'yi seçim dışı bir yolla devirmek istiyorlar. Tabii bunu da “demokrasi, insan hakları ve özgürlükler” adına yapıyorlar. İronik olsa da, biz Türkiyeliler içinde kanıksanmış bir makyaj. Mısır, Tunus ve Türkiye'de seküler muhalefet seçim sandıkları ile iktidara gelemeyecek olduğunu en iyi kendileri bildiğinden biraz da “dış mihrakların” etkisiyle her yol mübah anlayışı ile hareket ediyorlar.

Mısır’da 30 Haziran yaklaştıkça gerginlik artıyor. Bunu, Kahire sokaklarında insanların gözlerine baktığınızda da, esnafların dükkânlarına yeni kepenkler taktırdığını gördüğünüzde de anlayabiliyorsunuz. Çok daha reel emareler de yok değil. Turistik kentler Luksor ve İskenderiye’den Tanta’ya kadar düğmeye basılmış gibi kontrollü bir şiddet dalgası 30 Haziran’da finali yapmak üzere yola çıkmış durumda. Mısır’da fülul (eski rejim taraftarları) ve seküler/liberal muhalefet ‘Temarrud’ yani ‘İsyan’ adını verdikleri bir süreç ile birinci yılının sonunda yani 30 Haziran’da, Mısır halkının seçimle iktidara taşıdığı ilk Cumhurbaşkanı olan Muhammed Mursi’yi seçim dışı bir yolla devirmek istiyorlar. Tabii bunu da “demokrasi, insan hakları ve özgürlükler” adına yapıyorlar. İronik olsa da, biz Türkiyeliler içinde kanıksanmış bir makyaj. Mısır, Tunus ve Türkiye’de seküler muhalefet seçim sandıkları ile iktidara gelemeyecek olduğunu en iyi kendileri bildiğinden biraz da “dış mihrakların” etkisiyle her yol mübah anlayışı ile hareket ediyorlar. Önce seçilmiş lideri algısal olarak “diktatörmüş” gibi sunuyor, ardından ise özgürlük adına şiddeti de araçsallaştırarak devirmeyi deniyorlar. Türkiye’de son günlerde yaşananlar da motivasyonlarını artırmış durumda. Peki, Mursi devrilince ne olacak, kalkışma kampanyasının yöneticilerinden net bir açıklama yok, biraz doğaçlamaya bırakılmış yani.

TOPLANAN İMZALARIN GÜVENİLİRLİĞİ YOK

Temarrud kampanyasının yöneticilerinin iddialarına göre 15 milyon imza toplayarak Mursi’nin aldığı 13 milyon oyun üzerine çıkmışlar, dolayısı ile “Mursi meşruiyetini kaybetmiş durumda” ve istifa etmeli! İmzaların nasıl toplandığı, güvenirliliğinin ne olduğu gibi meseleler tabii havada kalıyor. Mursi’nin istifasından sonra ise kimileri askerin geçiş hükümeti kurması taraftarıyken, El Baraday liderliğindeki Ulusal Kurtuluş Cephesi’nin bazı diğer isimleri bir Ulusal Mutabakat Konseyi kurulup ardından seçimlere gidilmesi gerektiğni düşünüyor. Bu arada Mursi’yi istifaya çağırıp, Ulusal Mutabakat Hükümeti’ne liderlik etme hevesindeki Baraday’ın şimdiye kadar hiçbir seçime girip halktan oy isteyemediğini de hatırlatmak gerek. Nihayetinde bu liberal/seküler siyasetçilerin özgüvenine hayran olmamak mümkün değil!

MEDYANIN VE MUHALEFETİN GÖRMEK İSTEMEDİĞİ…

Tek sorumlusu İhvan ve Mursi olmasa da, devrim sonrası süreçte Mısır’da işlerin o kadar da iyi gitmediği ortada. Siyasi ve ekonomik istikrar bir türlü sağlanamıyor, toplumda muazzam bir kutuplaşma var, ekonomi içler acısı, Etiyopya’nın inşa ettiği baraj Mısır’ın Nil Nehri üzerindeki hayat damarını kesme potansiyeli taşıyorken Mısır çaresizlik içerisinde. Ancak, ideolojik olarak İhvan’ı düşman olarak kodlamış Mısır basını asla görmese de, iyi giden şeyler de yok değil. Nihayetinde ekonomi çökmekten kurtarıldı ve turizm yaşanan kaosa rağmen toparlanmış durumda. Tüm direnişe rağmen, bürokraside reform süreci yavaş da olsa devam ediyor ve en önemlisi asker siyasetin dışına çıkarılmış durumda. Dış politikanın da eskiye nazaran çok daha aktif olduğunu söyleyebiliriz. Ayrıca tüm bunlar eski rejim artıkları fülul ve seküler/liberal muhalefetin sistemi çalışmaz duruma getirmek için ellerinden gelen her şeyi yapmalarına rağmen olduğu düşünüldüğünde hiç de hafife alınacak gelişmeler değil.

MURSİ’NİN DEVRİLMESİ KOLAY DEĞİL

Peki, 30 Haziran’da ne olacak? Muhalefet Mursi’yi kitlesel gösteriler ve şiddet dalgası ile düşürebilecek mi? Ortalama Mısır halkı artık gösteriler ve çatışmalardan yılmış durumda. Ayrıca Muhammed Mursi’nin arkasında İhvan’dan Vasat Partisi’ne, Cemati İslamiye’den Hizbul Vatan’a kadar geniş bir koalisyon ve biraz azalmış da olsa ciddi bir halk desteği var. İhvan’ın sahip olduğu güçlü teşkilat yapısını da göz önüne aldığımızda Mursi’nin devrilmesi öyle Temarrudcu’ların düşündüğü kadar kolay değil. 21 Haziran’da Mursi’ye destek için milyonlarca Mısırlı sokaklara indi ve Mursi’nin arkasında olduğunu muhalefete gösterdi.

POLİSİN ANLAŞILMAZ TAVRI

Ancak Mursi adına bardağın bir de boş tarafı var ki, o da tüm reformlara rağmen İçişleri Bakanlığı ve ona bağlı emniyet güçlerinin tam olarak kontrol altına alınamamış olması. Daha birkaç gün önce Polis Teşkilatı Sözcüsü’nün “polisin sadece devlet kurumlarını koruyacağını, İhvan’a ait parti merkezileri ve binalarının korunmayacağı” açıklaması resmen göstericilere davet niteliğinde oldu. Ayrıca Körfez’den ve Mübarek’e yakın bazı işadamlarından “Baltacı” denilen suç gruplarına 30 Haziran’da İhvan’ın binalarına saldırmaları için finansal destek sağlandığı iddiaları geçmiş deneyimlerimizin ışığında hiç de hafife alınacak şeyler değil. Birkaç gündür Baltacı grupların İhvan ve Selefi partilerin merkezlerine saldıralar düzenleyerek onları sokak çatışmalarına çekmeye çalıştıkları da bu iddiaları doğruluyan gelişmeler.

Nihayetinde muhalefet bu kalkışmanın Mursi’yi ve İhvan’ı devirmek adına son şansı olduğunu biliyor ve oyunu ona göre kurguluyor. 30 Haziran’da kitlesel gösteriler ve yoğun bir şiddet dalgasının tüm Mısır’ı kuşatacağı kesin ancak Mursi’nin devrilmesi o kadar da kolay gözükmüyor.