Kemal Kılıçdaroğlu müthiş bir fikir bulmuş. "Cumhurbaşkanlığı'na parti liderleri aday olmasın" demiş. Siyasetin ülkemde geldiği hale bakar mısınız? En büyük muhalif partinin lideri kendisi hiçbir zaman aday olmadığı gibi başka parti liderlerinin de adaylığını engellemek istiyor. Bir tek bana tuhaf gelmiyordur inşallah. Bildiğim kadarıyla siyaset iktidara gelmek için yapılır. Kılıçdaroğlu'nun sanırım iktidardan anladığı şey partinin başında kalmaktan ibaret. O yüzden başka hesap yapmak istemiyor. Hatta belki de adaylığı partiden tasfiyenin bir yolu olarak görüyor. Malum, Muharrem İnce bu şekilde devre dışı bırakılmıştı.
Siyasetin bildiğimiz anlamdaki işleyişi açısından sorunlu gibi görünse de Kılıçdaroğlu ve CHP'nin işleyişi açısından çok da mantıksız diyemeyiz. CHP'li bir adayın bu ülkede Cumhurbaşkanlığı'nı kazanma ihtimalinin düşük olduğunu, hele hele Kılıçdaroğlu'nun hiç şansı olmadığını kendileri de biliyor. Ama o zaman akla başka sorular gelir. Madem iktidar olma şansınız yok bu parti neden var? Madem genel başkanı partinin diğer temsilcilerinden dahi daha az başarılı, o zaman neden partinin başında duruyor? Öyle ya. Millet nezdinde karşılığınız yoksa ve bunu kendiniz de biliyorsanız neden hala ısrar ediyorsunuz? Neden partinin yönetimine Kılıçdaroğlu'ndan daha fazla karşılığı olan biri gelmez? Gelmesi teklif dahi edilemez?
Aslında bunların cevabını hepimiz biliyoruz. CHP ve Kılıçdaroğlu'nun bir tek misyonu var. Erdoğan karşıtlığı... CHP'nin bunca arızasına rağmen yüzde 25'e demir atması da Kılıçdaroğlu'nun siyaseten bir başarısızlık hikayesi olmasına rağmen hala partinin başında kalmasının da tek sebebi budur. Erdoğan Türkiye siyasetinde olmasa CHP barajı bile aşamaz. Kılıçdaroğlu partinin kapısından bile giremez.
Buraya kadar olanlar bilmediğimiz bir hikâye değil. Ama bu sefer Kılıçdaroğlu ittifak partnerlerini de aynı yola zorlamanın peşinde. Bir önceki seçimde Abdullah Gül'ü çatı aday yapmak isterken Meral Akşener'in ve Selahattin Demirtaş'ın adaylıklarını engellemeyi becerememişti. Şimdi de benzer bir hesabın peşinde. Muhalefet kanadında bir kural oluşturmaya çalışıyor. Zemin hazırlıyor. Başta Meral Akşener olmak üzere diğer parti liderlerinin önünü kesiyor. Ne derece başarılı olur bilemeyiz ama yapmaya çalıştığı budur.
Kendini de örnek olarak gösteriyor. Halbuki "sui misal emsal olmaz" denir. Kılıçdaroğlu kendi yetersizliğinin üzerini diğerlerini de aynı sepete koyarak kapatmanın peşinde. Kimsenin aklına peki o zaman senin kerametin ne ki seçmen karşısında defalarca başarısız olmana rağmen partinin başında kalmaya devam ediyorsun demek gelmiyor. Tuhaf zamanlar vesselam.
[Sabah, 9 Temmuz 2020].