Hakkâri’nin Çukurca ilçesi sınır hattındaki askerî üs bölgesine, PKK terör örgütünün saldırısı sonucu çıkan çatışmada 4 asker şehit oldu. 6 asker de yaralandı.
Şehitlerden biri olan Murat Şahin’in cenazesi Giresun’un Espiye ilçesinin Yeniköy’ünde toprağa verildi. Cenaze merasimine 10 binden fazla kişi katıldı.
Cenaze merasiminde herhangi bir “olay” yaşanmadı.
Şehit Şahin’le ilgili medyadan öğrenebildiğimiz tek ayrıntı, 3 yıllık sözleşmesinin 3 ay sonra sona ereceği ve eylülde düğün yapacağı idi. Haberleri taradım Şehit Murat Şahin’in kaç yaşında olduğunu bile, hakkında çıkan haberlerden öğrenemedim.
Şehitlerden, Şevket Çetin’in cenaze merasimi, memleketi Kırıkkale’de gerçekleşti. Cenazeye 5 binden fazla kişi katıldı.
Cenaze töreninde herhangi bir “olay” yaşanmadı.
Gazetelerde çıkan haberlerin tümünde şehidin yaşının 27 olduğu parantez içinde belirtilmekteydi. Şehitle ilgili öğrenebildiğimiz diğer bir haber, şehidin annesi olan Havva Çetin’in “Damatlığını göremedim, seni cennete uğurladım. Dört oğlum da vatana feda olsun” şeklindeki sözleriydi.
Şehit Erhan Çiyapul’un cenazesi ise memleketi Iğdır’ın Aralık ilçesinde toprağa verildi. Hakkında yazılan haberlerin parantez içi bilgisinden şehidin 22 yaşında olduğu anlaşılıyordu.
Çiyapul’un cenazesinde de herhangi bir “olay” olmamıştı.
Bu üç şehidimizle ilgili medyaya başka bir ayrıntı yansımadı. Akrabalarından ya da daha önce yaşadıkları memleketlerinde kaç şehidin toprağa verildiği bilgisi de yoktu.
Şehit cenazelerinde “olay” olmasa da daha fazlası vardı.
Ailelerin kelimelerle ifade edilemeyecek acıları… Başkalarının yardımları ile ayakta zor duran ve cenaze merasimlerinde evlatları ile son kez buluşan aileler… Çocuklarının fotoğraflarını öpen anneler… Cenaze merasimine katılan insanların PKK ve destekçilerine duyduğu öfke…
Bu üç şehidin cenazesinin toprağa verilmesinin ardından ise Türkiye şehit Yener Kırıkcı’nın cenaze merasiminde çıkan “olay”lara kilitlendi. Yanlış anlaşılmasın, şehit ve şehidin acılı ailesine değil.
Şehit Yener Kırıkcı’nın cenazesi, Türkiye’nin başkentinin Çubuk ilçesinin Akkuzu köyünde toprağa verildi.
Kırıkcı’nın cenaze merasimine, “başkente yakın olduğu için” “katılım”ın daha fazla olması ve üst düzey kişilerin de “katılım göstermesi” olağandı.
Öyle de oldu. Muhalefet lideri CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da şehit cenazesine katıldı.
Cenaze merasiminde maalesef, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı hiç kimsenin onaylamayacağı, şiddeti de içeren bir saldırı gerçekleştirildi. Cenaze merasimindeki tepkiler, protestolarla kalmayıp şiddet eylemine dönüşünce, haklı olarak Türkiye’de iktidar ve muhalefeti ile herkes bu üzücü olaya tepki gösterdi. Sorumlular tespit edilerek yargıya teslim edildi.
Tüm Türkiye şehit er Yener Kırıkcı’nın cenaze merasiminde yaşananlara kilitlendiği için, diğer şehitlerden farklı olarak başkaca bilgilere de vâkıf olduk.
Örneğin, şehit Kırıkcı’nın dayısı Yüksel Tuzcu’nun da 1993 yılında Hakkâri’nın Çukurca ilçesi Üzümlü Karakolu'na PKK’lıların düzenlediği saldırıda şehit olduğunu öğrendik.
Bu bilgiye ilaveten, Çubuk ilçesine bağlı Akkuzu köyünün bugüne kadar 70’in üzerinde şehit verdiğini öğrendik.
Köşe yazarlarının yaptığı analizden ayrıca, “köyün neredeyse tüm mensuplarının koyu milliyetçi-muhafazakâr” olduğunu öğrendik. Bundan dolayı da köyün “çok hassas bir psikolojiye sahip” olduğu bilgisini de köşelerden okuduk.
Şehit cenazesinde yaşananlarla ilgili birçok “analiz” zaten yapılıyor.
Ben yazıyı bir anekdotla bağlayayım.
Kısa bir süre önce, bir tanıdığım kısa dönem olarak askerliğini tamamladı. Sordum, “senin için askerden geriye kalan en önemli hatıra neydi” diye.
"Komutanın son tezkere konuşmasıydı" dedi ve anlattı. Komutanın askerlere veda konuşması şu şekildeymiş:
“Sivil hayatınızda televizyonun karşısına geçip rastgele kumanda ile kanallar arasında gezerken bir şehit haberi ile adımızı ekrandan duyarsanız en azından bir Fatiha okursanız sizden razı oluruz…”
[Türkiye, 23 Nisan 2019].