Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 97. sayısı çıktı.
Senenin son ayında Suriye’deki iç savaşın ve BAAS zulmünün sona erişini müjdeli bir haber olarak aldık ve yeni yıla da tüm savaşların bitmesi umuduyla giriş yapıyoruz. Suriye adına yaşanan büyük zaferi, bu sayımızda geniş bir dosya ile ele alıyoruz. Yeni Ortadoğu jeopolitiğinde İran, Rusya ve İsrail için yeni Suriye’nin anlamını, fırsatlar ve krizler bağlamında Kemal İnat analiz etti. Suriye yeniden kurulurken en çok mülteciyi ağırlayan ülke olan Türkiye’nin geri dönüş politikalarının ne şekilde işlemesi gerektiğini anlatan Bekir Berat Özipek, ayrımcı ve ırkçı siyasete teslim olmamanın yolunu yazdı. Cengiz Alğan, son gelişmelere de değinerek CHP’nin Suriye’ye bakış açısı üzerinden yenilenmeyen sol muhalefetin karnesini değerlendirdi.
Suriye’de devrime giden yolu ve yolun yeni sahiplerinin kılavuzluğuna dair okumaları Esma Saeb Afandi yaptı. Ömer Behram Özdemir, muhaliflerin 11 günlük hızlı operasyonunu sağlayan gelişim sürecine dikkat çekerken Kutluhan Görücü bölgede PKK/YPG’nin neden var olamayacağını anlattı. Emre Karaca, Rusya’nın Suriye’deki akıbetine dair öngörülerde bulunurken Haydar Oruç, Suriye’de eski hesapları silmeye çalışan İsrail’in planlarını masaya yatırdı. Turgay Şafak, Suriye’deki gelişmelere İran’ın bakışını medya haberleri üzerinden bizlere aktardı, Serhan Afacan da Suriye gelişmelerinin İran dış politikasına dair etkilerinin muhasebesini gerçekleştirdi. Esad’ın gidişi sonrası BAE ve Suudi Arabistan’ın politikalarının nasıl şekilleneceğini Hamdullah Baycar arka planıyla çözümlerken devrimin Lübnan’a yansımalarını Tuba Yıldız tüm başlıklarıyla ele aldı. Yeni Suriye’nin kuruluşundaki zorlukları Samir Seifan, ülkedeki büyük yıkıma dikkat çeken ve örnekleriyle kalkınmanın yolunu çizerek taraflara düşen görevleri Salih Kaya ele aldı.
Diğer taraftan devam eden dış politika gündemine dair farklı başlıklı yazılarımız da bu ayki sayımızda. Türkiye’nin çözüm odaklı yaklaşımının devletlerarası ilişkileri düzeltmedeki rolüne dikkat çeken Tunç Demirtaş, olası yeni ara buluculuk mecralarını BAE-Sudan bağlamında inceledi. Ursula von der Leyen’in geçmiş ve gelecek incelemesini yapan Filiz Cicioğlu, bilhassa Trump’lı ABD karşısındaki AB’nin macerasına odaklandı.
Yapay zekâ ile kızışan teknoloji yarışında ilgi, çip rekabetine yönelirken arka planda kalan Grafik İşlemci Birimlerinin kilit rolünü Gloria Shkurti Özdemir detaylandırdı. Teknokrat kardeşlerle kurulan Trump 2.0 döneminin yenilik ile demokrasi dengelemesine Alp Cenk Arslan parantez açtı.
Duygu Çağla Bayram, Bangladeş ve Hindistan arasındaki gelişmelere iyimser yaklaşımın zorluğuna dikkat çekerken Almanya’daki erken seçim sürecinin gelişmelerini Erkut Ayvaz irdeledi.
Topluma dair en mühim konuların başında gelen küresel iklim krizine dikkat çeken Elif Habip, Türkiye’de başlatılan Sıfır Atık Projesinin detaylarına ve Almanya örneğine yoğunlaştı. Zakir Avşar dezenformasyon kirliliğinin yıkıcı etkilerinin boyutlarına ve alınması gereken önlemlere dair bir çerçeve çizdi. Dijital propaganda aracı olarak kullanılan video oyunlarını ele alan Hamza Kızılkaya, Türkiye’de ve dünyada özellikle çocuk ve gençlerin nasıl bir tehlikeye sürüklendiğini verilerle ortaya koydu. En çok tartışılan konuların başında gelen eğitim meselesinde Yusuf Alpaydın eğitim sistemini ve öğretmenlere yüklenen beklentileri yazdı. Eğitim dünyasında da yerini alan yapay zekânın üniversiteler için fırsat mı tehdit mi oluşturacağına dair değerlendirmeyi İsmail Güleç yaparken, Fatih Sinan Esen yapay zekâ eğitiminin doğruları ve yanlışlarını ortaya koydu.
Yeni yılın hayırlara vesile olmasını, başta Filistin’deki insanlık dramı olmak üzere tüm zulümlerin ve katliamların son bulmasını diliyoruz.