Pazartesi günü Türk siyaseti açısından son yılların en gerici görüşmelerinden birisi yaşandı. İP genel başkanı ve cumhurbaşkanı adayı Meral Akşener, CHP genel başkanı fakat cumhurbaşkanı adayı olmayan Kemal Kılıçdaroğlu'nu ziyaret etti. Ziyaretin gündemi ise parlamenter sisteme dönüştü. Yani eskiye dönüş, kaosa dönüş, krize dönüş ve tabii geriye dönüş. İki lider de görüşmeden çok memnunlardı. Nasıl memnun olmasınlar ki. İkisi de gündeme gelemeyen iki siyasetçi böylece gündeme gelmeye çalıştı ve ortak düşman Muharrem İnce'ye karşı hamle yapmış oldular. Görüşme teklifi Meral Akşener'den geldi. Böylece Tayyip Erdoğan tarafından dikkate alınmadığı için "Erdoğan neden bana eytt demiyor" diye sitem eden Akşener kendisini dikkate alacak birisini bulmuş oldu. Kime niyet kime kısmet... Erdoğan'la arasında çok fark var ama Akşener Kılıçdaroğlu'nun muhataplığı ile idare edecek artık. Akşener Kılıçdaroğlu'na seçime giderken son bir hafta içerisinde bir araya gelinmesini ve parlamenter sisteme geçişin yol haritasının hazırlanmasını teklif etmiş. Kılıçdaroğlu da bu teklifi kabul etmiş. Evet, yanlış anlamadınız. Muhalefet ittifakı 24 Haziran seçimlerini kazanmış. Seçimleri kazanmak yetmemiş, anayasayı değiştirecek çoğunluğu elde etmişler. Her şey tamam bir tek yol haritası kalmış. Seçimlerden önceki hafta da oturup yol haritasını konuşacaklarmış. Olmayacak bir dua! Neden amin dedikleri ise Akşener'in söylediği bir sözde gizli. Aynı konuyu Temel Karamollaoğlu ile de görüştüğünü ve "millet ittifakının liderleri olarak" bu konuda mutabık kaldıklarını söylüyor. Peki ya Muharrem İnce? Muharrem İnce adam ufağı mı? CHP'nin cumhurbaşkanı adayı olarak öne sürdüğü seçmenden oy istediği kişinin bu konuda görüşü yok mu? Daha önce "parlamenter sisteme geçiş için iki yıllık bir süre öngörüyorum" açıklaması yapan Muharrem İnce'ye "öngörülerini kendine sakla" diyorlar sanırım. Millet ittifakının lideri değil ne de olsa! Genel başkan değil! Bir Kılıçdaroğlu, bir Akşener değil. Sadece bir cumhurbaşkanı adayı, üstelik genel başkanlığa iki defa aday olmuş ve kaybetmiş cumhurbaşkanı adayı. Ayıptır, bir insan genel başkan olamadı diye bu kadar eziklenmez ki! Kılıçdaroğlu da pek keyiflenmiş bu durumdan. İyice sesi soluğu kesilmişti. Bir aralık İnce ile birkaç ortak miting yapmak istedi ama o teklif de İnce'den kabul görmedi. Bayağıdır kimse "acaba Kılıçdaroğlu ne der" diye herhangi bir konuda fikrini merak etmiyordu. Şimdi Akşener merak etmiş gelmiş. Hem de "millet ittifakı liderleri olarak" İnce'yi dışarıda bırakarak merak etmiş. Keyiflenmesin mi şimdi Kılıçdaroğlu! Zaten açıklamasında o da öyle diyor; "Bizim açımızdan keyifli bir öneri bu" Daha durun bunlar hiçbir şey. Neler göreceğiz, neler... Hele şu seçim bir bitsin, muhalefetin bir şey kazanacağı yok ama liderlik kavgası başlayacak. İşte o zaman göreceğiz, kim keyiflenecek, kimin keyfi kaçacak. Hem bu sefer yarış daha adil şartlarda olacak. İnce Kılıçdaroğlu'nun karşısına hep CHP kurultaylarında kaybeden bir siyasetçi olarak çıkmayacak. Kılıçdaroğlu kadar tecrübeli olmasa da Erdoğan'a karşı kaybetmiş bir siyasetçi olarak da çıkacak!.

[Takvim, 6 Haziran 2018]