SETA, Filistin Dışişleri Bakanı Riyad El-Maliki’nin konuşmacı olarak katıldığı bir panele ev sahipliği yaptı. SETA araştırmacısı Ufuk Ulutaş’ın başkanlığında düzenlenen panelde Riyad El-Maliki, Filistin’in BM Genel Kurulu’nda ‘gözlemci devlet’ statüsü elde etmesi, bunu hazırlayan süreç ve Filistin’in geleceği üzerine değerlendirmelerde bulundu.
El-Maliki konuşmasının ilk bölümünde Oslo Anlaşması’nın esasında geçici bir anlaşma olduğunu fakat İsrail’in onu sürekli ve statükoyu koruyan bir anlaşma olarak gördüğünü ileri sürdü. El-Maliki Filistin Meselesinde işgalci (İsrail) ve işgal edilen (Filistin) tarafların eşit olmadığını ve Filistinlilerin müzakere edilecek yere gitmek için dahi İsrail’in iznine ihtiyaç duyduklarını dile getirdi. İsrail’in Oslo Anlaşmasına dayanarak uluslararası hukuku sürekli ihlal ettiğini belirten El-Maliki, ‘Barış Süreci’nin Oslo Anlaşmasına rehin edildiğini ve bunun realitede Filistin yararına hiçbir faydası olmadığını ifade etti.
Uluslararası toplumu sorumluluktan kaçtığı ve ciddiyetsiz davrandığı için kınayan El-Maliki, İsrail’in uluslararası hukuku ihlal ettiği zamanlarda daha net ve kesin bir tavırla karşılaşmadıkça daha fazla yerleşim yeri inşa etmeye, topraklar üzerindeki hakikati değiştirmeye ve zaman kazanmaya devam edeceğini dile getirdi. El-Maliki müzakerelere devam etmek için üçüncü bir tarafın görüşmelere katılması, görüşmelerin önceden tanımlanmış ilke ve prensipler çerçevesinde, bir zaman sınırı konularak ve nihai amaç belirlenerek yapılmasının gerek ve zorunluluğuna dikkatleri çekmiştir.
29 Kasım’da BM Genel Kurulu’nda gerçekleştirilen oylamayla, Filistin’i Oslo’nun kısıtlarından ve İsrail’in işgalinden kurtaracak kısmi bir adalet aradıklarını ifade eden El-Maliki, ‘gözlemci devlet’ statüsünün Filistin’e anlaşma imzalama, BM ile ilişkili kurumlara ve Uluslararası Ceza Mahkemesine başvurma imkânı verdiğini, yalnızca BM’de oy kullanma yetkisinin olmadığını belirtti.
Riyad El-Maliki bundan sonraki süreç için acele davranmayacaklarını, herhangi bir adım atmadan önce maliyetini hesaplayarak gelecek için hukuksal bir yaklaşım benimsediklerini ifade etti. Müzakerelere devam edeceklerini söyleyen El-Maliki ve fakat bunun için İsrail’in yerleşimlerin inşasına son vermesi, siyasi tutukluları serbest bırakması ve üçüncü tarafın kesinlikle müzakerelerde yer alması gerektiğinin altını çizdi. Bu bağlamda İvan Yerleşimlerine dikkat çeken El-Maliki, Batı Şeria’yı ikiye bölerek Filistin’in toprak bütünlüğünü bozmayı hedefleyen bu yerleşimlere bir çivi dahi çakılırsa Uluslararası Ceza Mahkemesine gitmek zorunda kalacağız diyerek konuşmasını tamamladı.
Panelle ilgili ayrıntılı bilgilere ve panelin video kaydına etkinlik sayfasından ulaşabilirsiniz.