Orta Doğu’da yaklaşık beş senedir yaşanan gelişmeler, Ukrayna’da 2013’ün sonunda başlayıp bölgede bir iç savaşa sebebiyet veren olaylar ve bu gelişmelere paralel Rusya ile Batı dünyasının inişli çıkışlı münasebetleri, Rusya’nın iç siyasi dinamikleri üzerine yapılan çalışmaların da önem kazanmasına yol açtı. Putin yönetimindeki dış politika 1990’lara nazaran gerek dünyanın çeşitli bölgelerindeki gelişmelere yönelik daha proaktif bir politika izlemesi gerekse yakın çevresinde başat aktör olma çabası ile hareket etmesi şüphesiz Rusya’nın iç siyasi dinamikleri ile de doğrudan alakalıdır.
Sovyetler Birliği’nin yıkılması sonrasında demokrasi ve serbest piyasa ekonomisine geçiş çabalarının egemen olduğu Rusya’da yeni duruma uyum sağlanması ile Rusya’ya özgü dinamiklerle örülü yeni bir rejim ortaya çıktı. Rusya, Sovyetler Birliği totalitarizminden kurtulmayı büyük ölçüde başardı ancak serbest piyasa ekonomisinin egemen olduğu ve demokratik kurumların egemenliğinin sağlandığı bir demokratik yönetime geçişi sağlayamadı. Birçok siyaset bilimci ve analistin üzerinde ittifak ettiği bu durum, ülke üzerine yapılan analizlerde Rusya’ya özgü iç dinamikleri göz ardı etmemenin önemini ortaya çıkardı. Bu da Rusya’nın iç ve dış politika hamleleri üzerine yorum yapmak yahut Rusya’nın adımlarına dair ileriye yönelik tahmin yürütmek isteyenler için ülkedeki aktörleri ve hâkim siyasi dinamiklerin çok iyi tanınmayı zorunlu kıldı.
Bu araştırma bu anlayış üzerine kaleme alınmış olup, Rusya Federasyonu’nun siyasi haritasını, etkin aktörler ve siyasi dinamikler üzerinden analiz etmeyi amaçlamaktadır. Ülkede hâkim önemli siyasi aktörlerin tanıtıldığı, ülkedeki siyasi dinamiklerin ayrı başlıklar altında analize tabi tutulduğu bu çalışma Rusya’daki medya, iş dünyası, akademi ve devlet kurumlarının ülke siyasetindeki yerini de tahlil etmektedir. Çalışmamızın Rusya’nın iç siyaseti üzerine yapılan çalışmalara mütevazı bir katkı yapmanın yanında kamuoyunu Rusya’daki hâkim siyasi dinamikler hakkında bilgilendirmeyi amaçlamaktadır..