Amerika'nın en önemli düşünce kuruluşlarından RAND Türkiye üzerine bir rapor yayınladı. Öyle elinizin tersiyle itebileceğiniz bir rapor değil. Türkiye'de yeni bir darbe ihtimalini tartışıyor. Sanki bir felaket senaryosu gerçek olsun diye kulaklara su kaçırıyor. RAND sıradan bir kuruluş değil. Doğrudan Amerikan savunma bakanlığına çalışıyor.

Pentagon'un plan ve beklentilerini yansıttığını söylemek mümkün. O nedenle konuyu ciddiyetle ele almak lazım.

Bundan beş sene önce böylesi bir raporla karşılaşsak "bir fanteziden ibarettir" deme cesareti gösterebilirdik.

Çünkü Türkiye'nin toplumsal ve siyasi olarak darbeler eşiğini atlattığını düşünüyorduk. Kimsenin böylesi bir işe teşebbüs edemeyeceğine inanıyorduk. Ülkede darbecileri heveslendirecek bir zeminin olmadığını biliyorduk.

Fakat herkes bilmiyormuş bunu. FETÖ gibi gözü dönmüş bir ihanet şebekesinin böylesi bir deliliğe girişeceğine ihtimal vermemiştik.

Doğrudur. Normal şartlarda 15 Temmuz benzeri bir darbe girişiminin ülkemizde başarı şansı o zaman da yoktu. Fakat FETÖ ve benzeri hainler aklıyla değil saplantılarıyla ve dışarıdan aldıkları destekle hareket ettikleri için darbenin başarı şansını makul bir zeminde değerlendirmediği ortaya çıktı.

Hem darbeyi denediler hem başaramasalar bile bir iç savaş ihtimalini tercih ettiler.

Bu da bize ders oldu. Şimdi yoğurdu bile üfleyerek yemek lazım. Dikkatimi çeken iki olguyu paylaşmak istiyorum. Birincisi uzun süredir sosyal medya yalanları üzerinden topluma korku, ümitsizlik ve nefret pompalanıyor. Toplumsal kararlılık kırılganlaştırılmak isteniyor. İkincisi muhalefet partileri etrafında bir cepheleşme kurgulanıyor. 15 Temmuz darbe girişimi toplumsal zeminden yoksundu. Şimdi bu iki alandaki hareketlilik beni şüphelenmeye sevk ediyor. Bu sefer bir darbe tezgahlanırsa tahkim edilmiş muhalifler ve sindirilmiş bir toplum hazırlığı yapılıyor.

Lütfen kimse buna bir komplo teorisi gözüyle bakmasın. Bütün bu işlerin nasıl ince ince kurgulandığını ve nasıl tek merkezden yürütüldüğünü görmüyorsanız benim söyleyecek pek sözüm yok. RAND raporu tam da zaten bunu dile getiriyor. Dolayısıyla bir darbe teşebbüsü yeniden ortaya çıkarsa kimse şaşırmasın.

Gerçi bu şartları sağlasalar dahi bu milletin ülkeye sahip çıkabileceğini gördük. Hepimiz aşılandık. Nasıl bir cevap vereceğimizi daha iyi biliyoruz.

Fakat dediğim gibi Türkiye düşmanlığı ve AK Parti nefreti öylesine yüksek ki, her türlü zırvalığı görebiliriz.

Amerika'daki patronları denemeye devam edecek. FETÖ ve benzeri maşaları var. Bu hainlerin dilini kullanarak 15 Temmuz'a "kontrollü darbe" diyen siyasi ayakları olduğu yerde duruyor. Darbe gecesi darbeyi alkışlayan şakşakçıları da var. İşte bu nedenle her şeye hazır olmak lazım.

[Sabah, 17 Åžubat 2020].