SETA > Yorum |
Mısır Darbecilerinin Sürdürülemez quot Tedip quot Siyaseti

Mısır Darbecilerinin Sürdürülemez "Tedip" Siyaseti

Üniversitelerdeki gösterilere sadece darbe karşıtı Ulusal Koalisyon'un destekçileri değil aynı zamanda daha önce 30 Haziran sürecinin yanında yer almış liberalseküler gençlik örgütleri de iştirak ediyorlar.

Mısır'da önce tek celsede 529 darbe karşıtının idam cezasına çaptırılması, ardından ise MareÅŸal Abdül Fettah el-Sisi'nin CumhurbaÅŸkanı adayı olmak için Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay BaÅŸkanlığından istifa etmesi bir biri ile irtibatlı önemli geliÅŸmeler olarak tezahür etmekle kalmayıp, aynı zamanda önümüzdeki döneme de önemli bir projeksiyon tutmuÅŸ oldu. Darbe yönetimi, 3 Temmuz sürecinden itibaren ÅŸiddet, baskı ve populizm gibi envai çeÅŸit araçları kullanarak varlığını tahkim etmeye çalışmaktadır. Artan toplumsal rahatsızlık, siyasi ve iktisadi normalleÅŸmeye izin vermeyen gösteriler, her geçen gün ölçeÄŸini artıran ÅŸiddet, ekonomik kriz ve üniversitelerde yeniden baÅŸ gösteren gençlik isyanı MareÅŸal Sisi'nin CumhurbaÅŸkanlığı'nın beklendiÄŸi kadar uzun ömürlü ol(a)mayabileceÄŸini gösteriyor.

Minya Ceza Mahkemesi, 14 AÄŸustos'ta Rabia ve Nahda meydanlarına yönelik katliamları protesto gösterilerine katılan darbe karşıtı 529 kiÅŸi hakkında, tek celsede sanıkların savunma yapmasına dahi izin vermeden, karakollara saldırı ve polis memurunun ölümüne sebebiyet verme suçlamaları ile idam kararı verdi.Davanın görüÅŸüldüÄŸü süre dikkate alındığında mahkeme baÅŸkanı Said Yusuf Sabri'nin bir dakikada tam 26 idama hükmettiÄŸi hesaplanıyor.Ä°nsanlık adına bir utanç vesikası olan bu kararın tamamen siyasi olduÄŸu ve darbenin üzerinden 8 ay geçmiÅŸ olmasına raÄŸmen kararlılıkla darbeye karşı direnen kitlelere yönelik bir gözdağı olduÄŸu açık ÅŸekilde görülüyor. Ä°dam kararı hukuki açıdan nihai karar olmayıp temyiz süreci iÅŸletilecek olsa da, ulusal ve uluslararası alanda büyük bir maliyet yaratacak olan böyle bir mahkeme kararı darbe yönetiminin geldiÄŸi nokta ve içine sürüklendiÄŸi irrasyonelitenin görülmesi adına önem arz etmekte. 3 Temmuz'da gerçekleÅŸtirilen darbenin üzerinden önemli bir süre geçmiÅŸ olmasına raÄŸmen darbe karşıtı dirençte en ufak bir azalma olmayışı ve sokak gösterilerinin devam etmesi darbe yönetimini ciddi anlamda zorlayarak kendi aleyhlerine dönecek reaktif kararlar almalarına neden oluyor.

529 kiÅŸiye idam kararının hemen ardından MareÅŸal Sisi'nin CuhmurbaÅŸkanı adayı olmak için nihayet Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay BaÅŸkanlığından istifasını Geçici CumhurbaÅŸkanı Adli Mansur'a sunması da ayrıca önem arz ediyor. Sisi uzun bir dönemdir ertelediÄŸi istifasını böyle bir konjöktürde sunarak adeta nasıl bir yönetim sergileyeceÄŸini de göstermiÅŸ oldu. Ä°dam kararlarının Sisi'ye raÄŸmen alınmış olmasının mümkün olmadığı deÄŸerlendirildiÄŸinde, bu karar, Sisi'nin CumhurbaÅŸkanlığı yarışı boyunca göstericilerden arındırılmış uygun bir ortam yaratmak için ne gerekiyorsa yapmaktan çekinmeyeceÄŸinin açık bir göstergesi olmuÅŸ oldu. Destekçileri tarafından Mısır'ın yeni Nasır'ı olarak lanse edilen Sisi'nin düÅŸmanı olarak gördüÄŸü darbe karşıtı muhaliflerine yönelik hiç bir siyasi uzlaşı alanı bırakmadan çok sert politikalar izlemesi öngörülüyor.

Ancak MareÅŸeal Sisi liderliÄŸindeki Asker-Yargı- Polis bürokratik cuntasının mevcut ÅŸiddet ve baskı politikasını daha ne kadar sürdürebileceÄŸi büyük bir soru iÅŸareti. Ä°hvan'ın terör örgütü olarak ilan edilmesi, idam kararları ve polis ÅŸiddetine raÄŸmen gösteriler önemli bir ölçekte devam ediyor. Üniversitelerdeki gösterilere sadece darbe karşıtı Ulusal Koalisyonun destekçisileri deÄŸil aynı zamanda daha önce 30 Haziran sürecinin yanında yer almış liberal-seküler gençlik örgütleri de iÅŸtirak ediyorlar. Göstericilere yönelik ÅŸiddet devam ettikçe Sina yarımadası baÅŸta olmak üzere nevzuhur Ensar Beytil Makdis gibi silahlı direniÅŸ örgütleri her geçen gün daha fazla etkinlik kazanıyor ve saldırılarını artırıyorlar. Kitlesel grevler ve iÅŸ bırakma eylemleri devam ederken Körfez ülkelerinden gelen astronomik yardımlara raÄŸmen kriz içindeki Mısır ekonomi ise her geçen gün iflasa sürükleniyor. Darbenin baÅŸ aktörü Sisi'nin tek aday olarak CumhurbaÅŸkanı olacak olması ülkedeki siyasi ve iktisadi krizi iyice derinleÅŸtirecek gibi görünmektedir. Darbe yönetimi tarihin ve tekamülün seyrine karşı kürek çektikçe, hem Mısır'ı daha sancılı bir siyasi sürecin içerisine sürükleyecek, hem de kendi sonlarını hazırlayacak sebepleri hızlandıracaklardır.

[Sabah Perspektif, 29 Mart Cumartesi]