Jeopolitik ve çevre güvenliği arasındaki bağı açıklamak için Peter Hough'un yorumu, Kuzey Kutbu'ndaki büyük güç rekabetini mercek altına alarak meseleye ulusüstü bir açıdan yaklaşmaktadır. İkinci yorumumuzda benzer şekilde, Lassi Heininen, uluslararası siyasette bağlantılı çatışmalarla birlikte yeni bir (Doğu-Batı) büyük güç rekabeti olmasına rağmen, Kuzey Kutbu'nda şiddetli çatışmaların ortaya çıkmadığını, ancak çevresel bozulma ve hızlı iklim değişikliğinin sakinleri tehlikeye atmaya devam ettiğini varsaymaktadır. Genel olarak, Kuzey Kutbu üzerine yapılan her iki yorum da Soğuk Savaş sonrası Kuzey Kutbu'nun çevrenin önemini vurgulamak için ilgi çekici bir vaka çalışması olduğunu, aynı zamanda yüksek jeopolitik istikrarın ve karşılıklı yarar sağlayan ortak çıkarların, hem etkili işbirliğinin ürünleri olduğunu hem de önkoşulları olduğunu ortaya koymaktadır. Üçüncü yorumumuzda, Karim Elgendy daha tartışmalı bir dava olan Doğu Akdeniz konusu üzerine odaklanmaktadır. Doğu Akdeniz’de ki iklim sorununun ve acil yapılması gereken işbirliğinin ortak bir endişe olduğunu savunmaktadır.
Özel sayımızda ikisi yerel, biri uluslararası olmak üzere üç konuyla ilgili araştırma makalesi yer almaktadır ve çevre güvenliği ile iklim değişikliği arasındaki ilişkiye odaklanılmaktadır. Ayşegül Kibaroğlu, Türkiye'nin su güvenliği politikalarını ve uygulamalarını özellikle Türkiye'nin sınır aşan su güvenliği stratejilerine odaklanarak tanımlamak için kurumsal ve sektörler arası (enerji ve gıda) analizleri kullanmaktadır. Ardından İzzet Arı, küresel iklim değişikliği tartışmaları zemininde Türkiye'nin ulusal iklim politikasının çerçevesini değerlendirmekte ve Türkiye'nin küresel ölçekte iklim değişikliğiyle mücadeleye nasıl yardımcı olduğunu açıklamaktadır. Konuyla ilgili son araştırma makalemizde Yasemin Kaya, Uluslararası Çevre Rejimlerinin (UÇR'ler) küresel çevresel yönetişimdeki rolünü sorgulamaktadır. Antroposen, UÇR'lerin çalıştığı bağlamsal ayarları temelden değiştirdiği için, UÇR'lerin etkinliği hakkındaki ana akım konuşmaların kapsamının, dünya sistemi bakış açısını içerecek şekilde genişletildiğini zekice savunmaktadır.
Insight Turkey'in bu sayısında, Burhanettin Duran, Mahmood Monshipouri ve Javad Heirannia, Ali Bakır, Mohammed Torki Bani Salameh ve Ahmad Ishakat'ın değerli eserleri sayesinde, Ortadoğu, İran ve İsrail'in dış politikasındaki normalleşmeye vurgu yaparak özel sayımızın kapsamını zenginleştiren konu dışı üç araştırma makalesi ve bir yorum da yer almaktadır.
Insight Turkey'in “Türkiye ve Ötesinde Çevre Güvenliğini Yeniden Düşünmek” başlıklı bu sayısının, Türkiye ve dünya için karmaşık ve önemi giderek artan çevre güvenliği konusunda güncel çalışmaları sunacağına eminiz.