SETA > Perspektif |
Perspektif Musul Operasyonu Türkiye nin Öncelikleri Sorunlar ve Kalıcı Çözüm

Perspektif: Musul Operasyonu | Türkiye’nin Öncelikleri, Sorunlar ve Kalıcı Çözüm Yolları

Musul’un DEAŞ’ın örgütsel dönüşümündeki önemi nedir? Türkiye’nin Musul’daki öncelikleri nelerdir? Musul operasyonuna dair fikir ayrılıkları neden kaynaklanmaktadır? Irak iç siyaseti Musul operasyonu tartışmalarını nasıl etkilemektedir?

Paylaş
Dosyayı İndir

Büyük Musul operasyonu Irak Başbakanı Haydar el Abbadi’nin açıklamasıyla Pazartesi sabaha karşı başladı. Kuzeyden Peşmerge ve Ninova Muhafızları, güneyden ise Irak ordusu Musul’a yönelik çok cepheli operasyonu başlatmış durumda. Henüz netleşmeyen ve mutabakata varılmayan ayrıntılar olsa da operasyonun uzun sürebileceği ve operasyona katılan aktörler arasında tartışmaların devam edeceği görülmektedir.

Operasyona dair birçok sorun da hem Türkiye’nin hem de uluslararası toplumun gündemini meşgul etmektedir. Operasyona hangi unsurların katılacağı, Irak’ın diğer bölgelerinde aktif olan Haşdi Şaabi milislerinin ve Terörle Mücadele Biriminin Musul’da intikam operasyonlarına başvurma riskinin nasıl engelleneceği ve Musul’un işgal öncesi sosyopolitik yapısına nasıl döneceği ile alakalı sorular önemini korumaktadır. Bu sorular etrafında hem Iraklı taraflar hem de Türkiye’nin dahil olduğu uluslararası aktörler fikir ayrılıkları yaşamaktadır. Bu fikir ayrılıklarının bir semptomu olarak Irak merkezi hükümeti aracılığıyla yapay denilebilecek bir Başika krizi üretilmiştir. Türkiye’nin Irak merkezi hükümetinin daveti üzerine Musul’un hemen kuzeydoğusunda yer alan Başika kampında bölgenin yerel unsurlarını eğitmesi ve kamptaki sayıları 100’lerle ifade edilen eğitimci askerin varlığı tartışma konusu olmuştur. Irak merkezi hükümeti Başika üzerinden egemenlik tartışması açarken Türkiye ise Irak’ın toprak bütünlüğüne ve egemenlik haklarına saygı duyduğunu, Türk askerinin Irak merkezi hükümetinin daveti ve bilgisi dahilinde, DEAŞ’a karşı mücadele çerçevesinde ve eğitim amaçlı olarak kampta bulunduğunu belirtmiştir.

An itibarıyla farklı ülkelerden binlerce askerin bulunduğu ve ABD işgali ve sonrasındaki İran nüfuzu ile egemenlik sorunları yaşayan Irak’ın, az sayıdaki Türk askerinin terörle mücadele kapsamındaki varlığına karşı gösterdiği hasmane tavır, Başika meselesinin Irak merkezi hükümetini de aşan ve ABD ve İran gibi bölgesel aktörlerin başını çektiği bir vizyon ve politika ayrışmasının ürünü olduğunu göstermektedir..