Türkiye’deki Alevilerin sorunları ve talepleri bugün düne göre daha fazla siyaset sahnesinde yer alıyor. Aynı oranda artan akademik ve toplumsal ilgi birikmiş problem alanlarının ortaya çıkartılmasına ve tartışılmasına imkan sağladı. 2009 yılında Alevilerin sorunlarını ilk ağızdan öğrenmek ve diyalog yoluyla çözüme kavuşturmak amacıyla düzenlenen “Alevi Çalıştayları” şimdiye kadar yapılan en geniş katılımlı diyalog zemini olarak önemli bir dönüm noktasıdır. Alevi kanaat önderleri, gazeteciler, akademisyenler ve sanatçılardan oluşan farklı kesimlerin Alevi temsilcileri ile yedi ayrı çalıştay yapıldı. Demokratik Açılım sürecini yürüten dönemin Devlet Bakanı Faruk Çelik’in meseleye yaklaşımı Alevi sorununun devlet düzeyinde tanınmasının ve çözüm üretme iradesinin ortaya konulmasının önemli bir göstergesi oldu. “Yüzlerce yıllık bir geçmişi olan, ihmaller ve diyalog eksikliği neticesinde günümüze kadar gelen Alevi-Bektaşi topluluğunun sorunları olduğu” resmi ağızdan kabul edildi. Türkiye’nin demokratikleşmesi ve normalleşmesi adına atılan önemli adımlardan “Alevi Açılımı”nın ana motivasyonunun “sorunları gelecek nesillere bırakmamak” olduğu söylendi..
Perspektif: "Alevi Açılımı'nın Neresindeyiz?
Alevi Açılımında nerede kalmıştık? Alevilerin açılımdan temel beklentileri nelerdir?
Paylaş
Etiketler »
İlgili Yazılar