- Türkiye Pençe-Kartal Harekatı’nı neden ve nasıl icra etti?
[caption id="attachment_72219" align="aligncenter" width="612"] Harita 1. TSK’nın Irak Kuzeyinde Hava Harekatları Isı Haritası (Ocak-Haziran 2020)[/caption]
Pençe-Kartal Harekatı’yla aynı anda Türk hudutlarına yakın ve Irak derinliğinde konumlanan Sincar, Karacak, Kandil, Zap, Avaşin Basyan, Gara ve Hakurk bölgelerindeki PKK’ya ait hedefler etki altına alınmıştır. Bu kapsamda belirgin bir “hedef geliştirme” yönetimiyle savaş, hava ihbar ve kontrol (HİK) ve tanker uçakları ile S/İHA’lar koordineli olarak tespit edilen hedeflere yöneltilmiştir. Böylece Türkiye 15 Haziran 2020 öncesine kıyasla “terörle kaynağında mücadele” stratejisini önleyici müdahale kapsamında icra etmiştir. Bu çerçevede 25’in üzerinde Türk savaş uçağı daha önce belirlenen hedeflere aynı anda ve belirgin bir önceliğe göre hava akını düzenlemiştir. Hava akınının icra şekli dikkate alındığında PKK’nın geniş alana yayılmış olan komuta yapısı, depoları ve barınma yerlerinin etkisiz hale getirildiği görülmektedir. Böylece Türkiye örgütte çöküşe zemin hazırlama, eylem kapasitesini yok etme ve Türk savunma teknolojilerinin gözetimi altında PKK’nın artık gizliliğinin olamayacağı iradesini ortaya koymuştur. Diğer bir ifadeyle harekatın Türkiye’nin askeri istihbarat ve etki odaklı harekat yeteneğini gösterme amaçlarını taşıdığı ifade edilebilir.
- Pençe-Kartal Harekatı’nın askeri anlamı nasıl yorumlanabilir?
Harekatın komuta, kontrol ve koordinasyon gayretleri merkezi bir yapılanmayla temin edilmiştir. Diğer bir deyişle Ankara’daki komuta merkezinden yönetilen operasyon mekana bağlı kalınmaksızın zaman bağlamında senkronize edilebilmiştir. Hedeflerin hem komuta kademesi hem de operasyonu icra eden pilotlar tarafından anlık takibi bir yandan hedef seçiminde hata yapılmasını önlerken diğer yandan anlık düzeltmeleri mümkün hale getirmektedir. Öte yandan böyle bir “harekat ağı”nın yaratılabilmesi için havadaki uçak ve SİHA sayısı kadar İHA ve istihbarat sisteminin de faal olması gerekmektedir.
Pençe-Kartal Harekatı’nda komuta, kontrol ve koordinasyonun yanında TSK’nın istihbarat mimarisi de fonksiyonları bağlamında dikkat çekmektedir. TSK’nın son dönemde atılım içinde olduğu askeri istihbarat sistemi; istihbarat vasıtalarıyla haber toplama, bir hedef listesi oluşturacak şekilde istihbarat üretme ve hedefte sağlanan etkiyi ölçecek hasar kıymetlendirme gayretlerine imkan vermektedir. TSK’nın kapsamlı bir hava harekatını yönlendirecek sayıda hedef üretebilmesi ve hedefte etkiyi anlık olarak takip edebilmesi dikkate değer yeteneklerdir. İstihbaratın yanında farklı havalimanlarından kalkan uçakların görevlerini koordineli olarak icra etmesi manevranın etkin olarak gerçekleştirildiği ve istihbarat sistemiyle entegre edildiği sonucunu hatırlatmaktadır.
Askeri harekatlara yönelik analizlerde personel ve lojistik konuları geri planda kalsa da sonucu tayin edecek önemli dinamikler olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu minvalde 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında ihraç edilen personeli nedeniyle TSK’nın muharebe etkinliğine yönelik şüpheler doğmuş ancak Suriye, Libya ve Irak’ta icra edilen operasyonlarla birlikte bu tereddüt ortadan kalkmıştır. Pençe-Kartal Harekatı da TSK’nın personel yeterliliği bağlamında olumlu emareler vermektedir. Destek ve muharip görevlerde görev alan personel farklı muharebe fonksiyonlarında sinerji üretebilmiş ve kısa sürede harekat sonlandırılabilmiştir. Lojistik bağlamında uçak ve SİHA’ların görevi aksaksız tamamlamaları bir yana milli mühimmat sistemlerinin kullanılması önemli bir kazanım olarak ortaya çıkmaktadır. Böylece bir yandan harekat maliyetleri düşürülebilmiş diğer yandan hedef niteliğine uygun mühimmat seçimi mümkün olmuştur.
Sonuçta hava harekatı tüm muharebe ve destek sistemlerinin ortak paydası olup personel, istihbarat, harekat ve lojistik sistemleri entegre bir şekilde çalıştırılmıştır.
- Pençe-Kartal Harekatı’ndan PKK terör örgütü nasıl etkilenmiştir?
Irak ve Suriye’de taşeron arayışında olan ülkelerin kapasitesini yitirmiş bir PKK’ya tereddütle yaklaşması anlamına gelecek böyle bir resim esasen Türkiye’yi daha temkinli olmaya itmelidir. Nitekim PKK rüştünü ispat iddiasıyla Türkiye’de veya hudutlarımız boyunca küçük terörist hücrelerle saldırı ve sempatizanları marifetiyle başta Avrupa olmak üzere diğer ülkelerde gösteriler düzenleyebilir.
- Irak’taki Pençe-Kartal Harekatı’nın siyasi yorumu nasıl yapılabilir?
Pençe-Kartal Harekatı sonrasında PKK’nın farklı isimlendirmelerle “araçsallaştırıldığı” Ortadoğu coğrafyasında Türkiye’yi rakip olarak gören ülkelerin politik tercihlerinde büyük bir değişim beklenmemelidir. Örnek vermek gerekirse Avrupa’da toplumsal olaylardan çekinen ve PKK’ya uzun yıllar dolaylı/doğrudan destek veren Avrupa ülkelerinin nihai kertede Türkiye’nin operasyonlarından kaygı duyması normaldir. Ayrıca Ortadoğu’da başat aktör ve bölgesel güç haline gelen Türkiye’nin askeri kapasitesi bölgedeki totaliter rejimleri de tedirgin edebilir. Bu çerçevede söz konusu ülkelerin Türkiye’nin terörizme karşı meşru müdafaasını haklı görürken “Irak’ın egemenliğine saygı duyulması” veya “sivillere zarar verilmemesi gerektiği” argümanlarını dillendirmesi gibi söylemler de tekerrür edebilir.
- Türkiye’nin Pençe-Kartal Harekatı sonrasında strateji tercihi nasıl okunabilir?
Türkiye’nin uzun yıllardan bu yana literatüründe olan “iki buçuk harp” kavramının son dönemde “dört yarım harp” şekline dönüştüğü görülmektedir. Diğer bir ifadeyle Yunanistan’la gerginlik yaşayan Türkiye, Libya ve Suriye’de vekalet savaşı şeklinde devam eden mücadelesini arka bahçe niteliğinde olan Irak sahasında terörizmle mücadele formatında yürütmektedir. Bu nedenle Türkiye geniş bir coğrafyada ekonomik, siyasi, hukuki, toplumsal ve askeri niteliği olan karmaşık bir mücadele yöntemini benimsemiştir. Sonuçta Türkiye’nin beliren stratejisi hukuki meşruiyeti olan ve maliyet etkin askeri seçenekleri ön plana çıkartmayı, hasma baskın şeklinde nitelikli darbeler vurmayı ve gerektiğinde söz konusu darbeleri tekrar etmeyi, alanın şekillendirilmesi sonrası siyasi ve diplomatik açılımlara güçlü girilmesini gerektirmektedir.