Son dönemde Türkiye’nin siyasal merkezi, siyasal aktörleri, iç/dış dış politikadaki temel yönelimleri köklü bir değişim sürecinden geçiyor. 22 Temmuz 2007 seçimleri ve 12 Eylül 2010 referandumu, bu değişimi kristalleştirmenin yanı sıra yeni yönelimin içeriğine dair ipuçları da sağlamış bulunuyor. Yaşanan süreç, 12 Haziran 2011 seçimlerine ve yeni Anayasa tartışmalarına tarihsel bir anlam yüklüyor.
Türkiye’nin siyasal dinamiklerinin büyük bir değişim sürecinden geçtiği bu kritik kavşakta, siyasal partilerin süregelen tartışmalara nasıl katkıda bulunduklarını, bu değişimi nasıl algıladıklarını değerlendirmekte yarar görüyoruz. Barış ve Demokrasi Partisi (BDP)’ni tartışacağımız ilk toplantımızla, seçimlere kadar her hafta bir siyasi partiyi değerlendirmeyi planlıyoruz. ·
BDP’nin Kürt siyasal hareketi içindeki yeri ve ağırlığı nedir? ·
Seçimlere giderken BDP’nin siyasal imkân ve açmazları nelerdir? ·
BDP’nin seçimlere bağımsız adaylarla girme kararı ve belirlediği adaylar, partinin geleceğini ve Kürt siyasetini nasıl etkileyecektir? ·
BDP’nin seçim kampanyasının temel unsurları nelerdir? BDP, ‘Türkiyelileşme’ tezini hayata geçirebilecek mi? ·
Bölgede BDP, AK Parti rekabetinin muhtemel sonuçları nasıl olacaktır? ·
BDP, Yeni Türkiye ve Yeni Anayasa tartışmalarının neresinde yer alıyor, ne öneriyor?
SETA’nın 4 Mayıs 2011 Çarşamba günü düzenlediği panelde, Vatan Gazetesi Yazarı Ruşen Çakır, Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi ve SETA Araştırmacısı Hüseyin Yayman ve Siyasetçi Feridun Yazar bu sorular ışığında BDP ile ilgili değerlendirmelerini katılımcılarla paylaşmışlardır.
"12 Eylül’den 12 Haziran’a Siyasi Partiler: BDP” başlıklı panelin oturum başkanlığını SETA Hukuk ve İnsan Hakları Koordinatörü Yılmaz Ensaroğlu yaptı. Panele konuşmacı olarak Vatan Gazetesi yazarı Ruşen Çakır, eski HEP başkanı Feridun Yazar ve Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi ve SETA uzmanı Hüseyin Yayman katıldılar. Panelin açılış sunuşunu yapan Yılmaz Ensaroğlu, Kürt meselesinin yıllarca resmi söylem ile siyasi söylem ve kapatılan partiler denklemine sıkıştırıldığını anlattı. Bu kör denklemden ancak son yıllarda çıkılmaya çalışıldığını ifade eden Ensaroğlu, bu kritik dönemde önyargısız siyasi analizlere ihtiyaç olduğuna dikkat çekti.
Panel, Ruşen Çakır’ın SETA için hazırlamış olduğu “12 Eylül’den 12 Haziran’a Siyasi Partiler: Barış ve Demokrasi Partisi” başlıklı analiz etrafında BDP’nin hem tarihi arka plan dinamiklerinin, hem de 12 Haziran seçimleri öncesindeki durumunun masaya yatırıldığı bir platform oldu. Ruşen Çakır, 12 Haziran seçimlerinin Kürt meselesinin çözümü noktasında gerçekten tarihi bir fırsat ve zemin olabileceğine inandığını ifade etti. Kürt meselesine ilişkin sıkça dile getirilen “dönüm noktası” benzeri tabirleri kendisinin pek kullanmadığını, ama ilk kez bu nitelemeyi bu kadar sahici bir şekilde kullanabildiğini anlatan Çakır, seçimlerden sonra ortaya çıkacak tabloyu hükümetin iyi değerlendirmesi durumunda K&