SETA > Yorum |
Türkiye nin Dostu

Türkiye’nin Dostu!

Türkiye’nin ABD ve Rusya gibi ülkelerle ilişkilerinde sahte dostluklardan bahsedildiği günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan ülkemizin gerçek dostu Pakistan’a bir ziyaret yapıyor.

Türkiye’nin ABD ve Rusya gibi ülkelerle ilişkilerinde sahte dostluklardan bahsedildiği günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan ülkemizin gerçek dostu Pakistan’a bir ziyaret yapıyor.

Pakistan’dan bahsetmeyi biraz sonraya bırakıp önce ABD ve Rusya ile ilişkilerde neden dostluktan bahsedemeyeceğimize değinelim.

Öncelikle, Türkiye’de her iki ülkenin de dost olduğunu ileri süren kesimlerin var olduğunun altını çizelim.

ABD’nin dost olduğunu söyleyenler Türkiye’yi Washington çizgisine, Rusya’nın dost olduğunu söyleyenler de Moskova’nın çizgisine sokmaya çalışıyorlar.

İkisi de emperyalist geleneğe sahip bu ülkelerle, imparatorluk geleneğine sahip Türkiye’nin, onların arzu ettiği tarzda bir bağımlılık ilişkisi kuramayacağını anlamak istemiyorlar. Nitekim ABD ile böyle bir ilişkinin yürümediğini gördük. Türkiye, genlerinde olanı öne çıkarıp bağımsız dış politikaya yönelince, bunu kabul etmeyen Washington’la arası bozuldu.

Bu tecrübeden sonra, Ankara’nın aynı süreci bir de Rusya ile yaşamaya niyeti yok.

Ne ABD ne de Rusya Türkiye’nin dostu olabilir.

Her ikisi de emperyal geçmişe sahip küresel güçler olduğu için, başka ülkelerle ilişkilerinde hegemonya arayışı içerisinde olmaları kaçınılmazdır. Bu reflekslerine gem vurmaları neredeyse imkânsızdır.

Egemenliğine saygı duymaya hazır olmayan ülkelerle Türkiye’nin dost olması ise mümkün olamaz.

[caption id="attachment_69587" align="aligncenter" width="1024"]14 Şubat 2020 | Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Pakistan Parlamentosu'nda gerçekleştirilen Ulusal Meclis ve Senato ortak oturumunda konuştu. 14 Şubat 2020 | Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Pakistan Parlamentosu'nda gerçekleştirilen Ulusal Meclis ve Senato ortak oturumunda konuştu.[/caption]

Türkiye’nin gerçek dostu Pakistan

Pakistan için ise durum çok farklı.

1915 yılında Çanakkale Savaşı sırasında Hindistan/Pakistan Müslümanlarının, kendi zor durumlarına rağmen Osmanlı Devleti’ne destek olmak için topladıkları yardımlarla başlayan sıkı bir dostluk var iki ülke arasında.

Bundan sonra da her iki ülke uluslararası alanda birbirlerini destekledi, felaketlerle karşı karşıya kaldıklarında birbirlerinin yardımına koşan ilk ülkeler oldular.

Pakistan, Türkiye’nin teröre karşı mücadelesini ve Kıbrıs’taki haklı davasını desteklerken, Türkiye de aynı şekilde terör mağduru olan Pakistan’ın terörle mücadelesine destek verdi ve Keşmir sorununda Pakistan’ın yanında yer aldı.

Son Birleşmiş Milletler Genel Kurul toplantıları sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dikkat çektiği konulardan biri Keşmir sorunu olmuş ve Keşmir’in Müslüman halkına yönelik baskılar konusunda uluslararası toplumun dikkatini çekmeye çalışmıştı.

Dün Pakistan Meclisinde yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Erdoğan, özellikle Pakistan ile Türkiye arasındaki dostluğa vurgu yaptı. Muhammed İkbal’in Osmanlıya yardım için Lahor Meydanı'nı dolduran kalabalığa hitabında Çanakkale şehitlerinden nasıl övgüyle bahsettiğini anlattı.

Türkiye-Pakistan ilişkileri daha da gelişmeli

Türkiye ile Pakistan arasındaki bu eşsiz dostluğa rağmen, nüfuslarının toplamı 300 milyona yakın bu iki ülke arasındaki ekonomik ilişkiler maalesef olması gereken düzeyin çok altında.

210 milyon nüfuslu Pakistan’ın Türkiye’nin dış ticaretinde en fazla paya sahip ilk 20 ülke arasında yer almaması büyük eksiklik. 2019 yılında iki ülke arasındaki ticaret hacmi yalnızca 803 milyon dolar olarak gerçekleşti. Önceki yıllarda bu rakam daha da azdı.

2019’da Türkiye’nin Pakistan ile toplam ticareti, bu ülkenin ciddi sorunlar yaşadığı Hindistan’la olan ticaret hacmimizin yaklaşık onda biri kadardı. Bu rakam da Pakistan’la ekonomik ilişkiler konusunda söz konusu eksikliğin boyutlarını göstermesi açısından önemlidir.

2023 Hedefleri doğrultusunda dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girmeyi hedefleyen Türkiye’nin Hindistan’la da ticaretini artırması gerekiyor ama Pakistan’la mevcut dış ticaretin mutlaka önce 10 milyar dolar seviyesine, sonra da bu rakamın çok daha üzerine çıkarılması zorunludur.

Bu şekilde Türkiye ile Pakistan arasındaki dostluğun pekiştirilmesi ve her iki ülkeye de daha fazla kazanç sağlayan hâle getirilmesi mümkün olacaktır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Pakistan ziyaretinde de en fazla öne çıkan konu Türkiye-Pakistan ekonomik ilişkilerinin geliştirilmesi, iki ülke arasındaki ticaret hacminin ve karşılıklı yatırımların artırılması oldu.

Bu çerçevede, Cumhurbaşkanına eşlik eden çok sayıda iş insanına önemli görevler düşüyor. Hem kendi kazançları hem de iki ülke dostluğunun her alanda geliştirilmesi için Pakistan’a yatırım yapmaları konusunda bu gezi önemli bir fırsat...

[Türkiye, 15 Şubat 2020]

.