Obama, ülkesi ile Rusya arasındaki ilişkilere "yeni bir ayar" vermek üzere Moskova'da. Obama'nın bir dünya lideri olarak algılandığına şüphe yok. Rus halkının yüzde 72'si Obama ile bir şekilde ilgili ve yüzde 45'i saygı duyuyor. Obama'nın Moskova ziyareti haftalarca öncesinden Rusya'da heyecan uyandırmayı başardı.
Amerika-Rusya ilişkileri geçen yılın sonunda 1991'den günümüze devam eden inişli çıkışlı seyrinde en düşük seviyeyi gördü. Soğuk Savaş sonrası dönemde iki ülkenin askeri unsurları Gürcistan krizi üzerinden ilk kez karşı karşıya kalma riski yaşadı. Rusya ile yeni bir başlangıç sözü veren Obama yönetimi için bu durum basit bir uyarıdan öte anlam ifade etti.
Obama'nın gündeminde üç konu var: Aralık 2009'da sona erecek Stratejik Silahların İndirimi Anlaşması'nın (START) yenilenmesi, Afganistan ve İran konularında işbirliği, İki ülke arasında karşılıklı çıkarların korunmasının yapısal zemininin oluşturulması.
Obama Rusya ile farklı bir dille konuşacağını ortaya koydu. Anlaşma bazlı silahların kontrolü ve silahsızlanma anlayışı geliştirmeye çalışırken, uluslararası ilişkilerde çok taraflılığı savunuyor.
START anlaşması her iki ülkenin ana kıtasını savunmayı amaçlayan bir çerçeveye sahipti. İki ülke nükleer stokların azaltılması konusunda anlaştı. Rusya eskiyen silah sistemleri ile rekabet edemeyeceği Amerikan konvansiyonel silahlarının sınırlandırılmasını istiyor. Amerika'nın Polonya ve Çek Cumhuriyeti'ne kurmak istediği füze kalkanı ile ilgili anlaşmazlık devam ediyor.
İran iki ülke arasında bir sorun alanı. Rusya, Amerika'nın İran ile ilişkilerinin savaşa varacak boyutta kötü olmasını asla istemiyor. Ancak yakınlaşmaya da karşı. Afganistan'da durum farklı. Amerikan yönetimi Pakistan'ın güvenilir bir rota olmaktan çıkmasından sonra, Rusya üzerinden askeri sevkıyat gündeme geldi. Obama'nın ziyareti sırasında Rusya hava sahasının kullanılmasını düzenleyen anlaşmayı imzalayarak bu talebe olumlu yanıt verdi.
Eski Sovyet 'nüfuz alanı' Gürcistan savaşı ve Ocak 2009'da AB ülkelerini kışın ortasında soğukta bırakan gaz kriziyle Rusya-Batı ilişkileri ciddi bir güven erozyonu yaşadı. Rusya transatlantik ilişkilerindeki boşlukları ve Avrupa içi sorunları kullanmada başarılı. Rusya'ya yönelik bir AB ortak tavrı olduğunu söylemek zor. AB, Kafkasya ülkelerini hedef alan Doğu Ortaklığı girişiminde Rusya ile tam şeffaflık ilkesi ile hareket etmesine rağmen, Rusya'nın tepkisini çekmeye devam ediyor.
Benzer bir güven sorunu Rusya'da var. AB ve NATO genişlemesi ve Amerika'nın Rusya'nın çevresindeki askeri varlığı, Rusya'da kuşatılmış bir kalede yaşadıkları algısını doğuruyor. Karşılık olarak Rusya eski Sovyet coğrafyasını kendi "imtiyazlı çıkar alanı" olarak görüyor. Gürcistan örneğinde "nüfuz alanında" aykırı durumlara sert tedbirlerle karşılık vereceğini gösterdi.
Obama ilişkilerin yakın zamanda dip noktayı gördüğü ve ciddi güven bunalımının yaşandığı bir dönemde Moskova'ya gitti. Amerikan yönetiminin iyi niyeti tek başına yeterli değil. Rus yönetiminin aynı iradeyi göstermesi gerekiyor. Güvensizliği yönetme hedefli silah anlaşmalarının imzalanması Rus yönetiminin rızasının alındığı anlamına gelmiyor.
Obama, Rusya ile yeni ilişkiyi bu ülkenin farklı olduğu izlenimini vererek oluşturmaya çalışıyor. Rus siyasal elitini sadece Amerika ile özel ilişkiler ikna edebilir. Rus halkı ise Obama'dan kendileri adına bir açılım bekliyor. Obama'nın mesajının nasıl algılanacağı içeriğinin yanı sıra, Rusya'da değişik kesimlerin farklı beklentileri ile ilgili olacak. Medvedev-Putin denklemini nasıl yöneteceği ayrı bir mera