SETA > Yorum |
MİT TIR'ları Yabancı Diplomatlar ve Darbe

MİT TIR'ları, Yabancı Diplomatlar ve Darbe

İngiliz Başkonsolos bir hâkim gibi davanın basın özgürlüğü davası olduğuna karar vermiş, davanın sonucunun ‘Türkiye’nin nasıl bir ülke olmak istediğini belirleyeceği’ gibi abuk sabuk bir laf bile etmiştir.

MÄ°T TIR’larının içeriÄŸini ‘gazetecilik’ adı altında manÅŸetlere taşıyan Can Dündar’ın yargılandığı davada Türkiye’de mukim bazı diplomatlar arzı endam edip, davaya iliÅŸkin görüÅŸlerini alenen ortalığa saçınca devletin zirvesinden aÅŸağıya kadar birçoklarının ağır eleÅŸtirilerini üzerlerine çektiler. Bu esnada son kullanım tarihi çoktan dolmuÅŸ, Ä°slam’a taalluk eden her ÅŸeye nefretiyle malum Michael Rubin isimli aşırıcı ‘analistimsi’, boy gösterebildiÄŸi ABD basınında ‘Türkiye’de darbe olsa ABD ses çıkarmaz’ minvalinde laflar kusmuÅŸ.

MÄ°T TIR’larının durdurulması her medeni ülkede olduÄŸu gibi Türkiye’de de suç, yasadışı baskın görüntülerinin medyaya servis edilmesi suç, bu görüntülerin manÅŸetlere taşınması suç. Basın özgürlüÄŸü muhabbeti ancak o TIR’ların durdurulabileceÄŸi ve görüntülerinin servis edilebileceÄŸi tartışması kadar meÅŸru. Daha açık bir ifadeyle, meÅŸru deÄŸil. Tartışma baÅŸtan beri sorunlu. ABD de dâhil olmak üzere birçok ülke azar azar da olsa muhalefete askeri yardım yapıyor. Bunun için kurulan bir Suriye’nin Dostları Çekirdek Grubu var. Yani tartışmanın başından itibaren Türkiye’nin sanki gayrimeÅŸru bir iÅŸ yaptığı tezviratını yapanlar ya cahil ya da kötü niyetli. Her devlet gibi Türkiye de TIR’ın içeriÄŸini baÅŸta stratejik nedenlerden ötürü ifÅŸa etmek istememiÅŸ; gel gelelim FETÖ’nün servis ettiÄŸi bilgi ve görüntüler Cumhuriyet gazetesine manÅŸetten girmiÅŸ. Yani yabancı bir istihbarat elemanı ülkesine rapor gönderseydi ‘1000 havan, 1000 top mermisi…’ ÅŸeklinde baÅŸlayan rakamlar verirdi, tıpkı Cumhuriyet gazetesinin haberi gibi.

Tutuklu veya tutuksuz yargılanma tartışmaları bir tarafa (ÅŸahsi olarak tutuksuz yargılanabileceklerini düÅŸünüyorum), davanın çekirdeÄŸini ‘devlet sırrını ifÅŸa’ mı, ‘gazetecilik’ mi olduÄŸu tartışması oluÅŸturuyor. Yukarıda anlatmaya çalıştığım noktalardan hareketle davanın salt basın özgürlüÄŸüyle alakalı olmadığı anlaşılır. Devletin gizli kalmasını istediÄŸi bu bilgi ve görüntüleri yayımlamak, basın özgürlüÄŸü bahanesiyle geçiÅŸtirilebilecek kadar basit bir olay deÄŸildir. Bu davanın baÄŸlamını ve sanıkların cezasını ise ‘devam eden’ mahkeme süreci belirleyecektir.

Hal böyleyken yabancı diplomatların mahkemede arzı endam etmesi, yabancı müdahalelere karşı hassas olan her ülke gibi Türkiye’de de eleÅŸtiri çekmiÅŸtir. Ama sorun bu diplomatların mahkemede hazır bulunmasından ziyade davaya müdahil olma gayretleridir. Ä°ngiliz BaÅŸkonsolos bir hâkim gibi davanın basın özgürlüÄŸü davası olduÄŸuna karar vermiÅŸ, sanıkla dayanışma içerisine girmiÅŸ, davanın sonucunun ‘Türkiye’nin nasıl bir ülke olmak istediÄŸini belirleyeceÄŸi’ gibi abuk sabuk bir laf bile etmiÅŸtir. BaÅŸkonsolos tabii ki amacı açık istihbarat toplamak olan bir diplomat olarak Can Dündar’ın devletin mahremini açık bir istihbarata dönüÅŸtürmesinden memnun olmuÅŸtur. Zira mevzu bahis Ä°ngiltere hükümetinin mahrem kalmasını istediÄŸi bir bilgi deÄŸildir, o durumda ifÅŸacının başına nelerin gelebileceÄŸini The Guardian veya Wikileaks örneklerinde görebilirsiniz.

‘Türkiye’nin nasıl bir ülke olmak istediÄŸi’ sorusuna Türkiye’nin nasıl bir ülke olması gerektiÄŸine iÅŸaret ederek cevap veren neocon Rubin ise daha önce 28 Åžubat döneminde stratejik ortaklık yaptıkları FETÖ’nün öz gündemini ABD’ye taşımaya çalışıyor. Allah’tan Rubin 28 Åžubat dönemi gibi umursanan birisi deÄŸil. Yine de ‘darbe yapılsa fena olmaz’, ‘ErdoÄŸan da darbeyi hak etti’ tarzı yazı ve argümanlara, ErdoÄŸan düÅŸmanlıkları sebebiyle açık ve kapalı destek verenler, ki bunların çoÄŸu bugünlerde özgürlük muhabbetleri yapmakta, bize demokrasiden, özgürlükten, adaletten ve insanlıktan bahsetmesinler. Ellerindeki iÅŸe yarayacağına iman ettikleri kartların birer birer fos çıkmasından sonra tüm yatırımlarını Mısır’daki Sisi darbesinin Türkiye versiyonunu hayata geçirmek üzerine yapan, darbe meÅŸrulaÅŸtırıcı zevattan bu milletin öÄŸreneceÄŸi hiçbir deÄŸer yok.

[AkÅŸam, 28 Mart 2016]