SETA > Yorum |
DAEÅž'in Gerilemesi ve Taktiksel DeÄŸiÅŸim

DAEÅž'in Gerilemesi ve Taktiksel DeÄŸiÅŸim

DAEŞ, son aylarda yaşadığı ağır kayıpların ardından düşman güçlerin ilerleyişini yavaşlatmak için sık sık gerçekleştirdiği karşı taarruz operasyonlarına ağırlık verdi.

Suriye’deki iç savaÅŸ sürerken 2016 Åžubat ayı, sahada kritik geliÅŸmelerin yaÅŸandığı bir döneme rastladı. Ülkenin daha çok doÄŸu kısmında hâkim olan DAEÅž’se, önemli oranda toprak kaybına uÄŸradı. Bu noktada Halep’in doÄŸusundaki Kuveyris’ten Safira kuzeyi de dâhil olmak üzere Neyrab Havaalanı’na kadar ki bütün bölge, rejim yanlısı güçler tarafından ele geçirildi. Ülkenin doÄŸusunda ise DAEÅž’in Haseke’de kalan son kalesi ve önemli petrol yataklarına sahip Åžeddadi’yi YPG-SDG’ye kaptırması, grubun son dönemlerde aldığı en büyük darbelerden biri anlamına geliyor.

DAEÅž’Ä°N DOÄžU HALEP’TEKÄ° KAYBI

Esed rejimine baÄŸlı güçlerin 2015 Eylül ayı itibariyle Halep’in güney doÄŸusundaki Safira’dan baÅŸlayarak DAEÅž’in kuÅŸatma altında tuttuÄŸu Kuveyris Havaalanı’na bir yol açma giriÅŸimi, bölgeye yapılan yığınakla birlikte baÅŸladı. Halep genelinde rejimin yoÄŸun yabancı Åžii milis takviyesi yaptığı hatlardan güney ve kuzey cephelerinin aksine doÄŸu Halep’te DAEÅž’e karşı ağırlıklı olarak Süheyl Hasan komutasındaki Suriyelilerden oluÅŸan birlikler operasyona önderlik etti. Ekim ayında baÅŸlayan Rus hava bombardımanının da saÄŸladığı destekle bölgede ilerleyiÅŸini hızlandıran rejim yanlısı güçler, DAEÅž’in karşı saldırılarına raÄŸmen ilerleyiÅŸini sürdürdü.

Ä°nce bir hatta ilk olarak Kuveyris Havaalanına ulaÅŸmaya çalışan rejim güçleri, Kasım ayında kuÅŸatmayı kırmayı baÅŸardı. Daha sonra doÄŸuda Deyr Hafir ve kuzeyde Bab ÅŸehrine doÄŸru ilerlemeye baÅŸlayan rejim güçleri, taktik bir hamleyle batıya yönelerek Halep-Rakka yolu olan M15’teki DAEÅž bölgesini kuÅŸatmaya baÅŸladı. Uzun süre devam eden saldırı dalgasının ardından rejim son olarak Sin ve Barlehiye’yi ele geçirerek kuÅŸatmayı tamamladı. Aynı zamanda Termal Sentral’e de yönelen rejim, içeride kalan DAEÅž unsurlarını temizleyerek geniÅŸ bir alanı Åžubat ayına gelindiÄŸinde bütünüyle ele geçirdi.

Rjim bölgenin DAEÅž’ten ele geçirilmesiyle birlikte kuzeyde Bab’a, doÄŸuda ise Deyr Hafir’e oldukça yaklaÅŸmış bulunuyor. Bu durum, DAEÅž’in doÄŸu Halep ve Türkiye sınırındaki son kontrol bölgesi olan Rai, Bab, Menbic, Carablus hattını tehdit etmeye baÅŸladı. Daha doÄŸuda YPG-SDG’nin TiÅŸrin Barajı’nı alarak Menbic’e yaklaÅŸması ise, grubun oldukça sıkışmasına yol açtı.

YPG-SDG’DEN ÅžEDDADÄ° TAARRUZU

Ekim 2015’te Arap Åžammar AÅŸiretine baÄŸlı el-Sanadid savaÅŸçılarıyla birleÅŸerek SDG çatısı altında bölgeye saldırı baÅŸlatan YPG güçleri, 13 Kasım 2015’te Irak sınırındaki önemli el-Havl kasabasını ele geçirdi. Bölgedeki geniÅŸ çaplı taarruzunu sürdüren grup, 30 Kasım’a gelindiÄŸinde DAEÅž’i Haseke’den bütünüyle uzaklaÅŸtırarak Güney Haseke Barajı’na ulaÅŸtı. Güney Haseke Barajı’nın ardından el-AriÅŸa’ya yaklaÅŸan grup, burada ilerleyiÅŸini durdurdu.

ABD güçlerinin Rimelan bölgesinde hava yoluyla ulaÅŸtırdığı yoÄŸun ikmal ve silah desteÄŸinin ardından tekrar organize olan SDG, 16 Åžubat 2016’da güneye doÄŸru yeniden ilerleyiÅŸe geçti. ABD önderliÄŸindeki koalisyon güçlerinin hava desteÄŸi saÄŸladığı operasyonda DAEÅž kontrolündeki bölgeler ağır bombardımana maruz kaldı. Ä°ki koldan ilerleyen SDG ise, kısa bir süre sonra 19 Åžubat’ta Åžeddadi’ye ulaÅŸmayı baÅŸardı. Geri çekilen DAEÅž güçlerinin savunma hatları tamamen çökerek el AriÅŸa’dan Åžeddadi’ye kadar geniÅŸ bir alan SDG’nin kontrolüne geçti. Sonraki bir kaç gün içerisinde ise Åžeddadi, Seba ve el-AriÅŸa arasında kalan bölge bütünüyle SDG tarafından ele geçirildi ve Åžeddadi güneyindeki el-Fedgami alınarak DAEÅž’in son kalesi Merkada’ya yaklaşıldı.

DAEÅž’TEN KARÅžI HAMLELER

DAEÅž, son aylarda yaÅŸadığı ağır kayıpların ardından düÅŸman güçlerin ilerleyiÅŸini yavaÅŸlatmak için sık sık gerçekleÅŸtirdiÄŸi karşı taarruz operasyonlarına ağırlık verdi. Bu yöntemi özellikle Humus’un doÄŸusunda rejim taarruzlarına karşı etkili bir biçimde kullanan DAEÅž, öncelikle doÄŸu Halep’te rejimin ilerleyiÅŸini yavaÅŸlatmak ve durdurmak için rejimin ikmal hattı olan Hanasır yoluna saldırdı.

Safira’ya baÄŸlı Hanasır, Esed rejiminin Halep’e ulaÅŸan tek ikmal ve iletiÅŸim hattı olarak ön plana çıkıyor. Rejime baÄŸlı güçlerin geri hatlarda insan gücü eksikliÄŸi sebebiyle fazla asker konuÅŸlandıramaması ve bu hatların zayıf kalmasını fırsata çeviren DAEÅž, bölgedeki rejimin kontrol noktaları ve mevzilerine saldırı düzenledi. Daha önce de bölgede benzer hamleler gerçekleÅŸtiren DAEÅž, Itriye taraflarından DAEÅž kontrolündeki Rakka’ya yönelen rejim güçlerine saldırılar gerçekleÅŸtirmiÅŸti.

Suriye’deki muhaliflerin batıda kontrol ettiÄŸi bölgelerde gizli olarak DAEÅž’e baÄŸlı bir grubun destek vermesiyle, doÄŸudan ve batıdan aynı anda Hanasır yoluna baÅŸlatılan taarruzun ardından Hanasır kasabasına kadar ulaÅŸan grup, bölgedeki rejim mevzilerini ele geçirmeyi baÅŸardı. 23 Åžubat’ta Hanasır’a giren grubun bazı rejim askerlerini ele geçirerek infaz ettiÄŸi bildirildi.

Bir gün sonra rejim güçleri yoÄŸun Rus hava bombardımanının ardından tekrar kasabaya girdi ve DAEÅž püskürtüldü. Buna karşın grup hala Hanasır’ın kuzeyinde, Halep ikmal yolunda çatışmayı sürdürüyor.

Åžeddadi’de SDG’nin hızlı ilerleyiÅŸi karşısında büyük bir alandan çekilmek zorunda kalan DAEÅž güçleri, benzer bir taktikle cephe hattı gerisinde saldırılar düzenleyerek SDG’ye ağır kayıplar verdirdi. Åžeddadi içine ve Seba ve el-AriÅŸa arasındaki bazı köylere sızan DAEÅž güçleri, bölgede ilerleyen SDG güçleri arasında kaos oluÅŸturup çekilmeye zorladı. Yine bu ÅŸekilde ilerlemeyi yavaÅŸlatmak isteyen DAEÅž güçleri, bir süre SDG’yi duraksatsa da, bölgeden tamamen çekilerek Merkada’ya geriledi. Hali hazırda SDG’nin Merkada’ya girip girmeyeceÄŸi ise bilinmiyor.

BOMBA YÜKLÜ ARAÇ SALDIRILARI

DAEÅž’in Irak’ta faaliyet yürüttüÄŸü dönemlerde –o dönemlerde IÄ°D- yoÄŸun olarak kullandığı yöntemlerden biri olan bomba yüklü araç saldırılarını son dönemlerde Suriye’de de cephe hattı gerisinde sık sık kullanmaya baÅŸladığı görülüyor. GeçtiÄŸimiz günlerde Humus’un Alevi ağırlıklı Zehra mahallesinde ve Åžam’ın güneyindeki Seyyide Zeynep Türbesi yakınlarında düzenlediÄŸi saldırılarda 200’e yakın kiÅŸi hayatını kaybetti. Yine benzer bir biçimde Tel Abyad yakınlarındaki Suluk, Ayn Ä°sa, Ras el-Ayn gibi YPG-SDG kontrolündeki bölgelerde yaÅŸanan saldırılar da benzer bir trende iÅŸaret ediyor.

DAEÅž’in gerilediÄŸi ve kontrolünü yitirdiÄŸi bölgelerde ağırlık verdiÄŸi bomba yüklü araç saldırıları ve suikastlara benzer örnekler, muhalif bölgelerde de gözlemlendi.

Son dönemlerde DAEÅž’in rejim kontrolündeki –özellikle Humus’ta- bölgelerde düzenlediÄŸi bombalı saldırılar ve meydana gelen ağır sivil kayıpları sebebiyle Alevi Zehra mahallesinde güvenlik zaafı gerekçe gösterilerek sık sık protestolar düzenleniyor. Yine Åžam’da düzenlenen bombalı saldırılarsa rejimin cephe hattı gerisindeki güvenlik zafiyetine iÅŸaret ediyor.

Esed rejiminin yoÄŸun insan kaynağı sıkıntısı yaÅŸaması ve yabancı Åžii milislere ihtiyaç duyması, cephe hattı gerisindeki bölgeleri bombalı saldırı ve suikastlara karşı açık bırakıyor. Ordu mevcudunun büyük bir kısmını ülkenin kuzeyi, güneyi ve doÄŸusu boyunca uzanan hatlarda tutmak zorunda kalan Esed rejimi, geride kalan ÅŸehir ve yerleÅŸim yerlerinde ise güvenlik zafiyeti yaşıyor.

Benzer bir biçimde oldukça geniÅŸ bir alana yayılarak Haseke, Åžeddadi, Tel Abyad gibi Arap bölgelerine uzanan Kürt ağırlıklı YPG-SDG’nin de cephe gerisinde benzer zafiyetler yaÅŸadığı anlaşılıyor.

DAEÅž’in cephe gerilerinde bomba yüklü saldırılarla sivil bölgelerde ‘soft target’-yumuÅŸak hedefleri vuran terör saldırıları yöntemine aÅŸina olduÄŸu biliniyor. Buna karşın geniÅŸ bölgelerde kontrolü yitirmesi ve gün geçtikçe hakimiyet alanının daralması ise, grubun finansman ve en önemlisi “devlet olma” iddiasını da zayıflatıyor. Bu durum aynı zamanda DAEÅž için önemli bir paradoks olarak ön plana çıkmaya devam ediyor.

[Bu makale Can Acun ve Hüseyin Öner tarafından hazırlanmıştır.]
[Suriye Gündemi, 26 Åžubat 2016]