SETA > Yorum |
Cumhur-Başkanı Erdoğan'ın Dış Politika Çizgisi

‘Cumhur-Başkanı Erdoğan'ın Dış Politika Çizgisi

Başbakan Erdoğan döneminde, Türkiye'nin hem kendi bulunduğu bölge sorunlarıyla ilgilenen hem de dünya siyasal sisteminde birtakım değişiklikler talep eden bir ülke olarak öne çıktığı söylenebilir.

BaÅŸbakan ErdoÄŸan’ın CumhurbaÅŸkanı seçilmesi halinde ‘aktif’ bir cumhurbaÅŸkanı olacağı kendi açıklamalarından biliniyor. Bu ‘aktif’ ve “yetkilerini sonuna kadar kullanan” cumhurbaÅŸkanlığı beklentisinin dış politika alanında da kendisini göstereceÄŸi, ErdoÄŸan’ın dış politikada da öne çıkan bir cumhurbaÅŸkanı olacağı tahmin edilebilir. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde Özal gibi bazı cumhurbaÅŸkanlarının dış politikada çok aktif bir rol oynadığı, buna karşılık Ahmet Necdet Sezer gibi cumhurbaÅŸkanlarının ise dış politika konularından uzak durmayı tercih ettikleri biliniyor. Bu onların kendi istek ve yaklaşımları kadar, cumhurbaÅŸkanlığı yaptıkları dönemlerdeki siyasi atmosfere, özellikle de birlikte çalışmak durumunda oldukları hükümetlerle aralarındaki uyuma da baÄŸlı olmuÅŸtur. Bu çerçevede, muhtemel cumhurbaÅŸkanlığı döneminde ErdoÄŸan’ın dış politikada oynayacağı rol konusunda ÅŸu tespitleri yapmak mümkündür:

1- Her ÅŸeyden önce ErdoÄŸan’ın Ä°slam dünyası ve genel dünya politikasına iliÅŸkin tasavvurunu yansıtan açıklamaları, Sezer gibi dış politikadan uzak duran deÄŸil, Özal gibi sürekli olarak dış politikaya müdahale eden ve inisiyatif alan bir cumhurbaÅŸkanı olacağı ihtimalini güçlendirmektedir. BaÅŸbakanlık yaptığı dönemde de, bakanları yöneten bir koordinatör olmanın ötesinde, neredeyse bütün politika alanlarına müdahale eden bir siyasetçi profili gösteren ErdoÄŸan’ın aynı çizgisini cumhurbaÅŸkanlığı döneminde de sürdürmesi beklenmektedir. Son dönemde AK Parti tarafından siyasetin gündemine sokulan “baÅŸkanlık sistemi” tartışmaları, ErdoÄŸan’ın parlamenter sistemlerdeki “sembolik cumhurbaÅŸkanlığı” yerine baÅŸkanlık ya da yarı baÅŸkanlık sistemindeki “etkin cumhurbaÅŸkanlığı” modelini uygulamaya çalışacağını göstermektedir. Anayasası’nın da “etkin cumhurbaÅŸkanlığı”na imkan tanıyan çok sayıda hükmünü göz önünde bulunduran ErdoÄŸan, kendisinin de “terleyen, koÅŸan cumhurbaÅŸkanı” olacağını ifade etmek suretiyle bütün politika alanlarında aktif rol oynayacağını göstermektedir. CumhurbaÅŸkanının ilk defa halk tarafından seçilecek olması da, seçilecek olan yeni cumhurbaÅŸkanına bu “etkin rol oynama meÅŸruiyetini” vereceÄŸi düÅŸünülmektedir.

2- ErdoÄŸan’ın cumhurbaÅŸkanı olarak göstereceÄŸi performans nasıl bir baÅŸbakan ve hükümetle çalışacağına da baÄŸlıdır. BeklenildiÄŸi gibi AK Parti hükümetleri ile çalışması durumunda, baÅŸbakanın Abdullah Gül ya da Ahmet DavutoÄŸlu gibi dış politikada öne çıkan isimlerden birisi olması ile Mehmet Ali Åžahin gibi dış politika konusunda tecrübesi olmayan birisi olma ihtimallerine göre “cumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan”ın dış politikada oynayacağı rol deÄŸiÅŸiklik gösterecektir.

Dış politik tecrübesi daha az AK Partili baÅŸbakanlarla çalışırken dış politikada çok daha fazla müdahaleci olması muhtemel olan ErdoÄŸan’ın, bu konuda deneyimli bir baÅŸbakanla çalışması durumunda dış politika alanında biraz daha geri durması söz konusu olabilir. Ancak her iki durumda da dış politikanın temel yönünü belirleme konusunda ısrarcı olacağı beklenmelidir. AK Partili olmayan bir hükümetle çalışması durumunda ise, ErdoÄŸan’ın dış politikaya müdahil olma konusunda yine aktif olmak isteyeceÄŸi ve budurumda hükümet ile cumhurbaÅŸkanı arasında gerginliklere yol açma potansiyelinin yüksek olacağının da altını çizmek gerekir.

3-ErdoÄŸan’ın muhtemel cumhurbaÅŸkanlığı döneminde Türkiye’nin bölgesindeki ‘aktif’ dış politikasına devam e