İlki Mart 2018'de Kazakistan'ın başkenti Astana'da düzenlenen "Orta Asya Devlet Başkanları İstişare Toplantısı'nın beşincisi 14 Temmuz 2023 tarihinde Tacikistan'ın ev sahipliğinde Duşanbe'de gerçekleştirildi. Bu toplantıda dikkat çeken bir husus da Azerbaycan Cumhurbaşkanı sayın İlham Aliyev'in onur konuğu olarak davet edilmesi oldu. Yine bu toplantıda yaşanan bir ilk de toplantı öncesi üye ülkelerin ulaştırma bakanlarının bir araya gelmesiydi. Ulaştırma Bakanların toplantısının gündem konusu ise Orta Asya ülkeleri arasında ulaştırma ve lojistik konusunda gerekli uyumlaştırmasını sağlanması ve Aral gölünün durumu oluşturdu. Böylece Orta Asya Devlet Başkanları İstişare Toplantısı giderek daha kurumsal bir yapıya dönüştüğünü söylemek mümkündür.
İlki Mart 2018'de Kazakistan'ın başkenti Astana'da düzenlenen "Orta Asya Devlet Başkanları İstişare Toplantısı'nın beşincisi 14 Temmuz 2023 tarihinde Tacikistan'ın ev sahipliğinde Duşanbe'de gerçekleştirildi. Bu toplantıda dikkat çeken bir husus da Azerbaycan Cumhurbaşkanı sayın İlham Aliyev'in onur konuğu olarak davet edilmesi oldu. Yine bu toplantıda yaşanan bir ilk de toplantı öncesi üye ülkelerin ulaştırma bakanlarının bir araya gelmesiydi. Ulaştırma Bakanların toplantısının gündem konusu ise Orta Asya ülkeleri arasında ulaştırma ve lojistik konusunda gerekli uyumlaştırmasını sağlanması ve Aral gölünün durumu oluşturdu. Böylece Orta Asya Devlet Başkanları İstişare Toplantısı giderek daha kurumsal bir yapıya dönüştüğünü söylemek mümkündür.
Kanaatimce Orta Asya Devlet Başkanları İstişare Toplantısı dünya kamuoyuna yansıdığından daha büyük öneme sahiptir. SSCB mirası olarak bu bölge oldukça fazla sayıda ortak probleme sahiptir. Bu problemlerin bir kısmı ülkenin iç dinamiklerinden kaynaklanırken bir kısmı ikili ilişkilerden, bir kısmı bölgesel dinamiklerden ve bir kısmı da küresel dinamiklerden kaynaklamaktadır. Bunların başında ülkeler arasındaki sınır sorunu, anklav sorunu, su paylaşım sorunu, güvenlik sorunu, radikalizm sorunu, etnik yapıdan kaynaklanan sorunlar, Afganistan sorunu, küresel güçler arasında sıkışmışlık sorunu, ekonomik az gelişmişlik sorunu ve Rusya'ya bağımlılık sorunu söz konusu sorunlardan bazılarıdır. Aynı zamanda bölge ülkeleri ortak tehditlere de maruz kalmaktadırlar. Söz konusu sorun ve tehditlerin önemli kısmı bu ülkelerin hiçbiri kendi başına çözebilecek durumda değildir. O nedenle sorunların çözümünde genelde üçüncü bir gücün desteğine ihtiyaç duyulmaktadır. Üçüncü güçler de devreye girdiğinde ise sorunun çözümüne katkı sağlamak yerine bölgede nüfuz alanını genişletmek ya da daha fazla ekonomik yarar sağlamak üzere çaba içine girdikleri görülmektedir. Bu yönlü bir çaba ise doğal mevcut sorunu daha da derinleştirmektedir. O nedenle söz konusu devletler bağımsızlıklarından bu yana 30 yılı aşkın bir süre geçmesine rağmen mevcut sorunlarını çözmede ciddi yol alamamışlardır.
Klasik paradigmayla hareket eden ve mevcut sorunlarının çözümünde başarılı olmayan Orta Asya ülkeleri bu hususta başka alternatif seçeneklere ihtiyaç duymaktadırlar. Öncelikle bölge ülkelerinin mevcut sorunları çözme hususlarda daha çok inisiyatif almaları ya da daha proaktif bir politika izlemeleri gerekmektedir. Ancak sosyolojik olarak bakıldığında post Sovyet ülkeleri genelde bizzat inisiyatif alarak politika geliştirmek yerine denenmiş ve başarıya ulaşmış bir modeli uygulamayı tercih ettikleri görülmektedir. Bu çerçevede Türkiye ile Azerbaycan işbirliği ile 30 yıldır çözümlenmeyen Karabağ sorununun çözüme kavuşması Orta Asya Devletleri için başarıya ulaşmış uygulanabilir bir model olarak okumak mümkündür. Azerbaycan Cumhurbaşkanının bu toplantıya onur konuğu olarak davet edilmesinde de Orta Asya Devletlerinin bu modelden yararlanma talebini görmek mümkündür.
Bilindiği üzere Karabağ Zaferinden sonra dış politikada yeni öncelikleri belirleyen Azerbaycan, bir taraftan Güney Kafkasya'da barış ve istikrarı temin etmeye çabalarken diğer taraftan Orta Asya Türk Cumhuriyetleri ile ilişkilerinin geliştirmek ve derinleştirmek üzere ciddi atılımlar atmış ve bu adımlar karşılık bulmuştur. Azerbaycan söz konusu ülkelerle ikili ilişkileri geliştirmek üzere cumhurbaşkanı düzeyinde ilgili ülkelere ziyarette bulunulmuş ve her ziyarete önemli sayıda işbirliği protokolleri imzalanmıştır. Bu ziyaretler karşılıklı olarak yoğunlaşmış ve imzalanan protokoller hayata geçirilmiştir. Bu proaktif siyaset sonucu Azerbaycan'ın Orta Asya devletleriyle ticaret hacmi birkaç kat artmıştır. Diğer taraftan Azerbaycan Türk Devletleri Teşkilatı bünyesinde de aktif politika izleyerek çoklu bir işbirliği içine girmiştir. Bu çabalar sonucu olarak da Azerbaycan'ın Orta Asya ülkeleri nezdinde itibarı giderek yükselmiştir.
İlham Aliyev'in Orta Asya Devlet Başkanları İstişare Toplantısına davet edilmesinin neden ve sonuçlarına ilişkin bazı tespitler yapmak mümkündür. Birinci İkinci Karabağ Zaferi hem süreç hem de sonuç itibarıyla bölgede benzer sorunlar için örnek model teşkil etmesidir. Karabağ Zaferinde Azerbaycan- Türkiye işbirliğinin bölgede "tüm sorunların çözümünde Rusya hakemliğine ihtiyaç duyulduğu şeklindeki müesses paradigmada" ciddi bir değişime uğramıştır. İkincisi Azerbaycan'ın izlediği çok yönlü dış politika bölgede kendisine duyulan güveni artırmış ve hakemlik rolüne uygun bir statü kazandırmıştır. Üçüncüsü Azerbaycan'ın bölge ülkeleriyle geliştirdiği ikili işbirliğinin derinleşmesi bölge ülkeleri arasında Azerbaycan ve Türkiye üzerinde Batıya açılması motivasyonu oluşturmuştur. Dördüncüsü Türk Dünyası 2040 Vizyon belgesinde başta enerji olmak üzere yer alan işbirliği alanları Türk ülkeler için somut fayda doğurucu bir yapı arz ettiği tüm ülkelerce kabul görmesidir. Bu yapıda kilit rol Azerbaycan ve Türkiye'dir. Azerbaycan ve Türkiye'nin stratejik müttefiklik ilişkisi bölgedeki diğer ülkeler içinde bir motivasyon kaynağı olmaktadır.
Diğer taraftan Orta Asya Devlet Başkanları 5. İstişare Toplantısının dikkat çekici iki muhtemel neticesine de dikkat çekmekte fayda bulunmaktadır. Bunlarda birincisi Tacikistan hususudur. Bilindiği üzere Orta Asya Devlet Başkanları İstişare Toplantısının 5 üyesinde 4'ü Türk soyludur ve Türk Devletleri Teşkilatının üyesidir (Türkmenistan Gözlemci üyedir). Türk soylu olmayan Tacikistan'ın sınır ve su meseleleri dolayısıyla Kırgızistan ile ciddi sorunları bulunmaktadır. İlham Aliyev'in hem Tacikistan hem de Kırgızistan ile yüksek seviyede ilişki içinde olması bu sorunun çözümünde hakem rolü oynaması ihtimali bulunmaktadır. Burada Türk Devletleri Teşkilatı da rol oynayabilir. Ayrıca Tacikistan -İran ilişkisi dikkate alındığında Türk soylu ülkelerin Tacikistan ile ilişkilerinin geliştirmeleri İran nüfuz alanının gelişmesinin engelleyecektir. Diğer taraftan Tacikistan ile olan ilişkilerde Afganistan ve Çin unsurları dikkate alınması gerekmektedir. Bu nedenle Türk Devletleri Teşkilatı, nüfusunun önemli bir kısmı Türk soylu olan ve bölgenin güvenliği açısından da önem arz eden Tacikistan'a özel bir statü ile ilişki kurması gerektiği kanaatindeyim. İkincisi ise Hazar geçişli Orta Koridor meselesidir. Son dönemlerde bölgesel ve küresel bazda orta koridora alternatif bazı seçeneklerin gündeme getirilmesi karşısında eski ipek yolu üzerindeki ülkelerin bu toplantıda Orta Koridoru referans olarak gösterilmeleri bu koridorun hayata geçmesi açısında önem arz etmektedir.
Sonuç olarak Orta Asya Devlet Başkanları 5. İstişare Toplantısında gündeme getirilen konular ve liderlerin beyanatları dikkate alındığında mevcut sorunlarının çözümü ve ortak tehditlerin etkisiz hale getirilmesi yanında büyük ekonomi potansiyele sahip Orta Asya'nın bu potansiyelinin realize edilmesi, bölgenin istikrarı, güvenliği ve sürdürülebilir kalkınması için bölge ülkelerinin daha çok inisiyatif almaları yanında Azerbaycan ve Türkiye deneyimlerinden de istifade etmeleri gerekmektedir. Bu zirvede geliştirilecek işbirliği sayesinde ikili ve bölgesel kaynaklı sorunların çözümü mümkün olabileceği gibi küresel kaynaklı sorunlara karşı da ortak bir direnç oluşturulması mümkün olacaktır.
[Sabah, 16 Eylül 2023]