Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) ve Johns Hopkins Üniversitesi Transatlantik İlişkiler Merkezi’nin ortak çalışması olarak yayınlanan, "Turkey and Transatlantic Relations" kitabında ele alınan konuların tartışıldığı sempozyumun açılışında konuşan Duran, kitabın zamanlamasının çok önemli olduğunu ve Transatlantik ilişkilerin ciddi bir dönüşümden geçtiğini söyledi.
Transatlantik ilişkilerindeki bu ciddi dönüşümün bir yönüyle kriz, bir yönüyle yeniden tanımlama, bir yönüyle de çözülmesi gereken sorunlar içerdiğini belirten Duran, "Dünya tarihinde bu kadar önemli bir yapılanmanın olduğunu söyleyemeyiz. Bu ilişkinin de kendi tarihi içerisinde önemli bir kriz noktasına geldiğini söyleyebiliriz. Atlantik'in iki yakası arasında çatlaklar oluştu. Bu çatlaklar öyle kolay onarılacak gibi görünmüyor. Yeni ilişki tarzı aranıyor. Bir belirsizlik dönemine girdiğimizi söyleyebiliriz. Bu tüm dünyayı etkileyecek. Türkiye'nin kendi dış politikasında yaşadığı dönüşümün Transatlantik bağlantısının da hayli önemli olduğunu görmemiz gerekir. Türkiye bu ittifak ilişkisi içerisinde kendi güvenlik ve hayati çıkarlarının karşılanmadığı kanaatine ulaşmış durumdadır. Bu da Türkiye'yi ABD, AB ve NATO ile olan ilişkilerine yeniden bakmak mecburiyetinde bırakmaktadır." diye konuştu.
Transatlantik ittifakından en fazla istifade edenin ABD ve Avrupa ülkeleri olduğuna dikkati çeken Duran, bu durumdan diğer üyelerin memnun olmadığını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu da ciddi bir değişimin gelmekte olduğunu ortaya çıkarıyor. Kriz Batı'nın içinden gelmektedir ve bütün dünyayı etkilemektedir. Böyle baktığımızda Türkiye bu ilişkilerin doğrudan etkilenen ülkesi olarak hem bir parçası olarak hem de beklediği güvenlik çıkarlarının karşılanamaması sebebiyle sıklıkla ABD ve AB ülkeleriyle gerilimler yaşamaktadır."
Prof. Dr. Duran, Türkiye ve ABD'nin ilişkilerinin, 2012-2013'ten itibaren Suriye'deki durumdan dolayı krize girmeye başladığını hatırlatarak, şunları söyledi:
"Suriye bağlamında Türkiye-ABD ilişkilerinin ciddi bir krize girdiğini görmemiz gerekir. NATO'nun birinci üyesi olan Amerika ile yine NATO'nun en önemli üyelerinden Türkiye'nin bugün birbirleriyle YPG üzerinden uluslararası hukuk düzleminde tartışır hale gelmiş olması meselenin ciddiyetini göstermektedir. Yani bir terör örgütünün adını değiştirmiş olması Amerika'nın teklifiyle ve terör örgütü dışında gösterilmeye çalışılması diğer bir NATO üyesi ülke tarafından kabul edilebilir bir şey değildir. Bunun ciddi bir kriz olduğunu görmemiz gerekir. Krizler, değişimlerin, yeni tanımlamaların ve yeni fırsatların oluştuğu zamanlardır. Zeytin Dalı operasyonuyla, Türkiye Rusya gibi bir ülkeyle anlaşabilip kendisine hayati tehdit olan PKK/YPG ile mücadele edebilmektedir. Ama NATO üyesi ABD Menbiç'ten çekilme sözünü tutmamaktadır. Bu Türkiye-Transatlantik ilişkilerinin geldiği dip noktalardan birini işaret etmektedir."
Transatlantik İlişkiler Merkezinden Sasha Toperich ise bu kitap çalışmasının SETA ile yapılan ikinci çalışmaları olduğunu belirtti.
Bu çalışmaya hem Türk bilim insanlarını hem de diğer ülkelerdeki bilim insanlarını dahil ettiklerini aktaran Toperich, şöyle konuştu:
"Buradaki hedef, ABD ve Türkiye birçok meselede sorunlar yaşamış olsa bile, bu ilişkiler tamamen kesilmiş olmadı. Önceki ABD yönetimi tutarlı bir ilişki kurma konusunda sıkıntı yaşamış olabilir. Hem Obama hem de Trump yönetiminin DEAŞ’ı ortadan kaldırma hedefi ortaya çıkıyor. Burada bu meseleleri dile getirebiliriz. Bu kitap da bunu yaptı, 23 bölüm altında hem Türkiye’deki hem ABD’deki bilim adamlarının görüşlerini yansıttı. Ekonomik açıdan Türkiye ve Transatlantik arasında ilişkiler daha iyi nasıl olur, bunu ele aldık. Türkiye önemli bir NATO üyesi ve Balkanlarda önemli bir ülke. 2017’de yüzde 7’lik bir büyüme görüyoruz Türkiye bazında. Bununla birlikte daha iyi bir ekonomik işbirliği anlaşmaları olacaktır. Hem Türkiye’de hem de ABD’de ticareti desteklemeye yönelik eylemler var. ABD Ticaret Odası’ndan yetkililer İstanbul ve Ankara’da görüşmeler yapıyorlar. "
İstinye Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Öğretim Üyesi Doç Dr. Aylin Önver Noi ise çok kapsamlı bir çalışma yaptıklarını kaydederek, "Bu kitapla amacımız, problemlerle ilgili Transatlantik ilişkileri tekrardan normalleştirmek, rayına koymak ve daha iyi bir ittifakı daha doğru geliştirebiliriz konusunu ortaya koymak oldu. Oldukça yaratıcı çözümler sunuldu." görüşünü dile getirdi.
[AA, 7 Åžubat 2018]