2013'te Eğitim Çalıştayı

2013'te Eğitim Çalıştayı

STK temsilcileri, akademisyen ve gazetecilerin katılımıyla gerçekleştirilen “2013'te Eğitim” çalıştayında, 2013'te eğitimle ilgili yaşanan gelişmeler ve 2014 beklentileri ele alındı.

SETA’da 8 Ocak’ta çok sayıda STK temsilcisi, akademisyen ve gazetecinin katılımıyla gerçekleştirilen ‘2013’te Eğitim Çalıştayı’nda, 4+4+4 düzenlemesinin sonuçları, 2013 yılında yapılan revizyonlar, eğitimde demokratikleşme, öğretmen yetiştirme stratejisi ve atamalar, ortaöğretime geçişte yeni düzenleme ve dershanelerin dönüşümü konuları ele alındı.

Çalıştay’ın katılımcılarının büyük bir bölümü değerlendirmelerinde, en önemli konu başlıkları arasında yer alan 4+4+4 düzenlemesinin sonuçlarından ve bu konuda 2013 yılında yapılan revizyonlardan memnun olduklarını ifade ederken, diğer konu başlıklarında da Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Müsteşarı Doç. Dr. Yusuf Tekin’e değerlendirmelerini ileterek, MEB’in 2014’e yönelik planlarını sordular. Çalıştay’da katılımcıların genel değerlendirmeleri ise şu şekilde oluştu:

EĞİTİMDE DEMOKRATİKLEŞME

30 Eylül 2013’te Başbakan Erdoğan tarafından açıklanan Demokratikleşme Paketi’nde anadilde eğitimden andımızın kaldırılmasına kadar eğitime ilişkin pek çok demokratik adım atıldı. Başbakan Erdoğan’ın öncülük ettiği bu uygulamalara ek olarak, Çalıştay’da MEB’in ne tür çalışmalar yapması gerektiği üzerine bir tartışma yaşandı. Pek çok STK temsilcisi okullarda halen süren başörtüsü sınırlaması konusunda sınırlamanın kaldırılmasına yönelik taleplerini ifade etti. Müsteşar Tekin, talepleri olumlu değerlendirdiklerini, yakın zamanda bu sınırlamaların tamamen ortadan kaldırılacağını belirtti. Ayrıca pek çok eğitim uzmanı, MEB’in veri paylaşımında daha kolaylaştırıcı davranmasının Türkiye’de eğitim araştırmalarının gelişmesi açısından oldukça yararlı olacağını ifade etti. Müsteşar Tekin, bu yönde gelen eleştirileri haklı bulduklarını belirterek, Mart 2014’te kapsamlı bir veri havuzunun elektronik ortamda kamuoyunun kullanımına sunulacağını açıkladı.

Çalıştay’da birçok uzman ve akademisyen, MEB’den ve paydaş kuruluşlardan en çok beklentide oldukları konuların başında müfredat ve ders kitapları konusunun geldiğini belirterek, mevcut müfredatın ve ders kitaplarının yeni Türkiye standartlarına uygun olmadığını, yapılan revizyonlara rağmen cinsiyetçi, ırkçı ve antidemokratik birtakım söylemlerin halen ders kitaplarında yer aldığına dikkat çekti. Bu hususta içerik analizlerinin kapsamlı bir şekilde yapılmasına yönelik daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğu ifade edildi.

ÖĞRETMEN YETİŞTİRME STRATEJİSİ VE ATAMALAR

Çalıştay’da, eğitim sistemindeki sorunların pek çoğunun gerekçesi olarak dillendirilen öğretmen yetiştirme stratejisindeki yetersizlikleri gidermek için ne tür adımlara ihtiyaç olduğu en uzun ele alınan konular arasındaydı. 2013’te ilk kez uygulanan Öğretmen Alan Bilgisi Sınavı (ÖABS) katılımcıların büyük çoğunluğu tarafından olumlu değerlendirildi, ancak halen yeterli olmadığı ve geliştirilmeye ihtiyacı olduğu vurgulandı. Uzunca bir süredir hazırlık çalışmaları süren Öğretmen Yetiştirme Strateji Belgesi’nin ne zaman kamuoyuna sunulacağı hususunda yöneltilen sorulara ise Müsteşar Tekin, yaklaşık 15 günlük bir süre içerisinde açıklayacaklarını belirtti. Atama politikaları ile ilgili olarak öğretmen sirkülasyonunun bilhassa Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde eğitimi olumsuz yönde etkilediğine dikkat çekilen Çalıştay’da, bu bölgelerde öğretmenlerin daha uzun süre kalmasını sağlayacak mekanizma ve imkânların MEB ve ilgili kuruluşlar tarafından sağlanması tavsiye edildi.

ORTAÖĞRETİME GEÇİŞTE YENİ DÜZENLEME

4 Eylül’de Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı tarafından tanıtılan 8. sınıfta yeni Ortaöğretime Geçiş Sistemi’nin ilk aşaması Kasım ve Aralık aylarında gerçekleştirilmişti. Katılımcılar bu konu ile ilgili olarak, uygulama sonrasında sanılanın aksine çok fazla krizin yaşanmadığını, MEB’in, öğrenciler üzerindeki stresin azaltılması hedefinin büyük oranda başarıldığı ifade edildi. Ayrıca öğretmenler üzerinde de, yapılan sınavlardan dolayı bir hareketlenme yaşandığı, bu açıdan sınavların eğitimi canlandırıcı bir etkisi olduğu belirtildi. Halen, sınavla öğrenci alan okulların bu kadar fazla olması ve sınavlara giren bütün öğrencilerin aldıkları puana göre hiyerarşiye tabi tutulması ise sınavlar değişse bile eşitsizliği sürdüren bir uygulama olarak eleştirildi. Bu açıdan, MEB’in sınavla öğrenci alan okul sayılarını azaltması, diğer okullarda ise standartlaşmanın sağlanması gerektiğine vurguda bulunuldu.

DERSHANELERİN DÖNÜŞTÜRÜLMESİ

Türkiye’nin uzun süredir gündeminde olan dershanelerin dönüşümü ile ilgili tartışmalar Kasım 2013’te yoğun bir şekilde ülke gündeminde yer almış, Hükümet’in atacağı somut adımlar netleşmeye başlamıştı. Dershanelerin dönüşümünde son tarihi Eylül 2015 olarak belirleyen Hükümet’in iki yıllık süreçte izleyeceği adımlarla ilgili olarak Çalıştay’da katılımcıların sorularını cevaplayan Müsteşar Tekin, konuyla ilgili envanter çalışmalarının halen sürdüğünü ve önümüzdeki günlerde açıklanacağı cevabını verdi. Ayrıca toplantıya katılan özel okul temsilcileri istişare toplantılarında öne çıkan dershanelerin akademik liseye dönüştürülmesinin mevcut akademik eğitim yapan liseleri etkileyebileceği endişelerini ifade etti.