SETA > Köşe Yazıları |
İran Planı da Boş Çıktı

İran Planı da Boş Çıktı

Tüm siyasi meselelere dair sığ tavrı ve ilgisizliği, karar alma ve adım atma aşamasına geldiğinde Trump'ı avlıyor.

Trump yine fare doğurdu.

İran'a dair siyasetini açıkladı. Elle tutulur, somut hiçbir şey yok. Kabaca özetlemek gerekirse, mesele ertelendi. Yapılan açıklamada anlaşmanın hemen ortadan kaldırılmayacağı fakat 90 günde bir verilen başkan onayının verilmeyebileceği ima edildi. O bile çok net değil.

Zaten baştan bu yana hep aynı eğilim içerisinde. Verdiği sözlerin neredeyse hiçbiri yerine gelmiyor. Ama seçim sürecinde öylesine somut vaatler ortaya koydu ki kaçışı da kolay değil.

Son İran meselesi de böyle. Trump İran'a karşı oldukça açık konuşmuştu.

Tartışmaya bile gerek yok.

Obama'nın yaptığı bu anlaşmayı tarihin en kötü anlaşması olarak niteledi. Dolayısıyla iktidara gelir gelmez ilk işlerinden birinin bu anlaşmayı derhal iptal etmek olduğunu söylüyordu.

Fakat Trump hükümetinin genel siyasetsizlik hali burada da kendini gösterdi. Ne kendisi neyi nasıl yapacağını biliyor ne de kendisine yardım edecek bir ekibi var. Tüm siyasi meselelere dair sığ tavrı ve ilgisizliği, karar alma ve adım atma aşamasına geldiğinde Trump'ı avlıyor. Laf ola beri gele söylediklerinin nasıl yapılacağına dair düşünmüyor bile.

Kulislere sızan bilgilere bakılacak olursa, etrafındakilerden de bu konuda yardım almadığı görülüyor.

Birçok konuda farklı düşünen ve hükümet içinde zaman zaman çatlak oluşturan Savunma Bakanı Mattis ve Dış İşleri Bakanı Tillerson bile bu konuda ortak olmuş. Başkanı daha sert bir dönüş yapmaması konusunda ikna etmiş gibi duruyor.

Tabii bunlar bilinçli olarak etrafa yayılan dedikodular da olabilir.

Mesela Trump aslında İran anlaşmasının gerçekten iyi bir anlaşma olduğuna kanaat getirmiş olabilir.

Ama seçimde çok sert konuştuğu için geri adım atıyor gibi görünmekten de kaçınıyor.

Şimdilik kendisini bakanların ikna ettiği ve Trump'ın da İran'a 90 günlük daha zaman tanıdığı gibi bir imaj yaratıp bunun üzerinden hem zaman kazanmak hem de kamuoyundaki merakı soğutmak isteyebilir. Uzun vadede bu da rafa kalkabilir.

Şimdilik bu karara nasıl varıldığına dair söylenecek her şey bir spekülasyondan ibarettir. Ama ortaya çıkan sonuç gayet net. İran'a dair henüz somut bir paket yok.

Bu durum çok şaşırtıcı değil.

Zaten mevcut anlaşmanın son derece Amerika lehine bir anlaşma olduğunu hep söyledim.

Trump iyi ile kötüyü birbirinden ayırma kapasitesi oldukça zayıf bir aktör olarak nasıl NAFTA'yı zararlı görüyorsa İran'la yapılan nükleer anlaşmayı da yanlış okuyordu.

Hâlbuki Obama siyaseti İran'ın diz çökmesini sağlamıştı.

O anlaşma imzalandığı gün İran artık nükleer silah geliştiremeyecek hale gelmişti.

İran bunu kabul etmek zorunda bırakılmıştı. Çünkü uygulanan yaptırımlar İran'ı hareketsiz bırakmıştı.

Fakat o tarihten bu tarihe İran beklediği yatırımlara da kavuşamadı.

Ambargo bir gün bütünüyle ortadan kalksa bile, anlaşmanın Amerika'da böylesi onay takvimlerine bağlanmış olması uluslararası yatırımcıların İran'a girmesini engellemeye yetecektir.

Bir de bunun üzerine Trump'ın gelgitleri eklendi.

Bozulması an meselesi gibi görünen bir anlaşmaya dayanarak kimse İran'a yatırım yapmaya cesaret edemez.

Bunlar İran için can sıkıcı. Fakat alternatifi kadar kötü değil. Şimdilik Trump'ın gazabından kurtulmuş gibi.

Eğer varsa öyle bir gazap.

[Takvim, 15 Ekim 2017].